14. Bölüm

2.5K 204 27
                                    

  Korna sesleriyle gözümü açtım. Etrafıma bakındım. Tanrım hala oradaydım. Karnımdan kan akmaya devam ediyor olmalıydı ki yerler de kan birikintileri vardı. Yağmur ile karışık kan birikintileri. Karnımı tutarak doğruldum. Önümdeki arabaya baktım. Her yerim fazlasıyla acıyor ve ağrıyordu. Ayağa kalktım. Arabanın arkasındaki araba yalnızca korna çalıyordu. İnsan bir gelip bakar!
  Hemen arabaya bindim ve zorlansamda arabayı harekete geçirdim. Karnıma doğru baktım. Kan üzerimde kurumuştu.

Evin önüne geldiğimde arabayı garajın önüne park ettim ve eşyalarımı alıp arabadan indim. Anahtarı çantamdan çıkarıp yavaş bir şekilde kapıyı açtım. Bugün okula gidemezdim. Öncelikle yarama bir pansiyon yapmalıydım.
Eve girer girmez direkt olarak merdivenlerden çıktım ve odama girdim. Amcamlar daha uyuyor olmalıydılar. Zaten güneş doğalı birkaç saat olmuştu. Elimdekileri yere bırakıp can havliyle banyoya girdim ve üzerimdekileri çıkardım. Yüzümde bile iz vardı.
Sürtük karnımı resmen boydan boya çizmişti. Umarım mikrop kapmaz!!
Hemen yaranın etrafını temizledim ve yarayı bandaj ile kapattım. Şu anda banyo etmem imkansızdı. O yüzden elimi yüzümü yıkayıp üzerimi değiştirdim ve yavaş bir şekilde yatağa yattım. Gözlerimi kapattım ve kısa bir uykuya daldım.
....
"Bella! Bella! Hadi uyan!"
Zorlukla gözlerimi açtım.
"James burada ne yapıyorsun?"
"Okula geç mi kalmak istiyorsun?"
"Ben bugün okula gitmeyeceğim. Kendimi hiç iyi hissetmiyorum."
"Hayır gidiyorsun!" Dedi ve üzerimi açtı. O anda gözlerini kocaman büyüttü.
"Tanrım bu da nedir böyle?"
Karnıma doğru baktım. Her yerim kan içindeydi. Yavaş bir şekilde ayağa kalktım.
"Bella ne oldu sana?"
Bir şey söylemeden banyoya girdim ve tişörtümü sıyırıp aynadan yarama baktım. Kanaması bir türlü durmuyordu.
"Tanrım James beni hemen Jessica'ya götürmelisin!"
"Jessica mı? Benimle dalga mı geçiyorsun? Seni hemen hastaneye götürmeliyiz!"
"Biz derken?"
"Babam ve ben!" Arkasını döndü tam odadan çıkacakken onu durdurdum.
"Hayır! James amcama bir şey söylemezsin! Bunu yapma! Sadece beni hastaneye götür. En fazla dikiş atarlar ve ilaç verip beni geri gönderir."
"Bella bunu babamsız yapamayız!"
"Evet yapabiliriz. James lütfen! Daha fazla kan kaybedemem. Zaten canım çok yanıyor!"
Çaresizce kafasını salladı. Dolabımdan bana doğru uzattığı giysileri elinden aldım.
"Kapının önündeyim. Giyinince haber ver!" Dedi ve dışarıya çıktı.
Hemen üzerimdekileri çıkardım ve James'in verdiklerini giydim. Hiç ama hiç halim yoktu ve canım çok yanıyordu. Giyindiğimde kapıyı açtım. James duvara dayanmış beni bekliyordu.
"Tamam mısın?"
"Evet" dedim zorlukla.
"Tamam hadi hemen gitmeliyiz!" Dedi elini cebinden çıkartarak. Kolumu onun omzuna attım. O da belimden tuttu ve yavaş bir şekilde merdivenlerden inmeye başladık. Yavaş bir şekilde evden çıktık.

James beni arabanın arka tarafına yatırdı. Karnımı tutuyordum ve nefes almakta zorlanıyordum.
James de arabaya biner binmez çalıştırdı ve hastaneye doğru hızlı bir şekilde sürmeye başladı.
Kan ter içinde kalmıştım.
"James acele et lütfen bayılmak üzereyim!"
"Tamam Bella dayan biraz gelmek üzereyim!"

James kısa bir süre sonra arabayı durdurdu ve hemen aşağıya inerek kapımı açtı. Her şeyi hayal meyal görüyordum. Görüşüm iyice bulanıklaşmıştı. Em son hatırladığım şey ise James'in beni kucağına almaya çalışmasıydı...

Kurtlar Arasında (3. Kitap)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin