44. Bölüm

2.4K 203 16
                                    

"Lanet olsun!"

   David'in bunu söylemesi ile ona doğru baktım. Hayal kırıklığına uğramış gibi görünüyordu.

"Senin burada ne işin var?" Diye sordu David öne doğru bir adım atarak.

   O sırada tuhaf bir şekilde David'e doğru bakmıştım.
"Onu tanıyor musun?"

   Bana doğru baktı. Eliyle onu göstererek konuşmaya başladı.

"Bella seni Tessa Grey ile tanıştırayım."
   Gözlerimi büyüttüm.
"Grey mi?"
"Kendisi Chris'in halası olur."
"Aman tanrım!" Dedim ve ona doğru baktım. Bana doğru sırıtarak el sallıyordu.

.....

"Ne yani buraya geri dönmenin bir amacı yok mu?" Diye sordu Ed.
    Hepimiz Ed'in evinde toplanmıştık. Delta'yı yani Tessa'yı Chris'in halasını! Giydirmiş ve oraya götürmüştük. Kimse daha buna inanamıyordum.

"Dediğim gibi canım evime dönmek istedi. Ben de döndüm." Dedi ve bana doğru baktı.
"Ne haber Bella? Nasılsın?"
"Kaşlarımı çatmış bir şekilde ona bakıyordum.
"Seni tanımıyorum. Sen beni nereden tanıyorsun?"
"Ah! İşte bilirsin! Hep şu Chris. Bana seni anlatmadığı bir gün bile olmadığına yemin edebilirim."
   Gözlerimi büyüterek bir adım öne çıktım.
"O yaşıyor mu?"

   Dudağını büzdü.
"Ah ondan umudu ne çabuk kesmişsin! Demek ki onu bu kadar seviyormuşsun!"
"Yaşıyor mu?" Diye sordum tekrardan. Bu sefer sert sormuştum.
"Belki.." Dedi omuzlarını silkerek.
   Arkama doğru döndüm ve başımı ovdum.

   David yanıma doğru yaklaştı.
"Sen iyi misin?"
"Hayır değilim. Sanrım bayılacağım!" Dedim ve gözlerimi kapattım.
"Hey!" Dedi David ve kolumdan tuttu.
"Hadi gel! Biraz dinlenelim."
   Onlara doğru baktım.
"Her şeyi sorun ve öğrenin Ed!" Dedim. Ardından David'in yardımıyla yukarıya çıktım.
  Beni Ed'in misafir odasına doğru yatırdı. Yanıma oturdu.
"Buna inanamıyorum! Delta...onun olduğuna hâlâ inanamıyorum!"
"Evet ben de çok şaşırdım. Bir kurt olduğunu biliyordum ama delta olduğunu bilmiyordum. Aynı zamanda kendini bu kadar çabuk ele vereceğini de bilmiyordum."
"Bence bu kadar çabuk ele verdiğine göre bir planı olmalı!"
"Sanmam Tessa iyi biridir."
"Ona her şeyi sorun David. Emily'i, Kitabı, notları her şeyi."

   Kafasını salladı ve yanımdan ayrılarak aşağıya doğru indi.

   Ben ise gözlerimi kapattım ve derin bir uykuya daldım.

.....

"Ne oldu?" Diye sordum ve dolabımın kapağını kapattım.
"Emily'i o kaçırmış."
"Neden?"
"Bilmiyorum. Onu bir türlü söyletemedik."
"Notlar?"
"Notlar ile ilgili bir bilgisi olmadığını söylüyor."
"Peki bunun Tom veya Cody ile bir ilgisi var mı?"
"Onları tanımadığını söylüyor."
"Tanrım Ed! çocuğu neden kaçırdığını neden söylemiyor ki? Ya da Chris hakkında bir bilgi vermiyor?"
"Bu kadını iyi tanırım Bella! Her zaman bir planı vardır!"
"Evet bizden çok daha uzun bir süre kaçabilirdi. Ya da bizi öldürebilirdi. Neden kendini göstersin ki? Bill de böyle olmamıştı."
"Bilmiyorum. Ama onu gerçekten ciddi bir şekilde yaralamışsın."
"İyi ama nasıl? Özel bir kurşun kullanmadım ki?"
"Ne kullandığın hakkında bir fikrim yok. Ama oldukça etkili olmuş."

