Final|Part1: Teklif

4.4K 536 141
                                    

Bölüm Şarkısı: Kalben - Sadece


Keyifli okumalar.

Bilirsiniz, her genç kızın hayali beyaz bir gelinliğin içinde, aşık olduğu adamın yanında olmaktır.

Benim de hayallerim böyleydi. Oğuz bana evlenme teklifi ettiğinde mutluluktan ne yapacağımı şaşırmıştım. İlk gelinlik provamda, mekan seçiminde, davetiyeye yazılacak şeyleri kararlaştırdığımızda midemde uçuşan kelebeklere hayret etmiştim.

Daha sonra hayallerim çürüdü. Ceyda'yı öğrendiğimde, üvey annemin bana yaptıklarını öğrendiğimde, nasıl bir yalanın içinde büyüdüğümü öğrendiğimde...

Midem, kelebekler mezarlığı olmuştu. İçimde büyüyen acı zehir onları öldürmüş, kanatlarını koparmıştı. Kelebeklere mi üzülmeliyim, yoksa kendime mi karmaşası içinde günlerim geçerken bir gün yeniden midemde bir şeylerin hareketlendiğini hissettim. O güne roman yazabilir, şarkılar söyleyebilir, şiirler bahşedebilirdim.

Savaş'ı tanımadan önce biri gelip bana bir adamın tüm hayatını değiştirebileceğini, yaralarımı sarabileceğini ve aşkı yeniden tattıracağını söylese güler geçerdim. Fakat o hayatıma girince hepsine yeniden inandım. Onu sahilde gördüğüm o ilk gün, kırık bir bank ve eski bir kitap hayatımızı değiştirdiğinde gözlerinin ne kadar güzel bir o kadar da kırgın olduğunu görmüştüm. O gün ben fark etmesem de yeni hayatımın ilk satırları silinmesi mümkün olmayan bir kalemle yazılmıştı eski sayfalarını koparıp attığım hayat defterime ve o gün umudun hala var olabileceğini öğrenmiştim.

Teşekkür ederim, adam. Bir insanın böylesine güzel sevilebileceğini öğrettiğin, midemdeki kelebekleri canlandırdığın için teşekkür ederim. Elimi asla bırakmadığın, güzel gözlerinle daima gözlerime baktığın için teşekkür ederim. Çok teşekkür ederim.

"Ne düşünüyorsun?"

Savaş'a gülümseyerek baktım. Takım elbisesi içinde öylesine yakışıklı görünüyordu ki... Bu düğünde damadın Eren olduğunu bilmeyen biri asıl damadı Savaş sanabilirdi çünkü Eren'den kat kat daha fazla yakışıklı olmuştu.

"Hiç," dedikten sonra omzumu silktim. O sırada açıkta bıraktığım saçlarımın bir kısmı esen rüzgarla birlikte yüzüme değmişti.

"Dalgınsın," dedi yanıma ilerlerken. "Bir sorun mu var?"

Hayır, dalgın falan değildim. Sadece korkuyordum. Hayatımda hiçbir zaman, hiçbir şey bu kadar uzun süre iyi gitmemişti ve korkuyordum işte. Tüm bunların bir rüya olma ihtimali beni korkutuyordu.

"Hayır. Yalnızca heyecanlıyım, sonuçta en yakın arkadaşım evleniyor!" Elimden geldiğince neşeli gözükmeye çalışmıştım. Savaş'a yalan söylemeyi sevmiyordum fakat kafamda kurduğum felaket senaryolarının onu da üzmesini istemiyordum.

Savaş ikna olmuşa benziyordu. Dediklerime gülümsedi ve elimden tutarak beni etrafımda döndürdü. "Çok güzel olmuşsun."

"Teşekkür ederim," deyip sırıttım. "Beğenmene sevindim. Bu elbiseyi bulmak için çok uğraştım."

"Boşuna uğraşmışsın. Nasılsa gün sonunda çıkaracaksın.." diye mırıldandığında gözlerimi pörtletip "Savaş!" diye cırladım. "Sen bu aralar iyice sapıttın."

"Dediklerimin sana ne anlam ifade ettiğinin farkındayım ama yanlış anladın, güzelim," dedikten sonra kapıya ilerledi ve kapı kulpunu çevirmeden önce son kez arkasına baktı. "Çok yanlış anladın..."

Kusursuz HatalarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin