Telefonu yastığın altına attım ve tekrar uyumaya koyuldum. Siz ne sandınız ki? "Acaba kim bu salak"diye düşüneceğimi mi? Inanın bana şu saatte ihtiyacım olan son şey bir telefon sapığıydı.
Tam gözlerimi kapattım uyku moduna girmiştim ki telefonuma gelen mesaj sesiyle tekrar irkildim.
"Hey Allah' ım Ya Rabbim sen sabır ver" diyerek telefonu yastığın altından çektim.
"Sen ne görgüsüzsün ya. Insan telefonu direkt karşısındakinin yüzüne kapatmaz."
Şuna bak ya birde ben görgüsüz oluyorum. Tam cevap yazacakken vazgeçtim. Daha fazla şunla yüz göz olamazdım.
Bu sefer telefonu tam kapattım ve kıçımı devirerek uyumaya başladım. Tabii tahmin edeceğiniz gibi ertesi gün geç kaldım çünkü alarm çalmadı ve zar zor ikinci derse yetişebildim. Tabii sapığımdan gelen onlarca mesajdan hiç bahsetmedim bile.
Derste telefonuma saat için baktığımda 3 yeni msj gelmişti. 2si sapığımdan (artık ona sapığım diyordum) diğeride Selda'dan gelmişti.
"Dersin bitince kafede bekliyorum seni"
Sıra geldi sapığımdan gelenlere.
1. "Ya sen ne inatçısın bak beni görsen cazibeme dayanamayıp boynuma atlarsın ama telden takmam ayakları yapıyorsun" Alla Alla aman çokta merak ettim seni. Özgüveni tavan yapmış sapık.
2. "Cevap ver!!!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
The First Kiss
RomansaSaat gecenin 2'si. Telefonumun sesiyle irkildim. Aklıma ilk gelen şey ailemden birine birşey olduğuydu. Yoksa başka hangi hayvan beni gecenin bu saatinde arardı ki? Heyecanla telefonumu arıyordum. Zaten ne zaman lazım olsa bulunmazdı bu velet. Yastı...
