Yeni evimize, yeni hayatımıza

480 31 6
                                    

Bazı elvedalar veda değil yeni bir başlangıçtır.

Nazlı'dan

"Melih hoşgeldin."
Melih;
"Hoş bulduk Nazlı'cım çok güzel olmuşsun. Kapanmak sana yakışmış."
Nazlı;
"Sağol Melih."
Melih;
"Ne zamana kadar burdasın ."
"Düğün biter bitmez gidiyorum."
"Yaa Ne çabuk ne zaman geldin ki?"
"Oldu biraz. Artık gitmem gerek malum okul devam ediyor."
"Selin'de seni görmek istiyordu. Seni yarın akşam bizim eve yemeğe çağıracaktık."
"Bir daha ki sefere artık."
"Peki sen bilirsin."
Görkem hızlı adımlarla bir kaç saniyede burda oldu bile.
"Nazlı arkadaş kim?"
"Adı Melih. Melih bu da Görkem kardeşim Gülsüm'ün evlendiği kişinin en yakın arkadaşı."
"Kardeşi gibi"
"Aynen kardeşi gibi. Bu arada bak seni kiminle tanıştıracağım."dedim ve melih'i Rojda ve Ömer'in yanına götürdüm. Hemde Görkem'in cevap vermesine izin vermeden. Içim hala paramparça nasıl böyle birine güvenebildim.
"Merhaba Rojda bu Melih. Melih bu da kardeşim Rojda ve abimin en yakın arkadaşı Ömer."
Ömer;
"Merhaba Melih nasılsın iyi misin?"
Melih;
"Iyiyim teşekkürler sen nasılsın Ömer?"
Ömer;
"Iyidir çok şükür."
Rojda;
"Hoşgeldin Melih"
"Sağol Rojda."
Rojda;
"Iki dakika bakar mısın Nazlı'cım?"
"Tabiki Rojda." Biraz ileri gittik. Biraz sessiz kaldıktan sonra sessizliği Rojda bozdu.
"Kim bu adam?"
"Arkadaşım."
"Burda ne işi var?"
"Onu düğüne çağırdım."
"Peki ya Görkem?"
"Ne olmuş Görkeme?"
"Nasıl ne olmuş o senden hoşlanıyor. Sende ondan ama düğüne onunla değil başka birisiyle katılıyorsun. Bu ne demek oluyor?"
"Öncelikle ben Görkem'den hoşlanmıyorum. Ve ikincisi de Ona ne ki istediğim kişiyle düğüne katılırım . Ve bu konuyu sonra konuşalım. Gülsüm'ün düğünü ve bizimde gidip onunla ilgilenmemiz gerek."
"Ama Nazlı.."
"Lütfen sonra konuşalım."
"Peki."Melih ile Ömer'in yanına geri geldik.
"Melih sen burda Ömer'in yanında kal bende bir Gülsüm'e bakayım."
"Peki."
"Hadi Rojda gidelim." Ömer biraz biraz sinirli bir şekilde Melih'e bakıyor. Ama neyse bir şey yapmaz hem niye yapsın ki. Asıl Görkem bir şey yapmasın Melih'e.
Gülsüm'ün yanına gittiğimizde hazır olmuştu bile. Kuaförü eve çağırmıştık zaten. O yüzden hazırlanması fazla uzun sürmedi. Tam bir perikızı gibi olmuş.
Rojda;
"Abla çok güzel olmuşsun."
Nazlı;
"Tam bir peri kızı gibi."
Gülsüm;
"Sağolun kızlar ama bu gelinliği beğendiğimi kim Kaya'ya söyledi? Ben sonradan beğendiğim gelinlik olsun demiştim."
Nazlı;
"Ben dedim sen bunu beğendin ama çok pahalı diye vazgeçtin. Diğeri uygun diye o olsun dedin. Kaya'ya söylediğim zaman o da bu olsun dedi. Neyse ki bedenlerimiz aynı da bana göre ayarladılar. Ve sana da tam olmuş."
Rojda;
"Evet abla çokta güzel yakışmış."
Nazlı;
"Hem sen artık böyle şeyler düşünme yaa sen gelinsin bugün sen ne istersen o olacak."
Gülsüm;
"Çok sağolun kızlar iyiki varsınız."ve üçümüzde birbirimize sarıldık.
Benim gerçek ailem oldular. Onlar sayesinde kendimi hiç yalnız hissetmiyorum. Her ne kadar yüreğim burukta olsa böyle sevdiğim insanlar olduğu sürece ben bu zor günleri daha rahat atlatırım. Gözlerim dolmaya başladı.
Nazlı;
"Hadi kızlar ağlamak yok makyajlar akmasın. Yoksa bu güzel kızların yerini çirkin kızlar alır. "
Rojda;
"Evet haklısın ablam evleniyor ama bizden ayrılmıyor. "
Nazlı;
"Aynen ondan kurtulmak kolay mı? Hem artık iki kişi oldular. Bir o bir de kocası."
Rojda;
"Haklısın artık hepten yandık eniştem her konuda kesin onu destekler bir iken iki oldular. Biz bittik"
Gülsüm;
"Ehh artık iki kişiyiz. Bundan sonrasını siz düşünün."
Gülcan;
"Her daim böyle mutlu ol canım inşAllah."
Rojda;
"Amin. Ablam bunu çoktan hakketti zaten."
Gülsüm;
"Darısı başınıza artık kızlar."
Nazlı;
"Aminnnn"hepimiz birden güldük. Artık her ne kadar imkansız olsa da...

Rojda'dan

Kapı çaldı ve gelen Selim'di. Nefes nefese kalmıştı.
"Ne oldu Selim niye böyle nefes nefese kaldı."
Selim;
"Abla abla kim gelmiş biliyormusun." Dedi ve gözü Gülsüm'e çarptı.
"Abla ne kadar da güzel olmuşsun."ağzı açık Gülsüm'e bakıyor bende ondan cevab bekliyorum.
Onu kendine gelmesi için dürtüyorum.
"Selim kim geldi söylesene insanı çatlatma."
Selim;
"Üff tamam bee babaannem gelmiş."
"Babaannem mi?"aynı anda Gülsüm ile beraber bu tepkiyi verdik ikimizde şoktayız. Babaannem nasıl ne zaman gelmiş."
Gülsüm;
"Onlar annemle küs değiller miydi nasıl gelmiş."
"Bilmiyorum ama inşAllah bir sorun çıkmaz."
"InşAllah." Babam evi terk edip geri döndüğünde annem, ilk önce babamı kabul etmedi babaannemle tartıştılar o zamandan beri babaannemle görüşmüyoruz. Bir tek babam görüşüyor.
"Ben en iyisi bir aşağıya inip bakayım. Ne oluyor diye."
Gülsüm;
"Bana da haber vermeyi unutma."
"Olur."
Aşağıya indiğimde ağzım açık bir şekilde kaldım.
Babaanne;
"Öyle bakacan yoksam bu poşetleri alacaksın ?"
"Kusura bakma babaanne şaşırdım seni bir an burda görünce."
Babaanne;
"Torunumun düğününe gelmem seni şaşırttı?"
"Yok babaanne sen hastaydın gelemeyecektin ya ondan şaşırdım."
Babaanne;
"Insan der babaannem iyileşsin öyle düğün yapalım. Siz yok hemen yapalım damat kaçacak sanki siz şimdi düğün yapmazsanız."
"Babaanne ondan değil herşey ayarlanmıştı erteleyemedik."
Babaanne;
"Hışş sanki ben bilmiyorum senin anan demiştir hazır gülsüm yokken dîğünü hemen yapalım."
"Olur mu babaanne annem niye böyle bir şey yapsın."
Babaanne;
"Niye olacak biricik kızımın düğününü göremeyeyim diye."
"Yok öyle birşey babaanne"
"Hadi bırak bu boş lafları da sen bana kızımı göster nerede?"
"Üst katta hazırlanıyor."
"Beni onun yanına götür."
"Peki babaanne hadi gidelim."
Ömer;
"Gülsüm teyze hoşgeldin nasılsın?"hemen ellerini öptü onunla ilgilendi. Babaannem ömer'i çok sever. Ömer sık sık Baran abimle beraber babaannemin yanına uğrar bir gece orda kalır ve öyle evine geri döner.
Babaanne;
"Hoşbulduk Iyim sen nasılsın oğlum."
Ömer;
"Çok şükür bende iyiyim Gülsüm'ün düğünü için geldik."
Babaanne;
"Damadı gördünüz mü nasıl biridir. Iyi midir kötü müdür,hırlı mıdır hırsız mıdır,Gülsüm'üme iyi bakabilecek midir. Gülsüm de onunla evlenmek istiyor mu, niye bu kadar acele ediyorlar? Yoksa anası kızımı zorla mı veriyor?"
Rojda;
"Babaanne önce bir nefes alsın bu kadar çok soruyu bir anda nasıl yanıtlasın. Ilk sorduğun soruyu ben bile unuttum o nasıl hatırlayıp cevap versin."
Babaanne;
"Sen anana çektiğin için aklın kıt hemen unutuyorsun ama Ömer oğlum MaşaAllah aklı zehir gibi hepsine tek sefer de cevap verir."
Yaa Babaanne Ömer'in yanında oldu mu şimdi. Kimin yanında yapıyorsan yap Ömer'in yanında yapma.
Ömer;
"Olur mu Gülsüm teyze Rojda çok zeki."
Babaanne;
"Hayırdır, gönlün düştü ona?"
Ömer;
"Yok estağfurullah yani ben aklı kıt değil demek istedim. Yani yoksa öyle bir şey yok. Şey yani Rojda hani"
Babaanne;
"Tamam anladım yok, sen bana diğer sorularımı cevapla."Ömer bu serin sonbahar havasında terledi. Eh babaannem terletir böyle ağa mağa dinlemez ama çok güzel savundu beni hoşuma gitti. O hep beni desteklesin hemde her konuda.
Ömer;
"Damadı zaten önceden de tanıyoruz Gülsüm teyze. Içın rahat olsun çok iyi birisi maddi durumu da gayet yerinde saygılı biri. Gülsüm'ü de çok seviyor. Gülsüm de onu çok seviyor. Hem hayırlı iş fazla bekletmeye gelmez sen de iyi bilirsin."
Babaanne;
"Evet bekletilmez ama büyükler onay verdiken sonra bekletilmez."
Ömer;
"Sen de haklısın Gülsüm teyze ama bu sefer böyle oldu bir daha yapmazlar."
Babaanne;
"Yok bir de yapsınlar onları topa tutarım vallah."
Rojda;
"Hadi babaanne Gülsüm'ün yanınına gidelim."
Babaanne;
"Tamam. Hadi gidelim." Ve Ömer'in yanından ayrıldık.
Babaannem annemle hiç anlaşamaz. Biz kendimizi bildik bileli hep annemle tartışır.
Babamannem annemi dedemden istemiş ama dedem annemi vermemiş.
Sonra bir daha babaannemle dedem annemi istemeye gitmemiş. Onlar oğlumuzu istemiyorsa biz kızlarını hiç istemeyiz demişler.
Babamda annemi kaçırmak istemiş ama annem kaçmak istememiş. 'Annme babamın yüzünü yere eğdiremem' demiş.En sonunda annemle babam anlaşmışlar ve bir plan yapmaya karar vermişler. Her ikisi de kardeşlerine intihar etmeye gittiklerini ve annelerine babalarına söylememelerini tembihlemişler. Kardeşler durur mu yanlarından ayrılır ayrılmaz hemen büyüklerine olanları anlatmaya gitmişler. Aslında annemlerinde istediği buymuş.
Dedelerimle, anneannem ve babaannem o zaman onları çatıda görünce çok korkmuş ve evlenmelerini kabul etmişler.
Ama dedem durur mu sırf babamlar caysın diye çok pürüz çıkarmış. Anneme takmaları için o kadar altın istemişki o güne kadar hiç kimseye o kadar altın takılmamış. Babaannem o zaman kendi gelin olduğu dönemden kalan yanında sakladığı tüm altınlarını satmış bir tek yüzüğü kalmış. O zamandan beri annemi hiç sevmez. Hep ona sert davranır, annemde de babamı sevdiği için babaannemin her şeyine katlanmış.
Aramızdan en çok ablamı sever. Oda adını taşıdığı için galiba.
Ablamın odasına vardık bakalım ablam babaannemi görünce ne yapacak. Kapıyı çalıp içeri girdik.
Gülsüm;
"Babaanne gelmişsin gelmeyeceksin diye çok üzülüyordum."dedi ve boynuna atladı. Ben hiç üzüldüğünü hatırlamıyorum ablacım. Seni gidi seni babaannemin gönlünü almayı da çok iyi biliyor. Bu Gülsümler çok fena.
Babaannem bir zılgıt çekti maşAllah. Yıllara meydan okuyor sanki o kadar sesi çıktı ki.
Bende heveslendim ve dedim ki dur bende bir zılgıt çekeyim.
"Li li liii "Allah Allah niye olmadı ki.
"'liii li liii"babaannemle ablam bana baktı ve güldüler. Tabi babaannem boş geçirmedi sağolsun bir güzel fırça da attı.
"Bu da nedir böyle, bir bu eksikti gelinin kız kardeşinin zılgıt çektiği nerde görülmüş. Bir de çekemiyorsunda."
"Şansımı denemek istedim."
"De hayde git bak bakalım bir eksik var mı kızımın düğünü güzel olsun."
"Tamam babaanne."

AŞKIN MAVİ RENGİ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin