Hayaller mi? Para mı?
Berra'nın tercihi hayallerden yana olsa da, hayatında bazı şeyler hala oturmuş değildir.
Mesela gizemli bir adam gibi..
Ayraçların kenar yazılarından bir tanışma...
Kitapların sayfalarından doğan bir aşk..
Bir kitapçı dükkanınd...
"Asude ben yemeğe bakarken tabakları yerleştirir misin?" dedi Melda yengem. Ben de o sırada oynamakta olduğum yeğenime kısa bir bakış attıktan sonra hızlı adımlarla mutfağa geçiş yaptım. Yengemin yapmakta olduğu yemeğe baktığımda Altan'ın en sevdiği yemek olduğunu görünce yengeme manidar bir gülüş gönderdim.
"Aman da aman. Ne kadar da kocasını düşünen bir kadın." dedim incecik bir sesle. Melda yengemse kızmış gibi yaparak koluma vurmuştu. Halbuki bana kızmadığını gözlerinden anlayabiliyordum.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"Aman da aman ne espritüel bir kız." dedi o da benim lafımı bana satarak. Kaşlarımı bilmiş bilmiş kaldırarak tabaklarla mutfaktan çıkmıştım. O sırada yanıma Melek gelince adımlarımı yavaşlatmıştım. O ise heyecanlı bir şekilde benimle yürüyordu.
"Halacığım bu gece bizde kalacak mısın?" dedi beklentiyle. Bir an ona baktıktan sonra başımı sallamıştım. Bu güzelliğe hayır demeyi asla öğrenemeyecektim. Melek ile masayı hazırladıktan sonra tekrar yengeme seslenmiştim.
"Bu yemekler niçin?" dedim. Bir süre sonra yengem bardaklarla yanıma gelmişti.
"Ahmet bize birisini tanıştıracakmış." dedi bardakları masaya yerleştirirken. Bense dehşete düşmüş bir şekilde yengeme bakıyordum. Melda yengem bakışımı görünce kahkaha atmaya başlamıştı.
"Ben de ilk duyduğumda senin gibi olmuştum. Bizim haberimiz yokmuş. Ahmet bir yıldır birisiyle berabermiş."
"Şaka yapıyorsun? Kimmiş?" dedim. Melda yengemse birisiyle gıybet yapmanın verdiği mutlulukla salına salına koltuğuna oturup bana bakıyordu.
"O kadarını bilmiyorum. Akşam tanışacakmışız. Bana Altan söyledi. Kız Ahmet'ten küçükmüş. Bildiğim tek şey bu."
"Ne kadar küçük?" dedim merakla.
"Kız son yılındaymış."
"Yok artık." dedim dehşet içinde. Yengemse bombayı patlatmanın verdiği sevinçle bana bakıyordu. İşte neylersin gıybet kızların içinde olan bir şeydi. Ayrıca bizim şu anda yaptığımız bilgi alışverişiydi. Gıybet çok çok farklı bir şeydi.
Ahmet'e inanamıyordum. Bunca zaman hayatında birisi olduğunu saklamıştı. Neden sakladığını anlayamasam da saklamayı becerebilmesi bile mucizeydi. Başında benim gibi bir kardeş, Melda gibi bir yengesi varken bir yıl boyunca ilişkisini gizlemeyi başarabilmek, Ahmet için mucize olsa gerekti. Onun adına sevinmiştim. Bunca zaman boyunca işinden başka hiçbir şey düşünmemiş, kimseyi hayatına almamıştı. Kız her kimse Ahmet onu çok seviyor olmalıydı. Bizimle tanıştıracaktı. Benim için bu Ahmet'in sevgisinin ispatıydı.
"Babamın yurt dışında olması kötü oldu." dedim sızlanarak. Yengem de bana hak vererek başını sallamıştı.
"Sorma. Ahmet bu yüzden bizimle tanıştırmak istemiş. Babamdan sonra Altan en büyük diye."