13.Bölüm-İşgal edilmesi gereken bir şehir

294 99 49
                                    

Bölüm şarkısı; Cihan mürtezaoğlu-Sen Banasın.

O,o kadar kutsaldı ki  ; Onu öperek tüm günahlarından arındığını hissetti.


Zar zor salonda ki koltuğa attığı adama baktı Duru. O sert halinden eser yoktu. Gömleği barda onu ıslattığından dolayı ıslaktı ama ilk üç düğmesi açıktı. Sert vücudu bariz belliydi ve cidden harika gözüküyordu. Saçları baya karışmıştı ve kirpikleri fazlasıyla uzundu.Dudakları düz bir çizgiyi neredeyse andırmıştı.Kırmızılaşmış dudaklarına siyah sakalları daha da hava katmıştı. Yaklaşık olarak 3-4 gündür traş olmadığı belliydi.

Ateş'in yattığı koltuğun yanında olan koltuğa oturdu.Kabul etmekten başka çaresinin olup olmadığını düşündü. Onun yardıma ihtiyacı vardı.Tek başına bir şeyleri becerebildiği eğer bunu geçen onca zaman içimde yapabilirdi. Demek ki başarılı değildi. İşte bunun için bir ittifak yapması gerekliydi. Bu yaptığı ittifak düşmanının oğlu olsa bile yapılmalı ardından gerçekler ortaya çıkartılmalı.

Fazlasıyla yorgundu ve sırtını arkaya yaslayıp gözlerini kapattı.

''Duru..'' Kısık bir nefesle adının söylenmesiyle kapattığı gözlerini hızla açtı Duru.Bir inilti gibi adını söyleyen kişideydi gözleri. ''Efendim?''

''Duru,gitme'' Bir isyan ifadesi döküldü dudaklarından adamın. Kaşları çatılmış olan kız ise adama bakıyordu öylece.

''Buradayım.Gitmiyorum Ateş''

"Herkes bırakıyor beni,gidiyor."

Adam elini kaldırıp boyun grintisine götürüp ovuşturmayı başarmıştı.İçkinin verdiği uyuşukluk onun doğru düzgün düşünmesini engelliyor,rahat bir hal almasına sebep oluyordu. Yarı uyur bir hali vardı. Sayıklıyordu evet ama uyanıkmış gibiydi.

''Yanıyorum. Yandığımı hissediyorum ''

Koltukta gözleri kapalı bir şekilde uzanan Ateş kafasını biraz daha oynattı yastıkta.Dediklerinin farkında bile değildi.O kadar çok içmişti ki sabah olanları hatırlayacak mıydı,şüpheliydi.

Mırıldanma şeklinde kendisiyle konuşan bir ifadesi vardı. Son söylediğine bir şey diyemeyen Duru,adama bakmaya devam ediyordu.

''Güven bana,Ütopya''

Soluğu kesilmişti sanki.Göğüs kafesi hızla inip kalkmaya başlamışken,boğazında bir şey varmış gibi hissediyordu.Bu şey her neyse onun yutkunmasını istemiyordu sanki. Genç adam ise susmuyor,acı çeker bir ifadeyle konuşmaya devam ediyordu.

''E-Elimden tut''

Zar zor harfleri birleştiren Ateş,çok farklı bir şekilde konuşuyordu. Kesik kesik kullandığı kelimeleri bile anlamak için çaba gösteriyordu Duru. Ateş ise son cümlesinden sonra kaşlarını çatmış ve o kusursuz yüzüne acı dolu bir ifade yerleştirmişti.

''İhtiyacım var.''

İniilti gibi acizce çıkan ses tonu karşısında Duru yerinden kalktı.Önünde yatan adama ayakta bakarken ne yapması gerektiğini bilemedi. Adamın yüzüne baktı.Kaşlarını çatmıştı ve alnında çiziklerin çıkmasına sebep olmuştu. Bu çizgilere iki kaşının arasında ki izler eşlik ediyordu. Burun kenarının kırışıklığı acı dolu ifadesine acı katmıştı.

''Yanıyor.''

mırıldandı Ateş.Gözlerini sıkıca kapatırken,Duru yavaşca dizlerinin üzerine ;hemen koltuğun yanına oturdu.

''Canım yanıyor''

Yutkundu Ateş. Adem elması net bir şekilde belli oluyordu. Gözlerini sıkıca yuman adamın elini tuttu Duru. ''Bir şey mi oldu?'' Uzun zaman sonra konuşma cesareti bulmuştu kız. ''Yaralandın mı yoksa ?''

Kuşkularla Dans #wattys2018 Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin