'' Bu sevdalar boşuna leey bu sevdalar boşuna.. belalım, belalım, belalııım..''
Güne o kadar enerjik ve mutlu uyanmıştım ki buna ben bile şaşırıyordum. Resmen mutluluk hormonlarım mitoz bölünüyordu şuan. Aynanın karşısında son kez saçlarımı düzelttikten sonra odamdan halay çekerek çıktım. Odasından esneyerek çıkan Yankı, tek başına halay çeken beni görünce duraksadı. Gözlerini ovuşturdu ve tekrar bana baktı.
Haklıydı bir bakıma. Sabahın köründe elimde mavi halay mendilim ve harika(!) sesim eşliğinde halay show yapıyordum. Bir elimi belime atıp diğer elimle halay mendilini sallayarak Yankı'nın yanına doğru ilerledim.
'' Halay çekelim mi yakışıklı?'' dedim hala tam olarak uyanamamış olan abime. Halay teklifimi ahlaksızca bulmuş olacak ki '' Ben senin bildiğin erkeklere benzemem Hayal, çekil git şuradan.'' dedi. Ama pes etmedim ve Yankı'nın serçe parmağına asıldım.
'' Bırak beni kızım sabah sabah ne bu neşe?''
'' Ay bilemiyorum ama sana karşı bile iyi davranasım var bugün. '' Yankı gözlerini kısıp bana baktı ve beni yok saymayı tercih edip mutfağa doğru ilerledi. Tabi serçe parmağına yapışmış olan bende peşinden.
Damarlarımdaki halay power yüzünden benden kurtulamıyordu.
'' Anne al şu kızını başımdan! Yapıştı serçe parmağıma tutturdu halay çekelim diye.''
Annem kahvaltıyı hazırlıyordu. Kısa bir an bize baktı, sonra işine devam etti.
'' Ne var yani kız kardeşinle halay çeksen. Memlekette düğün olacak bu yaz. Alıştırma yapmış olursun fena mı olur oğlum.''
Sevinçle gözlerimi kırpıştırdım. Memleket düğünleri en sevdiğimdi!
'' Yaşasın be! Kurtlarımı dökerim en azından.'' diyince ben Yankı ofladı ve insan üstü gücünü devreye sokup serçe parmağını benden kurtardı.
Bende mutfak kapısında görünen babamın yanına koştum hemen.
'' Babam aşkım, halay çeksek mi ya. Lütfen.. lütfen..''
Babam beni asla kırmayan tek erkekti. Bunun kanıtı da tamam güzel kızım diyip benimle halay show yapmayı kabul etmesiydi.
Annem gülerek kahvaltı hazırlıyordu, babam ve ben halay çekiyorduk, Yankı ise öylece bize bakıyordu.
Bu sabah her şey o kadar güzeldi ki!
***
'' Gelin canlarım. Gelin hemşerilerim, halay çekeceğiz.''
Sınıfın ortasına dikilmiştim ve sınıfa önemli bir duyuru yapacağımı ve beni dinlemeleri gerektiğini söylemiştim. Bana inanmış ve can kulağıyla dinlemeye başlamışlardı. Ama ben sabah babamla halay çekmiş olsam da hala yerimde duramıyordum. Benden önemli bir bilgi bekleyen sınıf arkadaşlarım halay teklifimi duyunca boş bakışlar atmaya başlamışlardı bana.
'' Sizi gidiler sizi.. müziksiz olmaz diyorsunuz değil mi. Her şey sizin için dostlarım.'' diyip telefonumdan dün gece indirdiğim halay parçalarından en sevdiğimi açtım.
Sırf rahat hareket edeyim diye pantolon giymiştim sabah. Cebimden halay mendilimi çıkardım, serçe parmağımı havaya kaldırdım ve beklemeye başladım.
Nisan'a baktım. Gülüyordu ama asla gelmeyeceğini biliyordum. Kız doğuştan cooldu. Benimle sınıfta halay çekecek hali yoktu.
Baktım kimse gelmiyor, Yiğit'e kaş göz yaptım. Son zamanlarda aramız iyiydi. Gelip benimle halay çekmek zorundaydı!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İLK SONBAHAR
Teen FictionTüm hakları babaannemin paçalı donlarının arasında saklıdır. '' Senden önce yaşamıyordum ben. Bunun sende farkındasın. Sen benim son baharımsın. İlk kez yanında sonbaharı yaşadığımsın. '' Aşık mıydım ki bu çocuğa. Yok be. Aşk olsaydı duramazdım...