Multimedya Selim Demir
"Sizin hayır bildiklerinizde şer,şer bildiklerinizde hayır vardır...Allah bilir siz bilemezsiniz..."(bakara,216.)
"Kızım bi çekil de içeri geçelim."şaşkın şaşkın kenara çekiliyorum ama korkmaya başladım bu adam manyak mı. Herkes içeri girdi. Ama bir dakika bu niye içeri girmiyor ki şimdi bana mı yaklaşıyor.
Ben geri gidiyorum o yaklaşıyor ben giyorum o yaklaşıyor. Ve eyvahhh ayağım merdivenlerin boşluğuna takılıyor düşüyorum gözlerimi kapattım korkudan bağıramıyorum bile. Ve düşüyorum hayır düşemiyorum ne oluyor. Bir şey belimden tuttu.Gözlerimi hızla açıyorum. Bir de beni tutmuş. Bıraksaydı da düşseydim. Beni o kurtaracağına düşsem daha iyi. Gülüyor bide pişkin pişkin.
"Neye gülüyorsun sen"kaşlarımı çattım.
"Sana"
"Bana mı?"
"Evet böyle çok tatlı duruyorsun"
"Sen de çok adi biri gibi duruyorsun"
"O yüzden mi hala kollarımdasın"ne. O kadar korkutuyor ki beni aklım gitti. Hemen onu itiyorum. Ama o beni daha çok kendine çekti. Bi de kokumu içine çekiyor. Ve gözlerime baktı.
"Parfümün güzelmiş çok beğendim."ne diyor bu.
"Sanane"
"Banene mi"
"Evet sanane bu yaptığın yanına kalacak sanıyorsan yanılıyorsun."hala gülüyor. Tekrar onu ittim ve bu sefer kollarından kurtuldum.
"Ne yapacaksın,kime söylersen onu yok ederim. Bir ömür boyu vicdan azabı çekersin."bu sefer gülerek söylemedi. Çıldıracağım ya.
"Uzak dur benden anladın mı beni"içerden ses geliyor.
"Oğlum çekinme içeri gel "bu mu çekiniyor. İçeri girdi. Mecbur arkasından da ben giriyorum.
"Kızım sen misafirimize Baran abinin odasında yer hazırla Selim'in yanına"bu sefer Kaya'ya döndü
"Oğlum sen yat dinlen,bugün çok yoruldun hem"şuna bak uysal kedi oldu resmen. Bana yaptıklarını bilmesem ne kadar çekingen biri diyeceğim. Allah'ım ben ne yapacağım sen bana bir yol göster. İçimden dua ede ede odaya gidiyorum.Ben yatağı düzeltip misafirimize Baran abimin gece eşofmanlarından birini de ayarlayıp tam odadan çıkıp anneme gidecektim ki daha odadan dişarı bir adım atmadan beni hızla odaya çekip ağzımı kapattı
"Yarın saat 2 de eski okulunun orda ol."dedi ve ağzımı açtı tam ona kızacaktımki. Annemin sesini duydum. Ah anne bu çocuğun nasıl biri olduğunu bilsen yine bu kadar iyi davranırmısın acaba.
"Nerde kaldın kızım sen." hemen annemin yanına gittim annem beni görünce şaşırdı.
"Sen ağlıyormusun?" Ağlıyormuyum korkudan ağladığımı fark etmemişim. Anneme cevap veremedim.
"Ağlama güzel kızım abin iyi tamam mı." ben nasıl anlatırım ki gerçeği onlara. O ruh hastası ya aileme zarar verirse. Artık ne yapacağımı şaşırdım.
"Doktor ne dedi?"bir tek bunlar döküldü dudaklarımdan.
"Ufak bir sıyırıkmış,önemli değilmiş .hem sen git yat dinlen yarın da işe gitme bana yardım edersin tamam mı güzel kızım." dedi ve alnımdan öptü. Keşke anlatabilsem anneme ama o zaman da zarar görürler.
Ben odama geçtim. Rojda hala yatıyor ben de başörtümü ve kıyafetlerimi çıkartıp geceliğimi giydim.Yatağa uzandım. Ne kadar uyumak istemesem de gözlerim zorla kapandı. Ve uyumuşum. O kadar zorlu bir gün olmuştu ki zor bile dayandım aslında.&
Sabah saat 11:00 'de uyandım uyandığında Selim'den başka kimse evde yoktu.Babam ile Rojda işe,annemle abim pansumana,misafirde kendi evine çok şükür. Çizgi film izleyen kardeşime
"Güzel bir kahvaltı yapalım mı?"diyorum.
"Hayır,ben Kaya abiyle kahvaltı yaptım ki." siz beni delirtmeye mi çalışıyorsunuz ya . Ne abisi o ruh hastası. Ne ara tanıştılar ki onunla da abisi olmuş.
"Abla dışarı çıkabilirmiyim,arkadaşlarımla oyun oynayacağım."
"Olmaz Selim evde kimse yok tek gidemezsin."suratı da asıldı hemencecik.
"Ne olur abla çok sıkılıyorum yarım saat içinde gelirim."kıyamıyorum ben buna yaa çok tatlı.
"Tamam ama buralardan fazla uzağa gitme."
"Tamam abla"
"Çağırınca burda ol."
"Tamam ablaya artık çıkayım ,lütfen"selim dışarı çıkınca bende kahvaltı bulaşık iş derken saat 2'ye gelmiş. Bir çaresini bulmalıyım. Yoksa abime yaptığını evdekilere de yapabilir. Ve kapı çalıyor gelen annemle abim.Annem biraz oturduktan sonra bana.
"Selim nerde kızım?"
"Dışarıda anne"
"Ben görmedim ,git bir bak bakım."
"Tamam anne."dışarı çıkıyorum ama orda yok. Allah Allah hiç bir yerde yok. Yarım saattir arıyorum onu.Allah'm...Birden aklıma gelen şeyle ürperiyorum eyvah Selim...
Hemen eski okulun oraya gidiyorum ama kimse yok.Gözümden yaşlar akmaya başladı bile
"Neredesin Selim nerde nerde?"Birden yanıma bir araba geliyor ve duruyor.
"Gülsüm sen misin"
"Evet de sen kimsin"
"Ben Kaya'nın yakın arkadaşı Görkem.Kaya haber verdi Selim bulunmuş"
"Yalancı uzak durun benden artık uzak durun."dedim ve koşmaya başladım. Bir kaç adımda yere düştüm bile alnım ve dizimde yaralar oldu. Ve hemen ayağa kalktım tekrar koşmaya başladım. Eve varınca kapıyı annem açtı.
"Kızım ne oldu sana böyle ,yüzün yara bere içinde."
"Anne Selim nerde"ağlayarak soruyorum. Artık aklımı kaçıracağım.
"İçeride kızım,niye ağlıyorsun"annemi dinlemeyerek içeri giriyorum. Selim,Baran abimin odasında uyuyormuş gerçekten.Rahat bir nefes alıp içeri giriyorum.
"Selim nerdeymiş"Kaya bey cevap veriyor
"Eski okulun oraya giderken yolda bir çocuğu ağlarken gördüm arabayı durdurup yanına gittim.Selimi görünce şaşırdım.Çok korkmuştu.Biraz sakinleştirince anlattı.4 yada 5 genç zorla topunu almışlar.Hemen onu arabaya bindirip o gençleri aramaya koyulduk ve buldukta hemen onları bir güzel benzettim hatta birazdan buraya sizden özür dilemeye gelecekler"
"Neden sana inanalım ki belkide sen onu kaçırdın sonra geri getirdin."
"Hayır gerçekten doğruyu söylüyorum"
"Sana inanmıyorum"annem şaşkın şaşkın bana bakıp
"Gülsüm kendine gel"
"Hayır anne ona inanma o yalan söylüyor"ve kapı çaldı annem kapıyı açtı ardından bizde kalktık
5 tane genç hepsi yara bere içinde annemden özür diliyorlardı.Annem önce onlara kızdı ardında fazla hırpalandıklarını görünce onlara acıdı ve affetti. Çok kötü dayak yemişlerdi belliydi.içim sızladı. Her şey onun yüzünden oldu
"Dua edin Mehtap teyze sizi affetti. Yoksa burdan sağ çıkamazdınız
"Sağolun,çok sağolun,Allah razı olsun,efendim."deyip gittiler. Tam içeriye gidecekken
"Sizde eve gitmiyor musunuz Kaya bey"birden bana baktı ve
"Haklısınız,ben eve gideyim geç oldu "
"Hayır oğlum olur mu bizde kal bu akşam lütfen"
"Anne ısrar etme işi varsa gitsin"
"Doğru söylüyor ben gideyim "Annemin eli sinirden başına gidiyor annem başını eymişken Kaya fısıltıyla kulağıma
"İstemediğin sürece bir daha karşına çıkmayacağım söz veriyorum" deyip gitti.
Ben de arkasından hızlıca kapıyı kapattım. İçeri geçtim ama annem çok kızmıştı bana.
"Senin o kovduğun genç abini çeteden kurtardı.Abin bir çeteyle kavga etmiş ve abine onu öldürceğini söylemişler . Kaya'da bir oyun kurdu. Abini kolundan vurdu. Sonra o çetenin üzerine attı.polisler onları izliyor artık abin yere düşse onlardan sorulur artık. Eğer bu oyunu oynamasalardı abin belki de ölmüştü. Ama küçük hanım Kaya beye inanmamış diye onu evden kovdu."Nasıl yani aklım karıştı ne demek oluyor bu. Ama o bana öyle demedi ki.
"Anne ama be-"
"Sus, odana git,cezalısın. Ben çık diyene kadar o odadan çıkmak yok"
"Anne lütfen"
"Sus dedim odana"&
1 hafta oldu evde kimse benimle doğru dürüst konuşmuyor harçlık ta vermiyorlar artık tatlı da yiyemiyorum. En çokta Selim kızdı bana benimle hiç konuşmuyor bile yarın onun doğum günü ama hiç mutlu değil. İşyerindeki kızlarda ayrı bir sorun ben onlara yalan söylemişim Kaya Sönmez medyada çok ünlüymüş. Takipçileri neredeyse 3 milyona yakınmış. O kadar kişiyi bırakıp bana mı gelecekmişte. 1 haftadır ölmek üzereyim Allah'ım kurtar beni ve aklıma bir ayet geldi "Sizin hayır bildiklerinizde şer,şer bildiklerinizde hayır vardır...Allah bilir siz bilemezsiniz..."(bakara,216.)
Akşam saat 9 annem odaya geldi.1 haftadır yemekten hemen sonra odama çıkıyorum cezalı olduğum için hayattan koptum adeta
"Kaya'yı ara yarın bize gelsin Selim'in doğum günü için biz çağırdık işim falan var diyor 1 haftadır ne yaptıysak da bize gelmiyor o kadar çağırdık ama hep bahane buluyor o yüzden sen onu arayacaksın al telefonu."Robot gibi hemen telefonu alıp emri uyguluyorum
"Alo Mehtap teyze"
"Hayır ben Gülsüm"
"Gülsüm sen misin gerçekten"
"Evet benim yarın Selim'in doğum günü sende gelirmisin? "
"Mehtap teyzeye söyledim yarın işim var da o yüzden gelemem"
"Eğer gelirsen çok mutlu oluruz"biraz düşündü.
"Peki o zaman yarın gelirim ama şimdi kapatmalıyım kendine iyi bak"
"Sağol "geliyormuş.Annem birden gülümsedi.Sanırım cezam bitti.
"İçeri gel kızım" 1 haftadır ilk defa kızım dedi kesin affetti.
"Biraz uyuyayım çok yoruldum bu gün."
"Tamam kızım sen uyu" dedi ve alnımdan öptü. Çok şükür Allahım...&
Ve beklenen gün bu gün Kaya bey geliyor
"Anne ben işe gidiyorum ."
"Tamam kızım "yine işe zor yetiştim o da yetmiyormuş gibi tüm kızlar benle dalga geçiyorlar. Allah'ım sabır sabır .
Öğlen yemekten sonra işyerinin kapısının önüne çıktık ve yine kızlar dalga geçmeye başladılar bile.
"Oo yalancı çobana da baksen" artık bu kız çok oldu. Bu sevgi dayağı hak etti. Ben şimdi ona gösteririm. Tam üzerine yürüyecektim ki ayağım takıldı ve düştüm. Ayağımı çok kötü burktum. Çok ağrıyor. Patron hemen abimi aramış.
15 dakikaya yakındır abimi bekliyorum. Bir araba geldi ve işyerinin kapısında durdu arabada gümbür gümbür şarkı çalıyor. Herkes arabaya bakıyor. Arabadan biri indi ve bana doğru yaklaştı. Ve gelen Kaya Sönmez.
"Yürüye bilirmisim" Tam ayağa kalkarken birden tekrar düşecekken beni tutuyor ve kucağına alıyor...2 bölüm bitmiştir arkadaşlar yazım hataları içinde şimdiden kusura bakmayın. Size iyi okumalar yorumlarınızı bekliyorum Allah'a emanet olun...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AŞKIN MAVİ RENGİ
SpiritualMavi,dalgalı ve derin denizleri, uçsuz bucaksız gökyüzünü anımsatır bize. Bu kitapta, aşkın en mavi halini anlatıyor . Mardinli bir kızın,aşkın en mavi halini sevdiği adamda bulmasıyla gerçek aşk başlar. Ama her güzel şeyin olduğu gibi bunu...