"Sence bunu da koyalım mı?" dedi elindeki mor bikiniyi sallayarak.Olumlu anlamda başımı salladım ve elimdeki güneş kremlerini çantaya attım.Hüma elbise dolabından uygun kıyafetler ararken "Keşke eve gitseydim.Şimdi kıyafetlerini benimle paylaşmak zorunda kalacaksın." dediğinde yavaşça gittim ve arkasından sarılarak "Saçmalama." dedim.Hüma elbiselere bakmayı bırakıp bana döndü ve "Ya ben seni yerim ya yerim yerim!" diyerek yanaklarımı çekiştirip büyük sulu öpücükler kondurdu.
Tekrar çanta ayarlamaya geri döndük.Hüma askıdaki kıyafetlere geçerken bende çekmeceleri karıştırıp bulabildiğim kadar güneş kremi bulup çantaya attım.Orada lazım olabililecek kremleri de aldım.Bu sırada Hüma da askıdan seçtiği kıyafetleri çantaya fırlatıyordu.Banyoya gittim ve şampuanları elime aldım.Odaya döndüğümde Hüma hala askıları karıştırıyordu.Şampuanlarla çantalara yaklaşırken Hüma askıdan kılıflı bir kıyafet çıkardı.Fermuarını açtığında içinden abimin mezuniyet için bana hediye ettiği balo kıyafetim duruyordu.Siyah mini bir elbise üzerine kırmızı dantel uzun bir elbise giymişsin gibi duran tasarım bir kıyafetti.Abimin zevki her zaman iyi olmuştu ve ben her konuda onun zevkine kendimi gözüm kapalı teslim ederdim.Yine çok zevkli ve şık bir kıyafet almıştı.
Hüma kıyafeti kılıfından çıkardı ve bana doğru dehşet dolu bir ifadeyle döndü."Balo!" dedi.Yüzündeki görgü tanığına benzeyen ifadeyi çözemeyerek "Balo?" diye tekrarladım.Hüma'nın kaşları çatılırken "Balo!Balo!Yarın akşam balomuz var bizim!" dedi ve elbiseyi gardırobun kapağına astı.Elbisemi bir kez daha hayranlıkla süzdüm.Hüma elimdeki şampuanları alıp yatağın üzerine fırlattı."Hadi koş git abinle konuş." diyerek beni kapıya doğru sürükledi."Ne anlatayım kızım?Bir dur." dedimse bile beni dinlemedi.Kapıdan beni çıkarıp "Sen söyle kızım ben mi söyleyeceğim?Sen kardeşisin.Elbise aldım giymem lazım de,gitmek istiyorum de,ne bileyim de işte bir şey." dedi dudak büzüp ellerini çenesinin altında birleştirerek.Burnumda derin bir nefes verdim ve omuzlarımı düşürüp abimin odasına yöneldim.Kapıyı tıklattım ve içeriye girdim.Abim valizinin fermuarını kapatıyordu.Üzerinde yeşil yazlık şortu ve palmiye desenli tişörtüyle hazır görünüyordu.Çantasını yataktan indirirken "Hazırsınız değil mi?Bak sizi bekleyemem ona göre." dedi.Çok heveslenmişti abim."Abi.." dedim tereddütle.
Abim bana bakarken gözlerinde endişe baş gösterdi.Bundan nefret ediyordum.Ne yaparsam yapayım hep benim yüzümden endişeleniyor ve korkuyordu.Ve bu da onu yoruyordu.Bunu görebiliyordum."N'oldu?" dediğinde acaba baloya gitmesem mi diye düşündüm.Abim belli ki çok heves etmişti.Eminim babamı ikna edene kadar ölüp ölüp dirilmiştir.Babam sadece ona izin verirdi ama eğer yanında beni de götürecekse birçok iş ve sorumluluk üstlenip hepsini başarması ve yenileri karşısına isteğini babama zorla kabul ettirmesi gerekiyordu.Evet zorla çünkü babamı benimle ilgili bir konuda hoş sözlerle ikna edemezdiniz.O sizi onun söylediğini yapmanız konusunda ikna ederdi.
Abim yanıma gelip "Gazel n'oldu?Korkuyorum bak." dediğinde ağzımı açtım ama söylesem mi söylemesem mi?Acaba ben gitsem de Hüma da balodan sonra bize katılsa nasıl olur?Ama buna ne abim ne de Hüma razı olurdu.Hatta Hüma dağa taşa molotof atar,yağmur duasına çıkardı sırf biz tatile gidemeyelim diye."Abi biz gelemeyeceğiz." dedim zorlukla.Abimin yüzündeki endişenin yerini keskin bir üzüntü alırken "Neden?" diye sordu istediği olmamış çocuklar gibi.
Açık kestane saçlarını geriye ittirdim ve "Yarın balomuz var." dedim.Abim hafifçe gülümseyip "Tamam o zaman." dedi.Abime sıkıca sarıldım ve "Sen gitmeyecek misin?" diye sordum.Abim benden ayrılıp "Yoo.Senin olmadığın yerde benim ne işim var." dedi kaşlarını çatıp.Kıkırdayıp "Senin balon yok mu?" diye sordum.Abim keyifsiz bir suratla "Terasta yapacaklarmış." dedi.Dudaklarımı büzüp "Hımm..Ne olmuş?" diye sordum."İstanbul'un en yüksek kulesinin terası." dediğinde yüzümü buruşturdum.Abim korkularıyla oynamayı seven birisiydi ama o kadar yüksekte bayılıp rezil de olabilirdi.Hem ya ayağı kayıp düşse oradan.Allah korusun.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BEYAZ
RomanceBizim hikayemiz yıllar önce başlamıştı. Bir gölün kenarında her şeyden habersiz oynarken şekillendi kaderimiz.Bir hayaldi,bir umuttu ve bir bekleyiş... Yıllar sonra birbirlerini bulan siyah bir mürekkep ile beyaz bir sayfanın hikayesidir.