"Se-senin burada ne işin var be adam ?! " Zeliş parmaklarının arasından adama bakmaya bir son verip hızla arkasını döndü ve dolaptan aldığı poşeti adama fırlattı. "Git üzerini giy ! " dediğinde adamın kısık sesli kahkahasını işitti ve dönüp dudağının kenarlarında oluşan çukurları görmek istese de dönüp bakmadı. Ayıp , günah denen bir şey vardı ama değil mi ?!
"Üzerimi giyindim ufaklık bakabilirsin . " Zeliş tereddüt ede ede arkasını dönüp adama baktığında onun gerçekten üzerini giyinmiş olduğunu gördü fakat üzerine aldığı tişörtler adamın bedenine tam oturmuş , vücut kaslarını ortaya sermişti . Zeliş adama bakarken kitapta ki anları düşündü ve kızararak bakışlarını kaçırdı. Allah aşkına adam odasına izinsiz girmiş üstüne üstlük bir de banyosunu kullanmıştı ama onun düşündüğü şey adamın kitap karakterleri gibi olmasıydı. Ah Zeliş ah fazla hayal dünyasında yaşıyordu ..
"Hangi hakla odama girersin ve banyomu kullanırsın ? " Zeliş'in çatık kaşlarına aldırmayan adam rahat bir şekilde kızın yatağına kuruldu ve poşetin içinden çıkan yazma ile oynamaya başladı fakat gözleri kızın gözlerindeydi . Biraz önce ağladığı için kızarmış olan gözlere bakarken Zeynel hafifçe kaşlarını çattı. Bu ufaklığı zorla evlendirmeye mi çalışıyorlardı ?
Bu mezvu onu ilgilendirmediği için huzursuz olsa da üzerinde durmadı. Bu ufaklığın özel hayatından ona neydi ki.
"Sen gelmeyince ben geleyim dedim . Hem banyo yapmaya da ihtiyacım vardı. Fakat banyon çok küçük be ufaklık . Benim gibi bir adam oraya biraz zor sığıyor . "
"Ne bekliyordun beyefendi iki oda bir salonluk lüks banyomu ( bunu bir okuyucum yoruma yazmıştı . Çok hoşuma gitmişti :) ) . Ayrıca o banyo senin gibi devler gelip gitsin diye yapılmadı . "
"Haklısın banyo senin gibi ufaklıklar için yapılmış . " Zeliş adamın ukala tavırları ile sinirlenirken içinden sabır duaları okudu . Bu adam yakışıklı , ukala mavi gözlü bir devdi. Aslında kabul etmesi gerekirse adamın şuan odasında , kendi yatağında oturuyor oluşu onu heyecanlandırıyordu .
"Gider misin artık. Yengem falan gelirse mahvolurum ben . " derken kollarını göğsünde bağlamış adama bakıyordu.
"Yemek yok mu bu akşam ? " diye soran adama gülmeden edemedi . Pes edip başını iki yana sallarken , "Var. Bekle getiriyorum . " dedi ve odadan çıktı . Belki saçmalıktı bu . Hatta belki de değil , şuan icinde bulunduğu durum bildiğin saçmalıktı ama Zeliş bu adamla atışmaktan bile keyif aldığını fark etmişti. Oysa onu ne kadar tanıyordu ki . Hiç . İsmi haricinde hakkında hiçbir şey bilmiyordu . Belki de kötü biriydi . Gerçi bahçede yaralı bir halde bulduğu adamın pekte sağlam papuç olması beklenemezdi ya . Allah sonunu hayretsin.
Zeliş mutfakta adam için yemek koyarken Zeynel kızın odasını inceliyordu . Küçük sade bir odaydı. Yatağı camın hemen kenarında idi . Biraz ileride ufak bir giysi dolabı , küçük bir masa ve masanın yanında büyük bir kitaplık . Zeynel elinde ki yazmayı bırakmadan yataktan doğruldu ve kitaplığa doğru ilerledi. Her çeşit kitap görebiliyordu. Tarih , edebiyat , dünya klasikleri , vıcık vıcık aşk romanları .. Büyük kitaplık kitaplarla dolup taşmış hatta bazıları masanın üzerine konulmuştu. Adamın gözüne leptobun yanında ki minik defter çarpınca onun günlük olduğunu hemen anladı . Ama açıp bakmak gibi bir kabalık yapmadı. Tekrar yatağa otururken dolabın açık gözünden görünen rengarenk başörtüleri fark etmesiyle gülümsedi. Bir kaçını kızın başında görmüştü . Bakışları dakikalardır elinde olan yazmaya kaydığında sebebsizce elinde tuttuğu yazmayı kenara bıraktı. Bu ufaklık yazmaları seviyor olmalıydı.
Onun ağladığını hatırladığında kaşlarını çattı. Nedense bu ufak tefek kıza ağlamayı yakıştıramadı. Çünkü Zeynel onun , güldüğü zaman dudağının kenarında oluşan minik gamzesini fark etmişti. Hayatı boyunca hep dikkatli bir adam olmuştu. Ufak ayrıntılar asla gözünden kaçmazdı ve insan analizi yapmakta ustaydı . Tabi bunda bir süre özel harekat uzmanı olarak çalışmasının da payı vardı. Gerçi şimdi işlettiği bar sayesinde de insanları yakından tanıma fırsatı buluyordu . Kadınları ise fazla yakından ..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kalbimdeki Minik Sevdam (Aşkın Serisi * 4 )
RomantikBir kız düşünün 1.50 boylarında , turuncu saçlı , büyük yeşil gözlü. Ufak ama tam bir başbelası. Zeynel onu ilk gördüğünde anlamıştı bu kızın yürüyen bir baş belası olduğunu ama nereden bilebilirdi ki bu minik belanın o günden sonra tekrar karşısına...