Bölüm 37

48.6K 1.6K 180
                                    


Kuzey'in korku dolu bakışlarına stresten yemeğe başladığı tırnakları da eklenince içimde ufak ufak oluşmaya başlayan merak yerimde durmama engel olacak kadar etkiliydi.

"Kuzey ne oldu sana ya ? Ne bu anormal hareketler ? Çocuk musun sen tırnak yemeler falan. Hayırdır yine neler karıştırıyorsun ? Ne oluyoruz ?" diye sorduğumda cevap vermek yerine 'topu sana atıyorum' der gibi Hakan'a bakıyordu.

Kuzey titreyen ellerini birbirine kenetleyip "Yok ya ne olsun işte. İş, güç, toplantı falan filan... Enişte bey ile delirmeceler." dediğinde bu kaçamak cevapları gerçekten de hiç tatmin edici değildi.

"Kuzey !" diye bağırırken Hakan'ın uyarı dolu öksürük sesi susmama neden oldu. Bu kısaca 'uzatma' demek oluyordu. 

"Şimdi susuyorum ama yakında çıkar bunun kokusu. İkinizin hareketleri hiç hoşuma gitmiyor haberiniz olsun."

Kuzey'in korkuyla "İnşallah grip olursun." demesi hepten meraka sürüklüyordu beni.

"Yok yok sizde var bir anormallik ama neyse. Şimdilik sakinliğimi koruyorum yeterince rahatsız ediliyorum zaten bir de size kafa yoramam. Hele açken hiç uğraşmam." deyip mutfağa Esra'nın yanına  gittim.

Anlamadığım nokta Hakan'ın bu kadar sakin olmasına rağmen Kuzey'in bir o kadar gergin olmasıydı. Bu durum Kuzey'in başına gelecekler için fırtına öncesi sessizlikten başkası değildi.

"Esra bu ikisi bir haltlar yemiş belli ki.  Eğer zannettiğim gibi bir durum yoksa da bu halleri hiç hayra alamet değil." dediğimde Esra'nın da benimle aynı fikirde olduğu bakışlarından anlıyordum.

"Kaç saattir demeyeyim, susayım diyorum ama Kuzey beyin hareketleri bir garip. Rıza Beyden azar yemiş gibi sanki. Geldiğinden beri süt dökmüş kedi gibi."

"Bende onu diyorum ya işte... Aman! Neyse ne ya. Yakında çıkar kokusu... Asıl sorun midemde açlıktan oluşan dev çukur. Acilen onu yok etmeliyim." deyip buzdolabına savaş açtım.

Seniha Hanımın Hakan'a özel yapıp gönderdiği yemekler hala buzdolabında dururken gözlerim istemsizce devrildi.

Hayır yani çocuğun aç mı kaldı ? Ona özel yemek yapmak nedir ya ? Hayır yani yemek yapmıyor olmam çocuğunun aç kalacağı anlamına gelmiyor ki zalim kayın valideciğim ?
Ben zaten ona her akşam düzenli olarak pizza sipariş ediyordum.

"Esra sana zahmet şu yemekleri döksene. Kaç gündür dolapta duruyor yiyen yok. Bozulmuştur belki de." deyip mekanı Esra'ya bıraktıktan sonra üst kata yöneldim.

Adımlarımı yatak odasına çevirdiğimde acilen üstümdeki dar elbiseyi çıkartmam gerekiyordu ki tek sorun sadece dar olması değildi. Sabah bu elbise yüzünden Hakan'la yaşadığımız polemiğe birazdan bir  yenisini daha ekleyecek olmam gerçekten takdire şayandı.
Koridorda doğru "Hakan gelsene iki dakika yukarı." diye bağırırken sesim incelikten ve kibarlıktan kırılma noktasına gelmişti.

Hakan'ın sesi merdivenlerde yankılanmaya başlayınca "Ne oldu yine ?" diye sorması şaşırtıcı değildi.

Çünkü ben ne zaman 'Gel' desem o ;
"*Ne var ?
*Ne oldu yine ?
*Beyazıt gelse olmaz mı ?
*Yorgunum.
*Sen gel.
*Yalvar biraz.
*Beleş iş yapmam ben.
*Başın ağrıyorsa  hiç gelemem." gibi tepkiler vererek insanı dinden imandan çıkartıyordu.

Kapıdan giriş yapan Hakan'a karnımın el verdiği kadarıyla sarılıp "Canım kocam." dediğimde altında yatan sebebi anında anlayıp gülmeye başladı.

"Sadede gel Sanem." deyip gülmeye devam ederken

"Elbiseyi çıkartmam gerekiyordu ama yakışıklı bir kocaya ihtiyacım var." dediğim an gülmeyi kesti.

Psikopat Mafyanın Esiri Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin