26. Bölüm

1.1K 31 6
                                    

Eve girdiğimde Selda ve Fatma henüz gelmemişlerdi. Bu durum benimde işime gelmişti doğrusu. Hiç onlarla uğraşamazdım.

Saate baktım 17:06.

'Ohh be yeterince zamanım var' diyerek odama gittim. Öncelikle ne giyeceğime karar vermeliydim.

Dolabın karşısına geçtim kapıları açtım ve iki elimide belime koyarak

'Hmm.. Bunla bunu kombinlesem çok soğuk şuyla şu olmaz..'

diyerek dudaklarımı Baray ile ilk buluşmamızdaki gibi sağa sola büzdüm ve hemen o geldi aklıma tabii. Sevgilim. Baray ve Eda. Eda ve Baray. Çok garip bir histi. Acaba benim Baray'a karşı hissettiklerim aşk değil miydi? Açıkçası bu durum bana çok garip geliyordu. Sevgili olmak için çok ama çok erken alınmış bir karardı. Keşke kendi kararımın arkasında dursaydım. Keşke hemen kabul etmeseydim teklifini.

Salak Eda. Çocuk sana teklif mi etti sanki. Sen sevgilimsin dedi oldu bitti. Ama karşı çıkmamıştım sonuçta. Off nasıl bir belaya girdim ki ben? Istemediğim halde bir sevgilim var ve ben ona karşı hislerimin gerçektende aşk olup olmadığından emin bile değildim.

Neyse sonuçta şimdi buradaydım ve hazırlanmam gerekiyordu. Elbise mi giyseydim acaba? Bu iş ne zormuş abicim.

Hemen aklıma Canan geldi. Salak kafam neden önce akıl etmedim ki. O bu işlerin ustasıydı.

"Canann yardımm ett ne giyecem? Baray'la buluşacaz!!"

"Nereye gideceksiniz?"

"Bilmiyorum ki bana birşey demedi. 8de hazır ol dedi sadece"

"Hmm. Zorlu görev başlasın"

"Canaaaaann ben burda ne diyorum sen dalga geçiyorsunnn?" diye bir çığlık gibi birşey attım.

"Ayy tamam tamam pardon! Sen elbise giy. Senin vardı ya geçen beraber aldığımız nar çiçeği rengindeki. Teninede çok yakışıyor"

"Ama o çok abartılı değil mi?"

"Istersen kırmızısını giy" gülüyor bide yaa bu kız öldürecek beni.

"Güleyimde boşuna gitmesin"

"Haha bak şimdi saçlarınıda yukardan sıkı bir at kuyruğu yap saçlada uğraşmamış olursun. Ondan sonr.."

"Tamam Canoncuğum çok saol. Hadi sen git pillerini doldur hehe bye byeeeeeee"  dedim ve cevap beklemeden kapattım.

Evet. Çok sıkılmıştım bu konuşmadan. Dolabıma tekrar baktım. Pencerenin yanına gidip pencereden baktım dışarısı soğuk görünüyordu. Vallahi hiç uğraşamam elbiseyle ona uyumlu saçla çantayla.

Dolabıma geri döndüm. Mavi yün kazağımı çıkardım ona az da olsa uyum sağlasın diye bej pantlonumu çıkardım kahverengi çantamlada ayakkabılarımıda hazırladım. Makyaj aynamın karşısına geçtim.

Fazla makyajda yapmak istemiyordum. Eyeliner çektim en ince şekilde birde rimel sürüp gözlerimi iyice belirginleştirdim. Saçlarımıda gevşek bir at kuyruğu yaptım veeee

hazırımmmm..

Tamam biliyorum buluşma için pek uygun değil ama nereye gideceğimizi bilmiyordum. Ve tabii rahat elbiseler her zaman tercihim olmuştur.

Saate baktım 19:45

Off ya beklemekten nefffrett ediyorum. Işin yoksa 15 dakika bekle.

Tam o anda telefonum çaldı. Arayan Annemdi. Oyy canım annem özlemişim valla.

The First KissHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin