Hayaller mi? Para mı?
Berra'nın tercihi hayallerden yana olsa da, hayatında bazı şeyler hala oturmuş değildir.
Mesela gizemli bir adam gibi..
Ayraçların kenar yazılarından bir tanışma...
Kitapların sayfalarından doğan bir aşk..
Bir kitapçı dükkanınd...
Besim'in babası tekrar geleceğini söyleyerek gitmişti. Besim'in odasındaydık. Kemal ile biraz gerideki koltukta oturuyorduk. Berra Besim'in yatağının kenarında oturmuş elini tutarak ona bakıyordu. Herkes sessizdi. Kimse ne diyeceğini bilemediği için susmayı tercih etmişti.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Kemal'e baktığımda onun çok gergin olduğunu görebiliyordum. Onun için kolay şeyler değildi, en azından tahmin edebiliyordum. Besim ertesi gün ameliyat olacaktı. Berra onu Bir Kitapçı Dükkanı'na götürdüğü günden beri yanından hiç ayrılmamıştı. Bir şeyleri telafi etmeye çalıştığını görebiliyordum. Kaybolan zamanlarını az da olsa silmeye çalışıyordu. Biliyordum ki çabası boşunaydı. İnsanların giden zamanı asla telafi edemezdi. Yine de bunu ona söylememiştim. Kendisi görmeliydi.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"Benim yerime de için yeter." dedi Besim gülümseyerek. Onun kahveyi ne kadar sevdiğini bildiğim için bu sözü beni gülümsetmişti. Ameliyat olacağı için uzun zamandır kahve içmiyordu. İkisine de el salladıktan sonra Kemal ile odadan çıkmıştık. Koridorda yürürken ikimiz de sessizdik.
"Asude?" demişti Kemal.
"Efendim?"
"Besim atlatacak değil mi?" demişti. O anda karşımda teselli edilmeyi bekleyen bir çocuk gibi duruyordu. Bu hali içimi sızlatmıştı. Ona sarılmak istesemde bunu yapmadım, sadece gülümseyerek başımı salladım. O ise derin bir nefes almıştı. Daha rahat görünse de bu sorunun kafasını kurcaladığını görebiliyordum. Buna bir çare bulamazdım, çünkü cevabını ben de bilmiyordum. O sırada koridorun başında Ahmet'i görünce şaşkınlıkla bize bakan ağabeyime bakmıştım. Kemal ise benim bir yere baktığımı fark etmişti. Nereye baktığımı gördüğünde sadece omzunu silkmişti.