Bölüm 19: DEJAVU...

12 1 0
                                    


Aksiyonlu ve oldukça karmaşık geçen bir günün ardından eve döner dönmez banyoya kapadım kendimi. Bir yandan saçlarımı köpüklerken diğer yandan hepimizin yaptığı gibi şarkı söylüyordum.

'' Bıcı bıcı yaparım lay lay ipek gibi saçlarım...''

Kendimi kaptırmış bağırarak şarkı söylerken duyduğum ses aniden sıçramama neden oldu. Zaten banyo yaparken ses duymak kadar gerilimli bir an daha yok benim için. Şampuan yüzünden kapalı gözlerimi açamama, açsam da neyle karşılaşacağımı bilememenin verdiği korku...

Çok geçmeden beynim çalışmaya başladı ve sesin Nisan'a ait olduğunu anlayabildim.

'' Ne ipeği be pırasa püskülü. Ben geldim ve odandayım.''

Nisan gelmişti! Bayadır bizde buluşmuyorduk. O yüzden normal şartlar altında üç saat daha vakit geçireceğim banyodan alelacele çıktım.

Tabi ki köpüklü değildim ve en sevdiğim şey olan inekli bornozumu üzerime geçirmiştim.

Bu bornozun aynısından iki yaşındaki kuzenimde de vardı. Zaten onda görüp beğenmiştim. Resmen tüm şehrin altını üstüne getirmiştim sırf bu bornozu bulabilmek için. Gittiğim her dükkanda resmen yargılanmıştım. 'Eşek kadar kızsın yavrum inekli bornozu ne yapacaksın?' demişti bir abla hiç unutmuyorum.

Ama çabalarıma değmişti. Baya bana büyüktü bornoz. Millet böyle banyodan çıkınca seksi falan oluyordu, bense inekli ve ayaklarıma kadar uzanan bornozumla seksiliğe yeni bir bakış açısı kazandırıyordum.

Koridorda odama doğru yürürken her zamanki ritüelim gerçekleşiyordu zihnimin gerisinde. Bornoz bana büyük olduğundan ben yürürken yerde sürükleniyordu bir kısmı.

Ve bu da kendimi Muhteşem Yüzyıl'da oynuyormuş gibi hissetmeme yol açıyordu.

Gereksiz bir dik yürüyüş, elit bir yüz ifadesi, zihnimde çalan Muhteşem Yüzyıl giriş müziği...

Dıp dırırıp dırırp dırırıp dıp

Dırırırırırırırırırrırım..

Odamın kapısının önünde öylece dikildim. Dizide olduğu gibi kapının yanında dikilen bekçiler kapımı açamayacağından dikilmeye bir son verdim ve girdiğim Hürrem havamdan çıkmak durumunda kaldım.

Nisan yatağımda uzanmış dergilerimi karıştırıyordu.

Beni görünce, ilk kez bu görüntüye maruz kalmadığı halde, her zamanki gibi gülme krizine girdi.

'' Her seferinde gururumu ayaklar altına almasan diyorum Nisan'cım.''

Ben dolabımın karşısında eşofmanlarımı ararken, best friendim hala gülüyordu.

'' Ya nasıl gülmeyim, şu tipe bak!''

Eşofmanlarımı alıp dolabın kapağını kapayınca boy aynama döndüm.

'' Bence çok seksiyim bir kere.'' Dedim kendimden oldukça emin bir şekilde. Nisan'sa '' O üzerindeki inek desenli bornozla mı? Ah tabi, emin ol çok seksisin.'' diyip dergiyi karıştırmaya devam etti.

Nisan'ı umursamayıp kıyafetlerimle tekrar banyoya döndüm. Odaya ikinci kez dönüşümde ise tamamen kuru ve giyiniktim.

Koşarak yatağıma zıpladım ve bağdaş kurarak Nisan'ın yanındaki yerimi aldım.

'' Hangi rüzgar attı seni buraya?''

'' Sam yeli.'' diyince resmen gözlerim dolacaktı ki kendimi zor tuttum.

İLK SONBAHARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin