Multimedya Gülseven ve Birol
"Gerçek olan tek bir bağ bilirim. O da aile bağı. Geri kalanı sadece ayak bağı."
Nazlı'dan
"Gülsüm bunları sakın bilmesin Kaya yoksa gerçekten de çok korkar. Bu nasıl bir saplantıdır anlamıyorum."
"Bence de öğrenmesin. Onun daha fazla zarar görmesini istemiyorum."
"Ne yapsak Mert yine bir yolunu bulup geliyor. Ama neyse ki bu sefer işi zor. Çünkü o artık bir suçlu. Kolay kolay Gülsüm'e yaklaşamaz. "
"O depo nasıl buldun. Ve orada uyuşturucu olduğunu nerden biliyordun?"
"Ikı haftadır mesajlaşmalarından herşeyine kadar bakıyorum. Bir açığını yakalamak için en sonunda bir açık buldum."
"Görkem'de uzun zamandır uğraşıyordu ama o bu kadar çabuk bulamadı. Ne zaman Mert'in bir açığını bulsa hemen kapanıyordu."
"Çünkü Mert'in bilgisayarlarını koruyan hackerlar var. Siz ne zaman bulsanız anında onlara haber gidiyor."
"Sen nasıl yaptın?"
"O da benim sırrım olsun. Yerini öğrenince Memet'le Ali'yi oraya yolladım gizlice bakmışlar uyuşturucu olduğunu öğrenir öğrenmez hemen bu planı yaptık.
Mert'le ne kadar da farklısınız. Birde kuzen olacaksınız."
"Mert'in böyle olmasına hep babası sebeb oldu. Hiç bir zaman Mert'in annesini sevmedi. Hep ona kötü davrandı. O en küçük amcamız olan salih amcamızın karısına aşıktı. Amcam onun bu saplantısından kurtulamayacağını anlayınca yengemi de alıp kaçtı buralardan. Onunla ilgili tek bildiğimiz şey bir kızı varmış. Ama öldü mü kaldı mı bilmem. En son 11 sene önce Mert'in annesi de intihar edince Mert'in psikolojisi iyice bozuldu. Yoksa biz çok iyi anlaşırdık. Annesinin ölümü onu çok değiştirdi. "
"Gerçekten de trajedik bir hikaye Mert'te babası gibi olmuş. Peki amcanın kızıyla karısını bulmaya çalışmadın mı hiç?"
"Hem de nasıl ama yok hiç bir yerde yoklar amcam onu korumak için gerçekten de çok uzaklara götürmüş galiba"
"Umarım bulursunuz bende elimden geldiğince yardım edeceğim. Merak etme. Bu günden itibaren senin için bilgisayardan hep bakacağım."
"Çok iyi olur. Ama önce şu Gülsüm'ün beğendiği gelinliği bulalım."
"Ben buldum da çok pahalı. Sadece kiralaması bile 20 bin tl. Gülsüm de bu kadar pahalı olduğunu duyunca vazgeçti."
"Sen bana adresi ve gelinliğin resmini bir gösterde gerisini ben hallederim."
"Olur" gelinliği gösterdikten sonra adresi de alıp gitti.""Nazlı burda mısın?"
"Evet içeri gel Görkem"
"Ne oldu yoksa hala Mert'in pc'sine mi bağlanıyorsun."
"Yok bir süre bağlanmayacağım. Bu kadar yeter şimdilik."
"E çalıkuşu şimdi nasılsınız?"artık bana sadece çalıkuşu diyor. Aslında çalıkuşu diye anılmak hoşuma da gidiyor.
"Sağlığınıza duacıyız efendim."
"Peki ya bu öğlen yemeğini benimle yemek nezaketini bahşetmezmiydiniz?"
"Öğlen mi oldu ne çabuk. Benim gitmem lazım." Tam hızla gidiyordum ki Görkem beni kolumdan tutup durdurdu.
"Nazlı lütfen artık kaçma benden inan artık sana olan sevgime ben sadece seni seviyorum. Başka kimseyi değil."
"Görkem bunları sonra konuşalım. Gerçektende acelem var. Ama hislerinde gerçekçiysen zamanla tekrar konuşuruz. "elinden kurtulup hızla uzaklaştım.Rojda'dan
Şu an ben, annem, Gülsüm ve Gülcan abla hep beraber karşımızda oturan kapalı ve güzel olan karşı komşumuzun kızı ve ayrıca mahalle imamının kızı olan Gülseven'i inceliyoruz.
Çünkü Birol abim bu kızı çok seviyormuş. O da en yakın zamanda bu kızla evlenmek istiyormuş. Aslında Gülseven'i önceden de tanıyorduk. Ama o üniversite okumak için Konya'ya gitmişti. Orada ilahiyat fakültesinde okuyordu. Okulu yeni bitmiş. Sanırım kimse konuşmaya cesaret edemeyecek en iyisi ilk adımı ben atayım. Söze ben başlıyorum;
"Gülseven bu sene nerde öğretmenlik yapacaksın?" Gülseven;
"Bizim burdaki imam hatip lisesinde."
"Kadrolu iş mi yoksa kadrosuz mu?"
"Kadrosuz."
"Okul dışında ne yapıyorsun?"
"Anneme yardım ediyorum, kuran okuyorum, sohbete gidiyorum ve bunun gibi şeyler işte."
"Evlenmeyi düşünmüyor musun?"
"Bilmem kısmetse neden olmasın."
"Talibin yok mu?"
"Var da benim istediğim gibi yok."
"Sen nasıl biri ile evlenmek istiyorsun ki?"
"Namaz kılan,dürüst,güvenilir,gözü yüksekte olmayan yani para hırsı olmayan,kuran okumayı seven,kuranı yaşam rehberi edinmiş biri ile evlenmek istiyorum." Annem;
"Aferim kızım çok iyi yapıyorsun."
"Sağolun Mehtap teyzecim."
Sorularım bitince artık günlük konularda konuşmaya başladık. Artık herkes bir iki kelime de olsa konuştu. Ve çaylarımızı da içtikten sonra Gülseven de kalktı. Evine gitti.
"Bence Birol abim için bu kız çok iyi kaçırmayalım." Annem;
"Bende pek beğendim MaşaAllah kız pek bir hanım hanımcık. Sen ne dersin Gülcan kızım?"
"Siz bilirsiniz tabi ama bence de pek temiz yüzlü bir kıza benziyor. Nerde ne konuşacağını da biliyor. Hayırlısıysa inşAllah olur." Hep bir ağızdan;
"InşAllah"
Ve kapıdan Baran abimle Ömer görünüyor. Annem;
"Hoş geldiniz oğlum"
"Hoş bulduk anne nasılsınız?"
"Iyi çok şükür. Gelin bir çay için."
"Olur." Annem;
"Rojda kızım boşları toplayın da taze bir çay yapın bize" ben boşları toplarken Nazlı'da geldi.
"Gülseven nerde?"
"O evine gitti."
"Ne çabuk. Eee peki neler oldu anlatsana."
"Olur. Hadi mutfağa gidelim orda sana anlatayım."mutfağa doğru ilerlerken Gözüm bana bakan Ömer'e takıldı. Daha doğrusu ona bakar bakmaz o hemen gözlerini kaçırdı. Beni mi izliyordu o. Yok ya bana öyle geliyor her halde.
Nazlı'nın beni dürtmesiyle kendime geldim.
"Ne oldu kız sen Ömer'i mi kesiyorsun?"
"Kim ben mi hiçte bile o da nerden çıktı. Ben öyle dalmışım. "
"Fazla derine dalma boğulursun."
"Günün saçma espirisi de geldiğine göre asıl sen söyle nerdeydin."
"Dedim ya arkadaşlarımla buluşmaya gittim diye."biz böyle konuşa konuşa mutfağa bile gelmişiz.
"Kimmiş bu arkadaşlar söyle de bizde bilelim." Bir yandan bardakları yıkıyor diğer yandan konuşuyoruz.
"Tanımazsın Fransa'dan onlarda tatile gelmişler."
Gülseven'le neler konuştuk hepsini bir bir anlattıktan sonra Nazlı;
"Bu kızı Birol'e alalım bence. Ya da yok kesin alalım."
"Bence de" Ikimizde gülümsedik.
Çayları tazeleyip içeri götürdük.
Gülsüm;
"Nerdeydin Nazlı?"
"Fransadan bir arkadaşım gelmişti. Onun yanına gittim."
"Anladım. Yemek yediniz mi?"
"Yok öyle kahve falan içip diğer arkadaşlardan bahsettik."
"Bir şeyler atıştır kendine."
"Bu arada bir şey sorcam aslında düğün öncesi hep beraber bir pikniğe mi gitsek?" Annem;
"Bu soğukta mı?"
"Hayır Mehtap anne ben hava durumuna baktım hafta sonu havalar sıcak olacak." Rojda;
"Aslında bence de güzel fikir hem düğünden sonra herkes gidiyor. Son bir kez güzel bir vakit geçiririz." Gülsüm;
"Bence çok güzel olur. Ama nereye gideceğiz ki?" Nazlı;
"Gitmeye karar verelim de orası kolay Çamlıca'ya gideriz." Gülsüm;
"Evet orası olur."sonra ben, Nazlı ve Gülsüm anneme döndük. Ona o kadar ısrar ettik ki o da sonunda kabul etti.
Biz annem kabul etti diye sevinirken abim;
"Abiye sormak yok tabi belki ben izin vermeyeceğim?"hepimizinde suratı aynı anda düştü.
"Şaka yaptım kızlar gidelim gidelim." Tekrardan sevindik. Bir ara farkettimde Ömer yine bana bakıyor. Ben ne zaman baksam o baktığımı farkedince kafasını çeviriyor. Bana mı öyle geliyor acaba.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AŞKIN MAVİ RENGİ
SpiritualMavi,dalgalı ve derin denizleri, uçsuz bucaksız gökyüzünü anımsatır bize. Bu kitapta, aşkın en mavi halini anlatıyor . Mardinli bir kızın,aşkın en mavi halini sevdiği adamda bulmasıyla gerçek aşk başlar. Ama her güzel şeyin olduğu gibi bunu...