➿Bölüm 19➿

9.2K 557 363
                                    

Medya Yosun
◾Vote ve yorumlar için teşekkür
ederim.
⭐İyi Okumalar⭐

Zorda olsa kendimi toplamayı başarıp mutfağa yöneldim, musluktan akan su içime işliyorcasına canımı acıtmıştı.
Suyu içerek bardağı sertçe zemine koydum, haliyle bardak kırılmıştı.

Bunun farkında olmadığımdan dolayı elimde kesilmişti, içimdeki nefret gün geçtikçe büyüyecek gibi duruyordu.
Canım acıyor nefesim tıkanıyordu, Markoz asla benim olmayacaktı.

"Melody iyi misin? "

Melody?
Selenin dedesi olduğu için pot kırmak istemiyordu, son anda aklıma gelmişti.

"Evet, küçük bir kaza. "

Yutkundum, Markoz ile Buket de bana bakıyorlardı. Taviz vermek istemiyordum, elimden akan kanı umursamadan zeminden taşıp yere düşen cam kırıntılarının üzerinden geçtim.

Kapıdan geçmek üzereydim ki yine aynı durumla karşı karşıya gelmiştim, bileğimden tutup durdurmuştu.

"Elini çek. "

Aksine elini daha sıkmıştı, canım çok acıyordu. Sanki cam kırıntıları girdikçe giriyordu, derine batıyordu.

Beni odama doğru götürmeye başlamıştı, merdivenlerden yukarı doğru çıkıyorduk.
Elim sızlıyordu, belkide Markoz'un farkında bile değildi.

Odanın içerisine girdik, ona büyük bir beklentiyle bakıyordum.

"Bu odadan bir yere çıkmayacaksın. "

Odayı her zaman yaptığı gibi terk etmişti, üzerime kilitlemeyi de ihmal etmemişti.
Kapının önünde konuşmalar vardı ama tam olarak anlayamıyordum, çok sessiz konuşuyorlardı.

-Pansuman gerek, izin ver Markoz. -

Düşüncesi okuduğum kişinin kim olduğunu bilmiyordum ancak beni düşündüğü kesin bir bilgiydi.

Düşüncelerimi okuduğum kişiyi düşünmeye dalmıştım, o sırada kilit sesi duyulmuş ardından kapı açılmıştı.

Odaya giren kişi Arel olduğuna göre bu düşüncelere sahip olan kişide oydu.

"İyi misin? "

İyiyim anlamında kafamı salladım, sadecw biraz sızlıyordu o kadar.
Elini yanağıma koymuştu, bir nevi okşuyordu. Yeşil saçları eskisi kadar dikkatimi dağıtmasa da yine gözüm kayıyordu.

İki eliyle yüzümü kavradı, acı çekiyor gibiydi. Birşeyler diyecekti ama diyemiyordu.

-Yakında herşey bitecek güzelim. -

Yüzü yüzüme yaklaşıyordu, beni öpmesine izin veremezdim. Bir şekilde engel olmalıydım, bunu yapamazdım.

"Lütfen dur. "

Sesim kısık çıkmıştı, durduğunu hissetmiştim. Benden biraz uzaklaşmış kendini geri çekmişti, anlaşılamaz bir şekilde garip biriydi.

"Bu mümkün gibi konuşuyorsun. "

Elindekilerle elimi temizliyordu, canımı acıtmamaya çalışıyordu. İşi bittiğinde bana doğru eğilmişti, bana Markoz'u anımsatsa da aldırış etmedim.

"Şimdi bunlar da bittiğine göre seninle bir işimiz var. "

Ellerimi tek eliyle sımsıkı birleştirmişti, korkudan istemsizce bağırmıştım.
Diğer eliyle de ağzımı kapatmıştı, ne yapmaya çalışıyordu anlamıyordum.

"Benimle sevgili olmak zorundasın, benim olmak zorundasın. Sen bana lazımsın anladın mı? "

Arel deli gibi gözüküyordu, Markoz'un kapıyı kırarak girmesi beni bir nebze rahatlatmıştı.

MARKOZ    Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin