Kalbimin bavulunu toplayıp yıllık izinini kullanarak tatile gittiği bir gün daha!
Fazla mesai onu kar ettirmek yerine zarara uğrattığı için artık fazlasıyla yormuştu ki bunu arkasına bakmadan çekip gidişinden anlamıştım.Bu tatili fazlasıyla hak etmişti! Üstelik bu zamana kadar başına ne geldiyse hepsi benim suçumdu. Yanlış adama adadığım hayatım, onun öz çocuğuna verdiğim sevgim ve onun bana her bakışıyla fazlasıyla mesaiye kalan kalbim tükenmişlik sendromuna girerek kendini fazlasıyla yormuştu ve kendini kısa bir süreliğine de olsa beynimin etkisinden çıkartmıştı.
Ama ne olursa olsun sevginin ne olduğunu anlamış bu duyguyu Beyazıt ve ailem sayesinde tanımıştım! Acısını da heyecanını da onun sayesinde tatmıştım...
Tek taraflı da olsa sevmek, aşık olmak ya da bir aile sahibi olma düşüncesi güzel bir histi fakat yanlış zaman da yanlış kişiye verilen duygular insanı fazlasıyla sersem yapıyordu. Yanlış kişiye adanan bütün duygular hayatımızı raydan çıkartabiliyordu çoğu zaman. Aynı düzene aynı raya oturmak ise tamamen irade konusuydu. Ne kadar güçlüysen o kadar sağlam basarsın.
Erdinç'in ''Seni burada mı bırakayım ?'' sorusuyla başımı yasladığım camdan ayırıp beynimi işgal eden düşüncelerden sıyrıldım.
Etrafımıza baktığımızda küçük bir güzellik merkezi tam karşımızda duruyordu. Etrafa uyum sağlayan beyaz duvarları ve kahverengi kapılarıyla turistlerin yoğun olduğu bir sokakta hizmet veren küçük bir dükkandı. Pencerenin kenarları rengarenk çiçeklere ev sahipliği yapıyordu.
Sorusu cevapsız kalan Erdinç'e cevap vermeden önce kenarda duran çantamı omzuma takarak ''Olur.'' dedim.''Ne zaman gelip alayım seni ?'' diye sorduğunda uzun bir bakıma ihtiyacım olsa da ''Bir - iki saat sonra gelirsin. İçerisi kalabalık mı bilmiyorum o yüzden geç de gelebilirsin...'' diyerek karavandan indim.
Küçük ve yorgun adımlarla güzellik merkezine doğru ilerlerken karavanın hala aynı yerde durması ve Erdinç'in beni bekliyor oluşu beynimde 'sahiplenici' temalı bir takım duyguları ön plana çıkartıyordu fakat kalbim anında uyarı sinyallerini yakmıştı. Sonuçta her ne kadar burada tatil yapıyor olsak da buranın yabancısı sayılırdık.
Sakin bir hareketle dış kapıyı açarak güzellik merkezine girdiğimde karşımda şalvarlı teyzeleri elbette beklemiyordum. Mekanın dışı gibi içi de çevreye aşırı derecede uyum sağlamıştı. Ürkek adımlarımı zemine sürterek ilerlerken bir teyzenin koluma yapışmasıyla çekiştirilmeye başlandım.''Kübra hemen kahve yap güzel kızımıza.'' diye bağırarak kolumdan çekiştirmeye devam eden teyze beni bir sandalyeye oturtarak saçımdaki tokayı çıkarttı.
Olaylar karşısında süt dökmüş kedi gibi sessizken bana ne yaptıkları ve ne yapacakları konusunda bir fikrim yoktu. Boynuma takılan bir önlük, taranan saçım, ojeleri silinen tırnaklarım ve yüzüme sürülen maske küçük dilimi yutmama neden olacaktı.Bu ne hız azizim ? Profesyonelliği yüzüne yansıyan genç bir abla yanıma gelip ''Saçınız nasıl olacak ?'' diye sorduğunda bu soruya da hazırlıksız yakalanmıştım.
Saçım kendimi bildim bileli sadeliğini asla bozmayan sıradan düz ve boyasız bir saçtı.
Ablanın cevap bekleyen bakışlarına ''Normal olacak.'' dediğimde aynadan bana ters ters bakarak 'bana bırak' temalı bir bakış atıp saçımı su dolu spreyle ıslatmaya başladı.
Şu an burada başıma ne geliyorsa bunun tek suçlusu Kuzey'di ! Ne zaman görüntülü konuşsak bana sürekli 'Sadık Ağabey' diyerek dalga geçiyordu. Bir de bu yetmezmiş gibi Erdinç'e 'Bu erkek arkadaşın kim ?' , 'Halı saha maçı yaptınız mı !' , 'Arkadaş pes oynuyor mu ?' gibi sorular sorarak bana 'bakımsız' demeye çalışması beni buralara kadar sürüklemişti. Tamam belki ağdanın etkisinin azaldığını görebiliyordum ama birkaç gün sonra zaten geri dönecektik. Bakım konusunu sürekli dile getiren bir insan değildim ama Kuzey sağ olsun insanın ak yüzünü kara yapıyordu.
Yaklaşık iki buçuk saat sonra tam anlamıyla yolunmuş tavuğa dönmüştüm ! Kızaran tenim tam anlamıyla acımı ortaya koyuyordu! Kadın olmak bir fedakarlıktı ! Kuzey'in lafıyla hareket etmek ise tam anlamıyla delilikti !
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Psikopat Mafyanın Esiri
ChickLitKız küçük bir filika adam büyük bir okyanus... Aşk ise onlara rüzgar olup yön gösteren bir mucize.