   Anlamsız bakışlarla ona doğru baktım. Ardından bize doğru yaklaşan Tyler'a doğru baktım. Yanımıza doğru geldi.
"Çocuklar!"
"Tyler? Her şey yolunda mı?"
"David..."
"Ne olmuş David'e diye sordum endişeli bir şekilde."
"Tom ile kavga ediyorlar."
"Ne!?" Diye bağırdım ve basketbol sahasına doğru koşmaya başladım. İçeriye girdiğimde Tom ile David'in yerde boğuşuyor olduklarını gördüm. Melissa ile birkaç çocuk da onları ayırmaya çalışıyorlardı.

    Ed de benimle birlikte gelmişti. Hemen aralarına girmeye çalıştık.
"Yalvarırım yardım edin!" Diye yakındı Melissa bana doğru bakarak.

   O sırada Ed şiddetli bir şekilde bağırmıştı.
"David!!"
   Ama David onu dinlemeden, Tom ile kavgayı sürdürüyordu. Ed'in onu uyarmasına rağmen devam ediyordu. Sonunda başka çaresi kalmayan Ed kimseye çaktırmadan pençelerini çıkardı ve David'in beline doğru sapladı. David gözlerini kapattı ve inleyerek geri çekildi. Tom hemen doğruldu ve David'e sert bir şekilde baktı.
"Bunu senin yanına bırakmayacağım Stone. İlerde bana çok yalvaracaksınız."

   Bana doğru baktı.
"Hepiniz!" Dedi ve arkadaşlarıyla birlikte oradan ayrıldı.

   Salonda ben, Melissa, Ed, Tyler ve David kalmıştık. Melissa hemen onun yanına doğru gitti ve ayağa kalkmasına yardım etti.

   Ed ona doğru ilerledi.
"Neydi şimdi bu? Beni neden dinlemiyorsun?!" Dedi Ed çok sert bir şekilde.
"Sana, kendimi artık söylediklerini yapmakla yükümlü hissetmiyorum derken yalan söylemiyordum Ed. Artık beni etkileyemiyorsun."
"Ama bu nasıl olur. Benim betamsın. Nasıl olur da etkilenmezsin?!"

   Melissa, kaşlarını çattı. O sırada Ed ile bakışmıştık. Melissa'nın da burada olduğu tamamen aklından çıkmış olmalıydı.

"Durun bir saniye! Beta mı? O da nedir?"

  David, Melissa'ya doğru baktı.
"Bak sana her şeyi anlatacağım ama zamanı geldiği zaman oldu mu? Şimdi hiç havam da değilim." Dedi ve oradan ayrıldı.
   Melissa bize doğru baktı.
"Beta nedir?"

   Kimse bir yanıt vermemişti. Yalnızca kafamızı olumsuz anlamda sallayıp biz de oradan ayrılmıştık. Kızın kafası gerçekten çok karışmıştı.

....
   Bu sefer daha sert konuşmuştum.
"Neden Chris'in nasıl olduğunu ya da Emily'i niçin kaçırdığını söylemiyorsun!"
"Dediğim gibi söyleyemem. Bu biraz karışık."
"Bazı cevaplar almam gerekiyor Tessa."
"Benim de kendimi hazır hissetmem gerekiyor."
"Ne için?"
"Gerçeği anlatmak ya da anlatmamak için...."
"İşte hazırsın anlat artık! Ne için buraya geldin? Neden Emily'i kaçırdın."
"Bunu yapmamı onlar istediler. Başka seçeneğim yoktu."
"Kim onlar?"
"Bak hiçbir şey söyleyemem ya da anlatamam tamam mı!?"
"Chris için olsa bile mi?"
"İnan bana! Bütün bunlara Chris için katlanıyorum."
"Neden?"
"Bu çok karışık bir olay Bella. Bunu şimdi söyleyemem. Engel olacaklarını biliyorum. Eğer bir şey anlatırsam onu yaşatmazlar."
"Kimi?"
"Chris onların elinde Bella. Onun karşılığında bizi kullanmak istiyorlar."
"Kimler?"
"Delta sürüsü!"

Kurtlar Arasında (3. Kitap)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin