Merhaba :) ilk defa bu hikayeyi bu kadar uzun bir bölüm yazdım. :) Aslında her bölümü böyle yazmak isterdim fakat vaktim yok . Size ya kısa bölümler atacağım ya da ayda bir uzun bölüm . Bende sizi çok bekletmek yerine kısa bölüm yazmayı tercih ediyorum ve inanın bu bölümleri bile uykumdan verip de yazıyorum. Okul başladığı zaman haftanin 7 günü de sabahtan akşama kadar okulda olacağım için . Bölümler daha geç gelebilir ama boş bulduğum her vakit de yazmaya çalışacağım . Neyse daha fazla sizi oyalamıyım :) Keyifli okumalar . Umarım bölümü beğenirsiniz:)
Yeryüzünde herkes iyi veya kötü bir duygu barındırır . Bazıları öfkeyi yoldaş edinir kendine , bazıları sevgiyi . Bu konuda seçim insanın ama bunu seçmesine neden olan sebebler ise kaderdir . Yaşadıklarımız , hayatımıza giren insanlar bizde iyi veya kötü bir etki bırakır daima . Zeynel ise duygularını görmezden gelmeyi iyi bilenlerdendi . Bu yaşadığı hayatın , geçmişte yaptığı mesleğinde bir sonucuydu. Özel harekatçı iken tanık olduğu onca pislik olmuştu ki belki de mesleği bırakmasının sebebi de buydu . Tecavüze uğrayan , satılan kadınlar ve çocuklar . Öldürülen onca masum insan. Zehirlenen minik bedenler . Canlı bomba edinen vücutlar . Zeynel belki de artık bunlara dayanamamıştı. Çünkü gözünün önünde parçalara ayrılan henüz on yaşındaki bir çocuğun bedenini görmek , tecavüze uğradığı için hayatına kıyan bir kadına tanık olmak kolay şeyler değildi. Soğuk kanlılık isterdi . Hatta biraz da kararmış bir kalp , yoksa insan nasıl tahammül edebilirdi ki bunlara? Ve bu yolda bazen duygular silinip giderdi bazense o duyguların varlığı unutulacak kadar derine gömülürdü. Zeynel ise ikinci kısımdandı. Öylesine gömmüştü ki duygularını onları çıkarmak da onlarla yüzleşmek de cesaret isterdi .
Ve Zeynel şimdi o duyguların çıkmak istediğinin farkındaydı. Bunun sebebi o ufak kız mıydı ? Zeynel işte bu sorunun cevabına saçmalık derdi . Tabi ki o ufaklığa karşı bir şey hissetmiyordu . Sadece , ona borçluydu . Evet , borçluydu . O yaralıyken kendisine bakmıştı ve sıra ondaydı. Ona bakacak , iyi olduğuna emin olduktan sonra da gidecekti . Zaten İzmirede bu yüzden gitmişti . İyi olduğunu görmek için. Başka bir sebebi olamazdı. Çünkü Zeynel sevemezdi . O intihar eden kadınlara , zehirle zihinleri yıkanıp canlı bomba yapılan minik bedenlere tanık olduktan sonra vazgeçmişti sevgi işinden . Zeynel evlenip , bu dünyaya bir çocuk getirmeyecekti . Bu pisliğe saplanıp kalması için bir masum dünyaya getirmeyecekti .
İşte tam da bu yüzden bu ufaklıkla olamazdı Zeynel , çünkü o sevmemeye yeminliydi . Duygularını bu yüzden gömmüştü. Bu yüzden tek tabancaydı hayatta. Ve bu yüzdendi ailesini nadiren ziyaret etmesi . Çünkü o , o kadar acıyı , sevgisizliği gördükten sonra sevginin varlığını kabullenmek istemiyordu. Ya da kendi mutluluk içinde yüzerken , onlarca insanın acı çekmesini kabullenemiyordu . Tabi ki de biliyordu , hayat adil değildi ama bazen de çok adaletsizdi.
Zeynel zihnini işgal eden düşüncelerin ağırlığı ile derin bir soluk alıp , gece karası siyah saçlarını eliyle dağıttı. Alnına düşen bir kaç parça saç ona serseri bir hava katarken , direklerine kadar katlı olan ve bir kaç düğmesi açık olan gömleği bu görünüşünü tamamlıyordu .
Hafif aydınlık hastane odasında saatlerdir oturduğu yerden kalkıp bir kaç tur attı ve yatağın baş ucuna geri döndü. Eli istem dışı Zeliş'in alnına giderken düşen ateşinin onda yarattığı rahatlama tuhaftı. Fakat Zeynel bu ufaklığa bir şey olacak diye endişelendiğini kabulleniyordu. Ve Zeynel , onu bulmasa şuan hâlâ ateşler içinde o pislik yuvası odada yattığını düşünmek dahi istemiyordu. Belki de biraz daha onu geç bulsa doktorun dediği gibi havale geçire bilir. Çok daha kötü olabilirdi. Ama şuan iyiydi. Yapılan müdahalelerden sonra ateşi düşmüş , uyuyordu . Hâlâ tam olarak iyileşmiş olmasa da iyiydi işte .
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kalbimdeki Minik Sevdam (Aşkın Serisi * 4 )
RomanceBir kız düşünün 1.50 boylarında , turuncu saçlı , büyük yeşil gözlü. Ufak ama tam bir başbelası. Zeynel onu ilk gördüğünde anlamıştı bu kızın yürüyen bir baş belası olduğunu ama nereden bilebilirdi ki bu minik belanın o günden sonra tekrar karşısına...