-Medya Açelya-
➿İyi Okumalar➿Sabah sabah bu telefon neden çalıyor?
Beni uykumdan uyandıran o gerizekalı kim?Ceren beni bu saatte aramazdı, o şimdi kış uykusundadır. Özel bir numaraydı, bir özel numara beni arıyordu.
Umarım beni güzel uykumdan uyandırman için mantıklı bir gerekçen vardır. Aksi takdirde neler olacağını ben bile tahmin edemiyordum.
-Alo, Kimsin? Neden aradın? Evet?-
Ses gelmemişti, yada bilerek cevap vermiyordu. Alay mı ediyor anlayamıyorum, kan beynime sıçrarken sakin kalmaya çalışıyordum.
-Aloo cevap verecek misin?-
Bütün beyni tamamlanmamış embriyolar beni buluyor, beyinsiz embriyo!
-Dinle, ben Mert. Şimdi söylediklerimi dikkatle dinle. -
Mert mi ? Ne alaka? Ne mana yani ? Hem numaramı nerden bulmuştu? Nasıl buldu acaba? Kafamda deli sorular.
-Dinliyorum.-
Ne diyecekti acaba ? Sanki kötü bir şey diyecek gibi korkuyordum, hisler bilirsiniz.
-Yankı geldi, gidiyoruz. Sende bizimle gelmek zorundasın.-
Ne gitmesinden bahsediyor bu ya? Kesin uykudan yeni kalktı, yada beni rüyasında görmüşte olabilir. Gerçek sanarak beni aramıştı.
-Birincisi bir yere falan gitmiyorum. İkincisi galiba rüya falan gördün.-
Evet zorunda falan değildim, Markoz sanane derken iyiydi. Şimdi mi kıymete bindim?
-İstesen de istemesen de bu gece gideceğiz, valiz mi ne her ne sikimse hazırla. Anlatabildim mi?-
Bana küfür etmişti, bu mert de çok olmaya başlamıştı. Hem nasıl gideceksem akıl var mantık var, annem ile abim ne olacak? Düşüncesiz.
-Gelmiyorum siz defolup gidebilirsiniz. Birde görüşmeyiz bay.-
Telefonu suratına kapatmıştım, oh canıma değsin. Bana öyle küfür edemezdi, ardından zafer sırıtmamı da eklemiştim.
Yankı gelmişti demek ki, zaten şu kadınla tanışmayı çok istiyordum. Gelsin bakalım,
kadın da ne kadınmış, yankı da yankı.Telefon tekrar çalıyordu ama bu sefer özelden bir arama değildi. Açtığımda yine mertin sesini duymuştum, bu sefer özele almayı unutmuştu.
-Bence bizimle gelmelisin açelya, şimşek bilemiyorum tehlikede. Gelmezsen başına neler gelir bilmiyorum. Onu riske atmak istemezsin diye düşünüyorum.-
Resmen beni tehdit etmişti, hepinizden nefret ediyorum. Kötü kalpli insanlar, pis tavuklar. Bunu niye dediğimi bende bilmiyordum boşverin.
-Nereye peki-
Sesim çok üzgün çıkmıştı, gitmek zorundaydım. Şimşek tehlikedeydi, beni onunla tehdit etmişlerdi.
-Antalya gibi gözüküyor.-
Antalya, peki çok bilmiş Mert ben nasıl gidecektim oraya? Annem varya onu öldürsen beni yollamaz, hem ne diyerek gidiceksem.
-Bak mert, benim bir annem ve bir abim var. Bu imkansız-
Evet öyleydi, bu açıklamalar da işin içinde şimşek olduğu içindi.
-Beni ilgilendirmez, bu gece saat birde seni evin önünden alacağız, hazır ol.-
Yüzüme kapatmıştı, çıldıracaktım. On yedi yaşında bir kız annesini ve abisini bırakarak antalyaya gidecekti, akla beyine zarar.
Aradan 2 saat geçmişti, ben hala bir sebep bulamamıştım.Galiba evden kaçacaktım, yada gitmeyecektim. Şimşeğe bir şey yapamazlardı, sonuçta o kaybolduğunda onu arıyorlardı. Mert de kesin ikna etmek için demişti söylemişti.
-Sana inanmıyorum, sizinle gelmiyorum. Buraya gelirseniz polisi ararım, gelmeyin.-
Mesaj atmıştım, saçmalığın daniskası.
Yok yankı gelecekmişte antalyada ne bok yiyeceksek, korkuyordum. Birşeyler olacaktı bundan emindim, ama ne olacaktı onu bilmiyordum.Kahvaltı yapmak için alt kata inmiştim, bizimkiler uyanmamıştı. Dünden beridir hep sabah kalkıyordum.
Kendime bir sandviç hazırlayıp keyifle yemiştim, evet tatsız şeyler yaşıyordum ama damak tadıma asla haksızlık edemezdim.
Yemek faslıda bittikten sonra bulaşıkları yıkayıp odama çıkmıştım. Çok sıkılıyordum, Ceren de telefonu açmıyor. Dangalak zaten bir kere açsa şaşıracağım.
Abimde sinir etmişti, dün bütün gün benimle uğraşmıştı. Benimle uğraşırken çok eğleniyordu pis domuz. Bir insanın böyle bir abisi olursa ister istemez ağzı bozuk oluyordu.
Sinirlerim bozulmuştu, boş boş etrafa bakınmak çok iğrenç bir sınama şekliydi. Yapacak birşeyin yoktu.
Tekrar geri yatağıma yatsam? Süper olur, geri yatağıma yatarak uykuya dalmak üzere gözlerimi kapatmıştım.
..
Uykum kanmıştı, saat kaç olmuştu ya? Ne kadar güzel uyumuşum, oh be dünyada uykudan güzel bir şey mi var? Para,
oda güzel ama uyku daha güzel bence.
Uzun güzel bir esneme yaptım, çok rahatlatıyor.Ne oluyor ya? Siktir!
Şuanda mert karşımda bana sinirli sinirli bakıyordu, evet doğru tahmin. Yatağımın tam karşısında beni dövecek gibi bakıyordu.Yatağımın kenarında ki valizime dolabımdaki tüm kıyafetlerimi boşaltıyordu. Yada bunlar benim bir hayal gücümün oyunuydu. Kendime tokat attım evet bunu yapmıştım, acıyı hissetmem beni büyük bir bozguna uğratmıştı.
"Gelmiyorum ben anlamıyor musun? "
Beni dinlemiyordu hatta iç çamaşırlarıma geçmişti, ben bir kırmızıya geçiş yapıyorum. Çok ayıp ayıp.
-Bu nasıl bir zevktir? Siz kızları anlayamıyorum bu ayıcıklı kilotlar ne?"
Mora geçiş yapmıştım, yataktan kalkarak sırtına bir tane geçirmiştim. Kaşınıyor muydum? Kesinlikle.
-Gelmiyorum ben. Gitsene ya. Polisi ar-
Diyecekken ağzımı kapatmıştı, beni duvara itmişti. Hayvan gibi itmek? Canım çok yanmıştı, camış herif.
Kitaplarda böyle olmuyordu, kitaplarda bu sahne daha çok romantik oluyordu. Kızla erkek birbirleriyle yakınlaşıp birşeyler yapıyorlardı, markozla biz ne kadar güzel olurdu. Uzaklara dalmıştım. Markoz mu ? Düşüncelerimin nasıl markoza doğru yöneldiğini anlamaya çalışıyordum.
"Beni sinirlendirme istersen markozu daha fazla bekletmeyelim."
Markozuna da sana da ..
"Bana bir daha bağırmanı tavsiye etmem."
Benden uzaklaşmıştı, Sera gelmişti. Sarı horoz, valizimi o taşıyordu. Mert ise bileğimden sertçe kavramıştı, imdat diye bağırmak için ağzımı açmıştım. Bir kere bağırmıştım, bunu başarabildim. Mert ise daha çok sinirlenmişti. Banane sinirlenirse sinirlensin, resmen adam kaçırıyorlar.
"Rahat dur lan."
Oldu paşam, sen beni kaçır sonra rahat dur. Olur.
"İmda-
Bir araba vardı, simsiyahtı. Pardon arkasında bir araba daha vardı, oda kırmızıydı. Kırmızı daha havalı gözüküyordu, içinde insanlar vardı. Bu normal birşeydi, ama baya doluydu. Kendimi aksiyon filmlerinde ki başrol oyuncusu gibi hissetmiştim.
"Anlaşıldı, etkeni çağırın bir gelsin. Uğraşamam ben bununla. "
O sırada ben elimi serbest bıraktırabilmiştim, Allah ne verdi koşuyordum . Hepsi delirmişlerdi. Gitmeyecektim işte derken birine çarpmıştım. Yabancı ?
Oha, Şimşeği alan kişi. Bu nasıl olur ya ?
Onu da aşacaktım ki kafama bir ağrı çökmüştü, hemde çok kötü bir ağrıydı. Ardından etraf bulanıklaştı ve ben nereye düşeceğimi bilemeden kendimden geçmiştim...
▶Düzenlenmiştir.◀
Yarışma için daha sonra tekrar düzenlenecektir.
Saygılarla.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
MARKOZ
Science FictionÖzel güçteki insanların birbirini bulduğu özel serüvenimize sizde katılmak ister misiniz?