4. BÖLÜM

73 26 0
                                    

Sabah gözlerimi açtığımda dünün hiç yaşanmamış olmasını diledim. Banyoya girdim ve elimi yüzümü yıkadım dolaptan hiç bakmadan bir üst seçip aldım hâlâ Fıratın gitmesine inanamıyorum. Saçımı ve makyajımıda yaptıktan sonra asşağı indim.

☆ Günaydın.

Annemin sesi bana biraz daha neşe vererek bende ona günaydın dedim.

☆ Bugün ikimiziz.

> Neden?

☆Baban işe erkenden gitti.

> Herzaman ki gibi iş desene.

Anneme babamın bu duruma nasıl geldigini sormak istesem de lafımı yuttum.

> Hadi yemeğimizi yiyelim.

Anneme şakalar yaparak onu güldürmeyi seviyordum onun gülmesi beni huzurlu yapıyordu. Tabi birazda soğuk espiri yapıp kadını sabah sabah hayattan soğutsam da gülüyorduk. Kahvaltımızı yaptıktan sonra masayı kaldırdık. Okula gitmek için arabama bindim. Kulağıma kulaklığımı taktım ve arabayı sürmeye başladım. Okula gittiğimde zil henüz çalmamıştı. Sınıfa çıktığımda maviş sıramda oturuyordu.

> Çekilsene ora benim sıram.

》Yanıma oturabilirsin yanım boş.

> Senin yanına felan oturmam ben şimdi çekil sıramdan.

》Burada oturacağım beyenmiyorsan başka sıraya oturabilirsin.

> Sen git başka sıraya otur sonradan gelen sensin bu okula.

》Duyguncum ya yanıma oturursun yada başka sıraya gidersin.

Daha fazla uzatmak istemediğim için başka sıraya oturdum. Tabikide onun yanında oturmayacaktım. Bütün sınıfın gözü bana kilitlenmişken hoca sınıftan içeri girdi ve herkes ayağa kalktı.

☆ Günaydın.

Saol..

Ders biyoloji en nefret ettiğim ders buna ragmen sayısalım. Matematik kimya felan iyi ama birtürlü biyolojiyi düzeltemedim. Hocanın konuşmasını dinliyor ve not alıyordum bu sene son ve benim çok çalışmam lazım. Bütün dersleri dinleyip not alarak geçirdikten sonra okuldan çıktım. Eve gitmek istemiyordum bu yüzdende sahil kenarına gitmeyi tercih ettim. Sahile vardığımda iki kişiden başka kimse yoktu. Rüzgarın ve dalgaların çarptığı sahil kenarı büyük gürültüyle kulağa hoş gelen bir ıslık gibi çalıyordu. Dalgalar güzel bir ezgiyle dans ederken denizin mavisi bu görüntüyü daha da büyüleyici kılıyordu. Bense gözlerimin dolmasına engel olamadan aklımdan geçenleri durduramadan gözümden bir damla yaşın indiğini hissettim. O bir damla yaşın yanağımı yaktığını hissettim. 5 yaşımdan beri sevgisini kaybettiğim babamı , şu sıralarda benimle tartışan ve hayatıma gittikçe girmeye çalışan mavişi düşünüyorum. Yanağımdaki yaşları sildim ve tekar arabaya bindim. Evin kapısını açtığımda annem ve babam kavga ediyordu onları ilk defa bu kadar sinirli görüyordum. Geldigimi belli etmeden köşeye geçtim ve onları dinlemeye başladım ve annemin "o senin kızın" demesiyle içimden birşeylerin koptuğunu hissettim. Benim yüzümden kavga ediyorlardı ama neden? Tekrar iç sesimi susturup babamın vereceği cevabı merakla dinledim.

>> O benim kızım değil hepsi onun suçu ben kızımı beş yaşındayken sildim benim Duygun diye bir kızım yok.

Babamın son cümlesini duyduktan sonra ne yapacağımı bilemeden evden sessizce çıktım ney benim suçumdu ben ne yapmış olabilirdim ki gözlerimden akan yaş şiddetini her geçen saniye arttırıyordu bense hıçkırıklarımla boğuluyordum. Arabaya bindim ve nereye gideceğimi bilemeden sürdüm. Aklımdaki düşünceleri durduramıyordum. Ben ne yapmıştım benim suçum neydi beş yaşındaki bir çocuğun baba sevgisini kaybettirecek kadar büyük suçu ne olabilirdi. Farkına varmadan çok süratli gidiyordum. Nefes alabilecek bir yer arıyorum. Neden olduğunu bilmeden aklıma gelen mavi gözlerden dolayı Yunus amcagile gitmeye karar verdim hem Yunus amcaya olanları anlatabilirdim oda bana akıl verebilirdi babamdan daha iyi davranıyordu bana. Yunus amcagilin kapısına vardığımda zili çaldım gözümdeki yaşlar hızını hiç kaybetmiyordu. Kapıyı açan evin hizmetlisi yasemin teyze beni görünce şok oldu.

DUYGUN  #wattys2019Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin