7.bölüm - takıntı

2.1K 166 10
                                    

Uzun bir aradan sonra merhaba.. Size soralım bakalım;

Sizce,

Zeynep'in Kerem'i Takıntı mı? Sevgi mi?

Cevaplarınız bekleniyor..

Sol elimi enseme getirerek ovuşturdum. Gözlerim acı içinde kıpraştı.

"pişt pişt! Sakın bozma!"

"ne oluyor ya?"

"sakin yenge. Bozma pozu"

"nereden senin yengen oluyorum be ben!"

"kapat gözlerini, bir kaç poz daha çekeyim lütfen. Yarışmayı kazanırsam her gün size dua ederim abla"

"ne yarışması?! Ayrıca ben ablan da değilim. Beni solluyorsun abla diyorsun aaa"

"yengeciğim bir cırlamasan. Abim uyanacak ya"

Sağ elimi yanağına yerleştirdiğim, kucağımda mışıl mışıl uyuyan yeşilime gülücükler yolladım. Şimdi biz bütün gece onunla mı uyuduk? Zıplayayım gökyüzüne!

"hah! Süper."

"ya çekmesene bizi!"

"bi bağırmaa"

"sen bana emir mi verdin?!"

"bak ablacığım söz veriyorum pozlardan birer tane de sana veririm. Hatta birlikte seçeriz sergiye girecekleri hı?"

Sergiye mi girecek? Ve bu güzel anların br hatırası mı olacak? Bunu ben geri çevirirsem de doğam kabul etmez!

"haa bak öyle olur. Çek sen"

"süpersin! Şimdi başını geri yasla. Elini aşşağıya çek.. Heh böyle, süper. Ellerini saçlara getir.." bir sürü poz daha çekti. Tutulmuş boynum daha da ağırsada bir şey söylemedim. Yeşilim kucağımda uyuyor gıkım çıkarmı hiç.!

"yetmezmi bu kadar"

"tamam yenge sakin, bitti"

"tamam şimdi gel sen böyle" parmağımla gel işareti yapınca yanıma geldi. Eğilmesini istedim. Sessizce söyledim.

"bu fotoğraflardan keremin kesinlikle haberi olmayacak anlaştık mı?"

"kerem?" kaşlarıyla yeşilimi işaret etti. Başımı salladım.

"evet. Şimdi telefonunu ver. Heh, bak numaramı yazıyorum. Hemen ara beni kaydedeyim. Eğer küçücük bir terslik olursa soluğu karakolda alırım bilmiş ol"

"ta-mam.! İsim neydi senin?"

"zeynep"

"Akif bende. Arıyorum hemen"

"tamam hadi defol şimdi. Fotoğraflar hazırlandığında ararsın beni. Üç güne aramazsan ben ararım bilmiş ol. Hatta iki!"

"tamam abla. Ne çene var sende böyle be"

"ya hala abla diyor. İsmimi öğrendin ne ablası!"

"ya ben ondokuz yaşındayım. Sende yirmiyi baya bir devirmişsin gibi. Abla diyeceğim tabiki"

"ya bak hala abla diyor. Terlik yok mu ya sallasam senin kafana!"

"tamam ben kaçtım. Abiye iyi bak abla" gidene kadar baktım arkasından.

Anın tadını çıkartmak için önüme döndüğümde bir çift yeşille karşılaştım. Gülümseme oluştu yüzümde.

"günaydın"

Bebeğim Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin