Multimedya Ömer'den
Kaya'dan
"Ah bu gece,
Sen bilmezsin sevdiğim kaç gece uykusuz kaldım hasretinle.
Bu kalbim yandı yandı ve kül oldu. Gözlerin her aklıma geldiğinde o küller yeniden canlandı ve tekrar yandım.
Ah bu geceler sensizliğimin tek şahidi. Kaç gece hayalinle uyuduğumu bana değil onlara sor, onlar bende ki seni senden daha iyi tanırlar."Sedef
Kaya'dan
Gözlerinde esir kaldığım çocuk yürekli güzel kız. Bilemiyorum sensiz nasıl yaşadım ben bu güne kadar.
Şuan elim sevdiğim kızın saçlarında. Annemin ben küçükken saçlarımı okşadığı gibi okşuyorum. Ve o da yıllar önceki gibi kahverengi siyaha yakın saçlarıyla yine çok güzel görünüyor.
Önceden de ona ders çalıştırken o kitaba dalınca ben onu izlerdim saçları aynı şimdiki gibiydi.
Hep at kuyruğu yapardı. Dalgalı saçları vardı. Bir de tombişti ama çok tatlıydı. Hep yanaklarını sıkardım o da bana kızardı. O günleri o kadar özledim ki.
"Hayır, hayır gitme dur."Ne oluyor Gülsüm'e
"Gülsüm uyan kabus görüyorsun uyan."nasıl da terledi böyle birden bire.
"Gülsüm uyan kendine gel. Gülsüm, Gülsüm."sırılsıklam olmuş. Onun başını dizime üstüne koydum.
Biraz başını okşadım.
"Sakin ol bir şey yok. Hadi uyan artık Gülsüm. Gülsüm, Gülsüm, Gülsüm, Gülsüm..."onu hafif dürttüm.
"Anneeee. Anne." Diye bağırdı.
"Gülsüm kabus gördün geçti. Sakin ol sakin ol."hızlı ve derin nefesler aldı.
Biraz sakinleşince ona biraz su verdim. Suyu da içtince rahatladı ama hala halsizdi. Işığı açınca fark ettim yüzüde Sararmış.
"Saat kaç?"
"3 olmuş."tekrar uzandı.
"Kaya"
"Söyle canım"
"Işığı kapatır mısın?"hemen kalkıp kapattım.
"Merak etme iyi olacaksın tamam mı. Şimdi biraz yat dinlen olur mu?"
"Kaya"
"Söyle canım"
"Yanıma gelirmisin korkuyorum."
"Tamam"hemen yanına gittim.
"Daha iyimisin"
"Rüyamda seni gördüm."
"Nasıl gördün?"
"Beni bırakıp gidiyordun."
"Öyle bir şey asla olmayacak"
"Bilmiyorum."
"Sen benim en kıymetli hazinemsin. Ben seni bırakıp nereye gideyim. Nasıl gideyim. Ben artık sensiz nefes dahi alamam. Hadi sen biraz uyu dinlen"
"Mustafa'yı nasıl sevdim biliyor musun?"
"Nasıl?"
"Aynı senin gibi gülüyordu. Bende kendimi kaptırdım. Ama o da sen gibi gitti."
"Ben burdayım bir daha seni bırakmam."ona sıkısıkı sarıldım.
"Hadi uyu dinlen biraz ben senin yanındayım." 5 dakika içinde uyudu.
Ikimizde o kadar zor günler geçirdik ki. Kelimeler kifayetsiz kalır. Sen mustafayı gülüşü bana benzediği için bile olsa yine de sevdin. Oysa ben seni bir tek gun bile unutmadım. Mert'in sevdiği kişiyi elinden alacağım dedim. Ama onu hiç sevmeyecektim.
Neyseki Allah seni yıllar sonra tekrar karşıma çıkardı. Bir daha seni bırakmam. Yanağına bir öpücük kondurdum. Ve onu uyurken izlemeye devam ettim.Gülsüm'den
Gözlerimi açtığımda yanımda Kaya'yı görünce önce bir şok oldum. Sonra dünü hatırlayınca kendime geldim. Biraz uyurken onu izledim. Küçükken onun nasıl uyuduğunu merak ederdim hep. Ama şimdi görebiliyorum. Bir bebek gibi uyuyor. Onu o kadar özledimişim ki. Ben ona bakarken sayıkladığını farkettim. Biraz yaklaşınca anladım. Ufaklık diyordu. Rüyasında beni mi görüyor yani.
"Affet beni ufaklık affet"evet ama baya terlemiş sırılsıklam olmuş. Onu dürtüyorum ama işe yaramıyor.
"Kaya uyan sabah oldu. Kaya Kaya Kaya" hala uyanmıyor.
"Kaya , Kaya"
"Affet beni"uyandı hele şükür.
"Iyi misin."
"Iyiyim rüya görüyordum. Aslında"eliyle gözlerini ovuşturdu.
"Bir bardak su verir misin?"
"Olur"hemen suyu doldurup verdim. Içti bir süre gözlerini ovuşturdu. Saate baktı. Saat 5'ti. Sonra birden bire bana baktı.
"Sen dün gece hastaydın."elimden çekti ben ne olduğunu anlamadan yatakta uzanmış bir şekilde bulduk kendimi.
"Yataktan kalkma bir daha. Benin için bile olsa."
"Ben aslında"
"Hiç itiraz istemiyorum. Kusura bakma ben birden yanımda seni görünce şaşırdım. Rüya sandım. Suyu içince kendime geldim."
"Yok önemli değil de rüyanda ne gördün?"
"Bunu boşver şimdi ben gideyim. Gece burda kaldığım duyulursa hoş olmaz."
"Peki"
"Sen de uyu dinlen biraz."dedi ve çıktı. Hala halsiz olduğumu hissetmeye başladım. Kısa bir süre içinde kendimi uykunun kollarına bıraktım.
Uyandığımda yanımda Nazlı vardı ders çalışıyordu o da.
Uyandığımı fark edince dersini kapattı.
"Biraz daha iyimisin şimdi."
"Evet sağol. Sadece açım. Hadi aşağıya inelimde kahvaltı yapalım."Nazlı yataktan çıkmama izin vermedi.
"Yok öyle küçük hanım bir kaç gün bu odadan çıkmak yok. Beraber burdayız."
"Ama ben iyiyim hadi inelim. Hem o da nerden çıktı ki."
"Annen dedi. Emir büyük yerden. "
"O ne ara öğrendi."
"Saate bak küçük hanım. Saat 12 öğlen oldu be."saate bakıyorum da gerçekten saat 12 olmuş o kadar uyudum mu ben.
"Şimdi ben kahvaltını getirmeye gidiyorum uslu bir şekilde beni bekle."
"Çiçek de olayım mı?"
"Tabiki tabiki"dalga geçerek odadan çıktı. Ben burda bir kaç gün değil. Bir kaç saat bile duramam.
15 dakika sonra Nazlı elinde bir tepsi ile geldi. Kahvaltımızı yaptık. Bir yarım saat kuran dersimize çalıştık. Ardından Gülcan abla geldi ve derslerimizi verdik. Dersten sonra biraz da sohbet anlattı Gülcan abla.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AŞKIN MAVİ RENGİ
SpiritualMavi,dalgalı ve derin denizleri, uçsuz bucaksız gökyüzünü anımsatır bize. Bu kitapta, aşkın en mavi halini anlatıyor . Mardinli bir kızın,aşkın en mavi halini sevdiği adamda bulmasıyla gerçek aşk başlar. Ama her güzel şeyin olduğu gibi bunu...