"Acılar en iyi eğitmenlerimizdir. Gözyaşı teleskoptan daha net gösterir."
-Lord ByronBölüm Şarkısı: Me And My Broken Heart-Rixton
"Şimdi elimi ağzından çekeceğim fakat sende uslu bir kız olup sesini çıkarmayacaksın." Dedi ve elini ağzımdan çektiği an güçlü bir şekilde, çığlık atarcasına bir 'imdat' kelimesi döküldü dudaklarımdan.
Cengiz, benim bağırmam ile boğazımı sıkmaya başladı. İlk başta nefes alamamanın şaşkınlığı ile bir süre bir şey yapamasamda hızlı bir şekilde kendimi toparlayıp ellerimi baş parmaklarına koyduğum gibi her iki elinide ters çevirdim.
O acı içinde inlerken sert bir şekilde karın boşluğuna da tekme attım ve o dizlerinin üstüne çöküp nefeslerini düzene sokmaya çalışırken kapıya doğru koşmaya başladım. Kapıya 1-2 adım kala bacağımdan çekilmem ile yer yüz üstü düşmüştüm. Neyseki son anda ellerim sayesinde düşüşümü yavaşlatmıştım.
Kafamı çevirip Cengiz'e baktığımda çoktan ayağa kalktığını hatta ayaklarımın ucunda dikildiğini gördüm. Yerden kalkmak için yerden destek alarak ayağa kalktım ve tam Cengiz'in karşısında dimdik bir şekilde yüzüne baktım boş bir ifade ile.
"Muhtemelen çığlığım duyuldu. Ve şimdi bu sesin kaynağını ve nerede olduğunu arıyorlar. Bulmaları yakındır." dedim tehdit edercesine. Ama sözlerime ben bile inanmıyordum. Bir yandan da küçük adımlarla geriye doğru, kapıya, gidiyordum. Neyseki kaşıya yakındım.
Sanırım sözlerime inanmıştı. Çünkü kapı kulpunu açtığım anda koşarak gitmeye başladım ve peşimden gelen yoktu. Arkama bakarak koştuğumda bir bedene çarptım.
Kafamı hızla çevirdiğimde çarptığım bedenin Pamir olduğunu fark ettim. Şaşkın ve endişeli gözleriyle bana bakarak "Uzun süre gelmeyince seni merak ettik. Ne oldu da böyle koşuyorsun?" diye sordu.
"Cengiz. Yağız'ın amcası geldi. Kaçmayı başardım ama yinede ne olur ne olmaz çıkalım şu alışveriş merkezinden." diye açıklama yaptığında Pamir'in sinirlendiğini gördüm. Nedeni sormadım ama fazlasıyla merak ediyordum.
Aryaların yanına geldiğimizde Yağız'a bakarak "Amcan burada Yağız." dedim. Gözleri öfkeyle koyulaşırken Pamir'e baktı hızlıca? Ne oluyordu ya?
"Açıklamak zorundayız artık. Olay bizden çıkmaya başladı. Hadi eve gidelim orada konuşuruz." Yağız'ın sözlerine anlam veremesemde sessiz kalmayı tercih ettim. Çünkü şuan hala tedirgindim.
"Ne yani iskender yemeyecek miyiz?" Arya'nın sorusuyla Arya'ya gözümü devirdim.
"Arya bende yemek yemeyi severimde iş biraz ciddi yani. Yani bunu ben bile demediysem baya ciddi yani." Berkcan'ın sözüyle Arya'nın yüzü düşmüştü.
Hızlı bir şekilde alışveriş merkezinden çıktık ve arabaya bindik. Bizim evde kimse olmadığından bize gidiyorduk.
En sonunda eve geldiğimizde hepimiz oturma odasına geçtik. Herkes sessizce birbirine bakarken Pamir konuşmaya başlayarak sessizliği bozdu.
"Cengiz, hem Yağız'ın hem de benim geçmişimde var. Ve biz bu yüzden Yağız ile çok önceden tanışıyorduk."
Söylediği sözler ortamda uzun bir sessizlik ve şaşkınlık bıraktı. Şaşkınlığını üzerinden atabilen ilk kişi Arya olmuştu.
"Nasıl? Yağız'ın amcası ve aralarında bir olay var evet ama sen?"
"Geçmişte yaşadığım bir olay vardı onunla." sanki bu olaydan fazlasıyla rahatsızlık duyuyordu ki hemen geçiştirdi. "O zamandan beri peşindeyim. O yüzden de tanışıyoruz Yağız'la. İkimizde o adamın peşindeyiz çünkü." diye açıklamasını yaptı Pamir.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YENİ UMUTLARA YELKENLER
Genç Kurgu"Bir hayalin varsa, onu başarma gücüne de sahipsin." Herkesin bir hayali vardı. Herkesin başarma gücüne sahip olduğu bir hayali vardı. Herkesin yaşadığı zorluklara karşı açtığı yeni sayfalar, yeni yelkenler, başladığı yeni hayatlar vardı. Lara'nın d...