50. Bölüm - KARŞILAŞMA

563 29 14
                                    

Ahmet ile birlikte bayılan kızın yanına gittiğimizde gerçekten çok güzel olduğunu farkettim. Bir an bile olsa içimde bir acıma duygusu oluştu. Kimbilir neler yaşamışta böyle siyahlara bürünmüş. Ahmet ile birlikte onu revire götürdük ve olanları büyük  ir telaş içinde anlattık.

-Siz çıkabilirsiniz. doktor bunu söyledikten sonra ikimiz küçük, dar ve tozlanmış koridorda beklemeye başladık.

-Abicim gördün mü ne kadar güzeldi?

-Ahmet oğlum senin kafan başka bir şeye çalışmıyor mu? Kız bayılmış sen hala neyin derdindesin

-Haklısın abicimde en son ne zaman kız gördük biz?

-Her haftasonu izninde görüyorsun

-Onlar da kızsa bu ne abicim?

-Ahmet bi sus oğlum ya başımın etini yedin sabahtan beri

-Sustuk

Ahmet gitmeye koyuldu.

-Nereye?

-Koğuşa gidecem. Gelirim sonra yine

-Tamam burdayım bir haber olursa iletirim

Tam o sırada doktor kapıyı açtı

-Nesi varmış doktor bey durumu iyi mi?

-Hastanın nesi oluyorsunuz?

-Ben tanımıyorum kendisini. Yolda bayıldı insanlık namına getirdik

-O halde size bilgi veremem. Koğuşunuza dönün lütfen

-Ne demek ya? Kimsesi yoktur belkide nereden bileceksiniz?

-Israr etmeyin yoksa komutanı çağırmak zorunda kalırım

-Ne zaman çıkar ya da kendisini ne zaman görebiliriz bari onu söyleyin

-Anca 4 5 saat sonra uyanabilir

Hiç bir şey demeden arkama dönüp koğuşa doğru yol aldım.

Içimden 'Şerefsiz' demeyide ihmal etmedim tabii. Sanki ölecek söylese. Koğuşa geldiğimde Ahmet sandığımın aksine yatağına uzanmıştı. Bense kesin şimdi tüm koğuşa olanları heyecanlı heyecanlı ve abartarak anlatıyor sandım.

-Onur

birinin beni çağırmasıyla düşüncelerimden sıyrıldım

-Emret kardeşim

-Nerdesin oğlum iki dakika dışarı çıkacam dedin gidiş o gidiş

-Sorma abicim

-Sordum say

-Bir kız geldi buraya. Buraya derken herhalde birisini ziyarete gelmişti..

Ben daha cümlemi bitirmeden Mert'in yüzünün bembeyaz olduğunu ve gözlerinin açıldığını farkettim

-Nasıl bir kız? Kimmiş konuşabildin mi? Nerde şimdi?

Bunları söylerken ayaklanmış dışarı doğru yürüyordu. Hatta yürümüyor koşuyordu

-Oğlum bir sakin ol anlatacam

Yanına koştum onun böyle heyecanlanması benide heyecanlandırmıştı

-Kızı tanımıyorum. Siyahlar içindeydi.

-Saçları hangi renkti?

-Saçları kısa ve simsiyahtı. Elbiseleri de siyahtı.

-Ya gözleri?

-Onu göremedim. Kimbilir hangi şerefsiz o hale sokmuş kızı. Görsen için acır lan.

The First KissHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin