Zeynep'in ağzından
"zeynep!" duyduğumuz sesle hemen ittim keremi. Kısa bir inleme sesi duyduğumda tekrar yaklaşıp ellerini tuttum.
"iyimisin?"
"iyiyim güzelim, sıkıntı yok" diye mırıldandı.
"zeynep! Açıkla hemen!"
"ne -neyi?" diye sordum korkarak. Ne diyecektim ki şimdi. Neden o kadar yakındık bir birimize?
"o pozisyonun sebebini! Açıkla, açıkla ki bu herifi dövmek için sebebim olsun!"
"burak saçmalama. Ne pozisyonu? Yok öyle bir şey"
"gözlerime mi inanayım sözlerine mi?! Söyle hemen çabuk! Siz.. Sizin aranızda bir şey yok değil mi?!"
"hayır tabiki."
"iyi!" bağırıp yumruğunu keremin suratına doğru gönderdiğinde kocaman bir çığlık attım. Kerem sendelerken önüne geçip vurmaya başladım burağa. Hangi cesaretle vururdu kereme. Daha yeni çıkmıştı hastaneden.
"seni gerizekalı! Ne yapıyorsun ya! Aptal!" göğsüne indirdiğim darbelerle pis sırıtışını bozmayacağını anladığımda arkamda acıdan inleyen kereme döndüm hemen. Kızarmıştı vurduğu yer. Zaten kötüydü daha da kötü olacaktı şimdi. Hem de benim yüzümden hepsi.
"oh oldu ona. Sen gel buraya! Birdaha yanyana görmeyeceğim sizi!" şaşkınlıkla kolumdaki koluma baktım. Çekiştiriyordu beni.
"yok ya ne zamandır arkadaşlarımı sana soruyorum ben!?"
"az önceki pozisyondan beri canım. Artık elin adamlarıyla arkadaşlık etmeyeceksin!"
"emredersiniz paşam(!)"
"burak konuşalım mı seninle?" keremin sesiyle ikimiz de ona döndük. Yanına gidip kızaran yanağını okşadım. Nasıl acıyordur kim bilir.
"zeynep! Buraya gel"
"ya bir sus!"
"zeyneep!" kokumu sıkıca kavradığında anlamadan inledim bir an. Öküz gibi güç var bu akılsızda.
Bir anda acıyı hissetmeyince şaşırmıştım. Bu denli kötü bakıyorken nasıl bırakmıştı elimi? Tabiki o bırakmamıştı kerem sol eliyle burağın kolunu kavrayıp boşluğa fırlattı.
"bir daha ona asla böyle davranma!"
"ablama nasıl davranacağımı sana sarmayacağım!"
"ablan benim kız arkadaşım.! Ve ona nasıl davranağını bana soracaksın!"
Öhöm öhöm! Neyim ben neyim? Yeşilimin kız arkadaşımıyım? Ne ara sevgili olduk biz ya??
***
Burağı zar zor yer yatağına yatırmaya ikna edip, yeşilimi yatağa yatırdım. Yüzüne buz tuttum ama çok tutmama izin vermedi beyefendi.
"ne ilgilendin be! Gören bebek sanacak"
"susarmısın sen! Mahvettin yüzünü zaten!"
"hah! Zaten tipi yoktu, önemli değil. Suratına biraz şekil geldi işte" hahlayarak konuşmasına göz devirdim. Sanki fiziksel açıdan söylüyorum.
Canı acıyor benim canımın..
"suyunu buraya koyuyorum. Burak, sakın içme bu suyu. Keremin bu anladın mı?!"
"hıııı" saçlarını çekiştirdim.
"gece kalkıp zarar vermekte yok. Bak vallahi benim odama alırım onu"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bebeğim
Fanfiction~Bir adet baba, bir adet yar, bir adet sevgili olmanı istiyorum.. Seni İstiyorum!~ "merhaba, boşmu?" kadın gözleriyle önündeki sandalyeyi işaret etti. "sanane?"net bir dilde konuşmuştu adam. Ama kadının ne denli ısrarlı olduğunu bilmiyordu. Zeyne...