27. Final

186 8 23
                                    

Belki de ilk defa ve son defa bunu yaşayacaktık. Her birimizin yüzünde olan o mutlu ifade son kez olacaktı. Hepimiz bir arada, sorunsuzduk. Bugünlük sorunlara bir ara vermenin zamanıydı. Asla bu kadar genç ve aşık olmayacaktık. Bu biraz üzücüydü. Hayat bu yaşta hepimizi yormuştu ama yine de ayakta kalmanın bir yolunu bulmuştuk. Shawn, Sasha'yı bulmuştu. Alice.. Alice gerçekten ayakta kalma sebebini bulmuştu. Luke'u bulmak, onun için en güzel şey olmalıydı. Luke baştan beri oradaydı ve pes etmemişti, sonunda da mutlu olmuştu.

Bugün hep beraber, demek istediğim gerçekten de hep beraber. Yani Alice, ben, Shawn, Taylor, Luke, Sasha ve Ashton Tomorrowland'e gelmiştik. Taylor başka bir şehire gidecekti ve onu durdurmayacaktım. O da kalmayacaktı.

"Benim olduğun için teşekkür ederim." Diye bağırdı Luke, Alice. Ben de zar zor anlayabilmiştim çünkü müziğin sesi çok yüksekti.

"Senin değilim." Dedi Alice, Luke gibi bağırırken.

"Nasıl benim değilsin?" Dedi Luke çok şaşırmışa benziyordu ve onlar sadece çok masumdu.

"Senin değilim, seninleyim." Alice'in söyledikleri üzerine, birşeyi fark ettim. Alice'in bazı huyları Luke ile çıkmaya başladıklarında değişmişti, iyi anlamda.
Kardeşime en iyi bakacak olan kişi Luke'tu. Yani Luke her zaman ailedendi. Şimdi sadece daha çok yakınlaşmıştı. Şarkının sonunda Luke, Alice'e yaklaşıp onu dudaklarından öptüğünde Ashton onların fotoğrafını çekti. "Bakabilir miyim?" Dedim ona uzanmaya çalışarak. Kafası güzel bir Ashton, cidden sürekli gülüyordu. Yine güldü ve çektiği fotoğrafı bana gösterdi. Güzel yakalamıştı. "Hey sil şunu!" Dedi Alice telefonu almaya çalışarak. Ama onunda boyu Ashton'a yetişmemişti. "Luke onu silsin." Dedi Luke'a ama Luke, Ashton'dan uzun olmasına rağmen fotoğrafı silmesi için ısrar etmemişti. Onlar hafif huysuzlukları ile, hafif kavgaları ile tatlıydı.

Tüm hayatımız boyunca bu tür anların gelmesini bekleriz belki de. Geldiğinde de tadını çıkaranlardan olmak isteriz. Ve şu an biz tadını çıkarıyorduk. Herkes mutlu gözüküyordu. Taylor gideceği için içimde olan burukluk dışında herşey yolundaydı.

Alice'in kalbinde, Luke'un olduğundan artık emindim. Ve o kalbe Luke iyi bakmayı bilecekti. Luke'un kalbine de Alice iyi bakardı umarım.

Anlatılacak bir çok anımız olacaktı. Ama şimdilik susma zamanıydı. Aklımda olan biri yoktu, kalbimde olan da. Bu sene bazılarına yeni ve güzel aşklar kazandırsa da, beni es geçmiş gibi görünüyordu.

Ashton'ı çok fazla özlesem de, ona geri dönecek halim yoktu. Çünkü içerilerde biryerlerimde hala beni kıracağını biliyordum. Taylor ise artık yoktu ve zaten yaşananlardan sonra bana farklı davranması tuhaf olurdu.

Şu an bu kadar ayrıntı düşünmem bile gereksizdi. Bu anılardan öğrenmem gereken şey; anı yaşamak olabilirdi.

Bir daha geri gelmeyecek anılar edinirdik. Ve bu da ondandı. Anı yaşamak lazımdı. Acı anları yada güldüren anları ile yaşamak lazımdı. Çünkü hayat buydu ve geçmişe yada geleceğe bakmak için zaman kaybetmek yanlıştı. Nefes almak, yaşadığınızı hissettirirdi. Anılar, yaşadığınızı hissettirirdi. Öğrendikleriniz, yaşadığınızı hissettirirdi. Ve biz çok şey öğrenmiştik, şimdi ise sıra yaşadığımızı hissetmekteydi.



Merhaba bu finaldı evet ama ben üzülmedim hatta sevindim çünkü en az sevdiğim kurgum teach me jdfnwkdıxns aslında iyiydi başta ama sonda diğer kurgular gelince bu berbatlaştı. İlk başta Caniff ağırlıklı olacaktı ki şimdi neler oldu. Kanka öykü, multimedya da ki fotoğraf bizw özel hatırlarsan ;)))) Bu macera da yanımda olanlara teşekkür ediyorum dknemsjxjs yeni bir kurguda görüşürüz xx

teach meHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin