*Kan Kırmızısı *

49.4K 2.8K 114
                                    

Uçurumdan düşmek gibidir bazı deneyimler

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Uçurumdan düşmek gibidir bazı deneyimler . Düşene kadar fark etmezsin kenarda durduğunu ama düşerken anlarsın gerçekleri ve işte hayat böyle bir şeydir.  Hep son dakika farkına varır insan yaptıklarının , hissettiklerinin , ona acı veren şeylerin ..Tıpkı Zeliş gibi.

Uçurumun kenarında durmuş Istanbul'u seyrederken  nasıl da çıkmaza saplandığını fark etti. Kalbi bir bataklığın içine saplanıp kalmıştı ve bu bataklık Zeynel den başkası değildi. 

Yanında duran genç adamın kokusu rüzgârla birlikte ciğerlerine islerken gözlerini yumdu. Ona bir şeyler hissettiğini zaten kabul etmişti ama şuan farkına vardığı şey çok daha büyüktü . Zeliş onsuz nefes alamayacağını hissetmişti. Sanki bu adam bir kez daha giderse kalbi atmayi kesecek ve Zeliş son nefesini onun gidişi ile verecekti.

Nasıl bu kadar kapıla bilmişti   . Nasıl farkında olmadan gelip konmuştu aşk kalbine ?

Nemlenen gözlerini kırpıştırıp yanında ki adama baktı.  Kalçasını arabanın kaputuna yaslamış ve ellerini göğsünde birleştirmiş bir şekilde karşıdaki manzarayı seyrediyordu . Çatılan kaşlarıysa onun derin düşünceler içinde olduğunu gösteriyordu .  Zeliş bütün günü bu adamla geçirmiş , Istanbul'un en güzel yerlerini onunla keşfetmişti. Ve tüm gün o keskin yüz hatlarına yerleşen tebessümlerine şahit olmuştu. Zeliş'in çocuksu neşesiydi bunu sağlayan da . Aslında Zeliş onu gülümsete bildiği için mutluydu . Çünkü bu adam güldüğünde kalbi bir kuş gibi çırpınıyordu ve Zeliş bu can yakıcı hissi seviyordu . Ona yaşadığını hissettiriyordu.  

Rüzgarla birlikte yüzüne savrulan saçlarını geri çekerken üzerinde ki hırkaya sarıldı ama gözleri hâlâ Zeynel deydi.  Ve Zeynel'in bakışları ona döndüğünde genç adama nasıl baktığının farkında bile değildi.  Oysa Zeynel kızın yeşil gözlerinin ona bakarken nemlenmiş olduğunu fark etti . Tıpkı o derin anlamlar taşıyan bakışlarını fark ettiği gibi.

Gözlerini , üzerine çiğ düşmüş yaprakları andıran gözlerden çekemezken  derin bir soluk aldı ve bakışlarını kızın kendine sardığı kollarına çevirdi. Üşüyor olmalıydı. Zeynel'in içini garip bir duygu kapladı . Bu ismini bilmediği ve tarif edemeyeceği bir şeydi .

"Üşüdün gidelim . " derken ellerini kızın omuzlarına koydu. Avucları arasında oldukça narin kalan omuzlara hafif bir baskı uyguladı. 

Fakat Zeliş yerinden kıpırdamadı . Gitmek istemiyordu. 

"Biraz daha kalsak ? " 

"Hastalığı yeni atlattın tekrar mı hasta olmak istiyorsun ufaklık?  "

Zeliş , Zeynel'in sözlerine aldırmadan yeşil gözlerini açıp ona baktı ve iki parmağını bir araya getirip , " Birazcık " diye sakince mırıldandı.

Zeynel başını iki yana sallarken gözlerini ondan ayırdı ve kabul ettiğini belli eder bir şekilde arabanın kaputuna geri yaslanıp , manzarayı izlemeye devam etti .

Kalbimdeki Minik Sevdam  (Aşkın Serisi * 4 ) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin