23.

127 6 28
                                    

"Yarın olacak olan pikniğe herkes gelecek." Dedi Tarih hocamız. Alice ile göz göze geldik çünkü o her ne kadar piknik tarzında ki şeyleri sevsede ben hoşlanmazdım.

Zilin sesiyle bu derse getirdiğim tek defteri elime alıp ayağa kalktım. Ama Luke'un önümde durmasıyla birlikte hareket edemedim.

"Alice gelecek değil mi?" Dedi.

"Gelir büyük ihtimalle, Luke aslında ne var biliyor musun? Kendisine sor." Dedim ve onu arkasına döndürdüm. Alice ile yüz yüze gelmişti ve biliyorum bu beni öldürme isteği uyandırıyordu ama onlar için elimden geleni yapmak istiyordum. Luke'un aşkının güzel sonuçlar vermesini istiyordum.

Onları bırakıp koridora çıktım, sok dersten çıkmıştık ama daha kütüphane gitmem gerekiyordu bu yüzden hızlı adımlarla dolabımdan çantamı aldım.

Taylor ile yüz yüze gelmiyorduk, Ashton ne söylediğini zorla öğrenmişti ve Luke ile saçma planlar yapıp Evan'ı dövmekten bahsediyorlardı. Hangimiz üniversiteye gidiyordu, merak konusuydu.

"Rea?" Liz'in sesiyle arkamı dönüp yanına ilerledim.

"Bu istediğin sorular ve not olarak Ashton'ı en çok sen görüyorsun söyle ona; o da yarın pikniğe gelicek."

"Neden? Nasıl? Yani demek istediğim o bu okuldan bile değil."

"Rea, Ashton'da geliyor." Dedi ve yanımdan ayrıldı.

************Ertesi gün

"Alice hadi ama, her zaman geç kalan sen oluyorsun." Dedi Ashton Alice'in kapısına vururken.

"Sen her zaman burada bile değilsin, kapa çeneni." Diye geri cevap verdi Alice.

"Biz gidiyoruz." Dedim Shawn ve Luke'u kapıyı sürüklerken.

"Bende geliyorum."dedi Ashton bir anda Alice'in kapı kolunu bırakarak.

"Ashton kapıyı tut diye seni çağırdım, tut şu lanet kapıyı!"

"Ah tanrım." Dedi Ashton tekrar tutarken.

Alice'in odadan çıkışı ile özgürlüğe kavuşmuştuk.

(Piknik, 4 saat sonra)

Luke ve Ashton'ın dağılan saçlarını, kızarak suratlarını ve hafif zarar görmüş kıyafetlerini görünce Alice ile aynı anda ayağa fırladık.

"Tanrı aşkına Luke ne yaptınız?" Dedi Alice panikle ama Ashton o kadar yorgun ve bitkin duruyordu ki gözlerimi ondan alamadım.

"O orospu çocuğu ile şakalaştık." Dedi Ashton aniden.

"Demek istediği şey Evan ile biraz oyun oynadık." Dedi Luke otururken.

"Liz beni öldürecek." Dedi Alice masadaki peçeteyle Luke'un kanayan dudağına baskı yaparak. "Tanrım seni bana emanet etmişti."

"Öyle mi yapmış?" Dedi Luke gülümseyerek.

"Uslu bir çocuk olamadın değil mi Luke?" Dedi Alice ve bu beni güldürmüştü.

"İyi bir çocuk ol ve anneciğinin sözünü dinle." Dedim onlara bakıp, Alice her ne kadar benden nefret etsede.

"Rea ben." Dedi Ashton ama durdu gözleri arkaya doğru uzunca baktı. İlk defa yapmayacağım bir şey yapıp arkama bakmak yerine onun gözlerinin içine baktım. Yeşil ve kahverenginin uyumu içimi ısıtıyordu.

"Biraz yürüyelim." Dedi beni kaldırıp.

"Rea ben yarın gidiyorum." Gözlerime bakıyordu ve ben sadece nefes alıyordum, yaşamıyordum.

"Tamam." Dedim yürümeye devam ederken.

"Bir şey söylemeyecek misin?"

"Aslında bakarsan hala gitmeden önce haber vermene şaşırıyordum."

Aslında bakarsak ağlamak üzereydim. Ama o bir yanağındaki gamzesi çıkacak şekilde gülümsedi.

"Ama çabuk döneceğim, merak etme." Dedi ve saçları çok güzel gözüküyordu.

"Ashton?" Dedim ve durdum. "Saçlarına dokunabilir miyim?"

Cennetten gelen kahkahasını attı.

"Ciddi bir şey konuşuyorduk."

"Saçların da ciddi bir şekilde bana dokun diye bağırıyorlar."

"Hepsi senindir." Dedi bana yaklaşıp.

Ellerimi alıp, saçlarına götürdüm.

Pamuk şeker gibi hissettiriyordu.

"Çok güzeller ve kıvırcıklar." Gözlerine baktım. "Büyüleyici."

"Ben gidip kaydımı aldıracağım." Dedi aniden.

"Ne?"

"Ben burada sizinle olmak istiyorum, İtalya'da üniversite partilerinde değil."

"İtalya'da üniversite kazandın ve bir senen kaldı ama sen kaydını mı aldırmak istiyorsun? Tanrı aşkına Ashton delirdin mi?"

"Ben burada kalıp, Luke ile Alice'in arasındakileri izlemek istiyorum yada Shawn'un abi tutumlarını veya seninle olmak istiyorum."

"Oraya gidiyorsun ve okulunu bitirmeden dönmüyorsun ki eğer öyle yapmazsan geldiğinde istediklerinin hiç birini alamayacaksın."

"Rea ben çok ciddiyim, orada çok sıkıldım. Bir kaç telefon görüşmesi yaptım zaten ama imzam falan gerekiyormuş."

Onun bunu kendisine ve geleceğine yapmasına izin veremezdim.

Yayayayaya hello everyone WeAreMonsters_ yordun beni be gülüm xxxxxxxcccc

teach meHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin