Final|Part2: Hikayenin Sonu

6.8K 566 133
                                    

Bölüm Şarkısı: Levent Yüksel - Medcezir

Keyifli okumalar.

Biri şuan hissettiğim mutluluğu tarif etmemi istese bunu başaramazdım. Bunun tarifi yoktu. Savaş'ın yüzüğü parmağımdayken, beğendiğim gelinlik üstümdeyken ve sevdiğim adam yanımdayken kelimelere yenilmeyecektim.

Savaş'ın eli, ellerime kenetliydi. Bizi birbirimize sonsuza kadar bağlayan bu yüzük değildi, hislerimizdi. Her seferinde birbirimize yenilmemiz, her seferinde sanki ilk günkü gibi yaşadığımız aşkımızdı.

Artık emindim. Hiçbir şey bizi yenemezdi, biz artık yenilmezdik.

Etraftaki insanların alkış sesleri yükselip kulaklarıma dolarken kafamı kaldırdım ve gökyüzüne baktım. Eğer annem beni görüyorsa ona birkaç şey söylemek istiyordum. Ne kadar mutlu olduğumu, onu ne kadar özlediğimi ve onu ne kadar sevdiğimi fısıldamak istiyordum.

"Güneş," diye fısıldayan Savaş'a çevirdim başımı. "Mutlusun değil mi?"

"Hiç olmadığım kadar dedim," gülümseyerek. "Hiç olmadığım kadar. Bütün bunları nasıl bu kadar kısa sürede hallettiğini, bu fikrin kimden çıktığını gerçekten merak ediyorum."

"Onlar sonra konuşulur," dedi ve eliyle kalabalığı gösterdi. "Arkadaşlarını davet etmek istersin diye düşündüm ve bu yüzden Elif'ten arkadaşlarının numarasını istedim. Ne yazık ki fazla yoktu. Yalnızca Murat ve onun asistanı vardı ve tabii bir de..." deyip yere eğildi. Masamıza yerleştirilen taşıma kutusundaki kişi yabancı değildi. Ruby, üzerine giydirilmiş olan beyaz elbise ve her zamanki memnun olmayan suratıyla etrafı izliyordu. "Ruby'siz asla olmaz."

Ruby'yi kutusundan çıkardım ve yeniden Savaş'a döndüm. "Seni hak edecek kadar güzel ne yapmış olabilirim diye düşünüyorum," dedim. "Sen hangi sevabımın karşılığısın?"

Savaş cevap veremeden araya giren nikah memurunun sesi heyecanımın doruk noktasına ulaşmasını sağlamıştı. Memurun gülümseyen yüzü, ön sırada beni gülümseyerek izleyen abim ve Dolunay, hala yeni evlenmenin heyecanını taşıyan Elif ve Eren... Bunların hiçbiri heyecanımı yatıştırmak için yeterli değildi.

"Bugün burada genç çiftimizin evlilik akdini gerçekleştirmek için bulunmaktayız. Siz, genç bayan: Adınız, soyadınız?"

"Güneş Demirsoy," dedim sesimin titremesine engel olamayarak.

Gülümseyerek Savaş'a döndü. "Adınız, soyadınız?"

"Savaş Günday."

"Evlenme isteğinizi beyan ettiniz. Beyanlarınıza ve evlenmek için ibraz etmiş olduğunuz belgelere göre evlenmeye engel halinizin olmadığı anlaşılmıştır. Bir kere de sayın tanıklar ve bizlerin huzurunda söyleyiniz."

"Sayın Güneş Demirsoy, hiç kimsenin baskısı altında kalmadan özgür iradenizle ve kendi arzunuzla Savaş Günday ile evlenmek istiyor musunuz?"

Titreyen ellerimi kucağımda kavuşturdum ve sesimi elimden geldiğince güçlü çıkarmaya çalıştım: "Evet!"

Salondan alkış sesleri yükselirken nikah memuru bu sefer sorusunu Savaş'a yöneltmişti. "Sayın Savaş Günday, hiç kimsenin baskısı altında kalmadan özgür iradenizle ve kendi arzunuzla Güneş Demirsoy ile evlenmek istiyor musunuz?"

Savaş gülümseyerek bana baktı ve "Evet!" diye bağırdı.

Şahitlerimiz daha bugün tanıştığım Savaş'ın arkadaşlarıydı. Nikah memuru şahitlere döndü ve onlarında bu evliliği beyan edip etmediğini sordu. İkisi de gülümseyerek beyan ettiklerini belirttiklerinde, nikah memuru yeniden bize dönmüştü. "Benim ve tanıkların huzurunda evlenme isteğinizi beyan ettiniz. Evlenmeye engel bir halinizin olmadığı tespit edilerek, evlenmeniz yapılmıştır. Yasaların bana verdiği yetkiye dayanarak, sizleri karı-koca ilan ediyorum. Hayırlı olsun."

Kusursuz HatalarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin