Seni Seviyorum

1.6K 71 2
                                    

Not:Koyu yazılmış alanları Korece gibi düşünün(^.^)
Çok içime sinen bir bölüm değildi ama bir sonra bölüm söz çok güzel ve çok özel olacak(o^^o)
ㅋㅋㅋㅋㅋㅋㅋㅋㅋㅋㅋㅋㅋㅋㅋㅋㅋ
Şu an nerede olduğuma kesinlikle inanamazsınız! Koredeeyim!!!! Resmen burayı özlemişim. Tamam İstanbul'u çok sevsemden asla Koreden vazgeçemiyorum. Şimdi ne oldu Suga ile sorarsınız. Okullar kapanmadan bir hafta önce o Koreye geri döndü bense İstanbul da okulların kapanmasını bekledim. Orçunla okulun son günü kavga ettik ve bana 'Sen orospunun tekisin seni nasıl sevmişim'dedi bunu demesinin nedeni Suga ile bir ilişkiye başlamamız. Peki ben ne yaptım biliyor musunuz? Ona çok sıkı bir tokat attım. Hak etti pezevenk.

Şimdi ise yaklaşık yarım saattir Gangnam caddesi üzerindeki Cafe Pascucci adlı bir kafede Suga'yı bekliyorum. En son onu iki hafta önce görmüştüm ve çok özlemiştim. Şuan dışarda sağnak yağmur ve benim aklım Suga da çünkü adım gibi emin incecik bir kaban ve şemsiyesiz dışarı çıktı. Biraz sonra ise kafeye ıslanmış pembe saçlı bir çocuk girdi. Elleri ile suratını yağmurdan korumaya çalıştığı belliydi.

''Nasıl gidiyor Jae Young?''
''Suga?'' Ağzım açık bir şekilde ona bakıyordum bu sefer saçları pembe olarak gelmişti yanıma. Bu çocuğun marjinalliği beni ona daha çok aşık ediyordu. Ayağa kalktım ve ona sarıldım. Cidden onun sıcaklığını özlemişim. Siz kesinlikle böyle dediğime bakmayın aslında şuanda sırılsıklam şekilde ve benim burada bahsettiğim ruhen sıcaklığı.
''Gene şemsiyen yok!''
''Yağmur yağacağını nerden bilebilirim evde tüm gün uyudum?''
''Haberlerde bu günün yağışlı olacağı söylendi.'' diyip gözlerimi devirdim. Ellerini ellerimin arasına aldım sıkıca tuttum.

''Çok üşüdün değil mi?''
''Eh birazcık''dedi. Bir süre daha orada oturduk. Ben İstanbul da yaptıklarımı anlattım oda Kore de yaptıklarını. Okul işini sorduğum da ise 'Yaz sonu karar vereceğim.' diyip beni geçiştirdi.

      Bana Koredeyken çok fazla görüşemiyeceğimizi çünkü babasının yanında çalışmaya başladığını söyledi. Babasının Cheongdam-Dong tarafında bir CD dükkanı olduğundan bahsetti. Hatta oralarda çok ünlüymüş bu CD dükkanı nedeni ise tüm ünlülerin imzalı CDlerine kolayca ulaşılabilir ve hepsi gerçekmiş ama ben ilk defa duyuyordum.

Saat geç olmaya başlamıştı ve Suga ile otobüs durağında yanlız bir şekilde otobüs bekliyorduk. Bana baktı ve güldü. Bu kadar içten gülmesini özlemişim. Bende ona baktım ve sordum.
"Neden öyle sevimli sevimli bakıyorsun?"
"Aklıma bir şey geldi."
"Hadi tutma kendini de söyle."

Bana uzunca baktı ve bankta biraz daha yanıma yaklaştı.
"İlk karşılaşmamızda da böyle bir otobüs durağındaydık. Ve ben seni fark ettiğimde hafifçe gülümseyerek bana bakıyordun ve ben o an sana bunu yapmak istedim."

Son kelimelerini resmen fısıldayarak söylemişti. Elini belime götürdü ve beni ona daha fazla yakınlaştırdı. Aramızda sadece bir nefes vardı ve o bu arayı kapatarak beni öptü. Dudakları dudaklarımı,dili ağzımın içini ve elleri ise tüm vücudumu ezberliyordu. Beni tutan elleri ise çok narindi sanki kırılabilirmişim gibiydi. Sağanak yağmur hafiflerken bizim öpüşmemiz şiddetlenmişti. Sonra hiç beklemediğim bir anda dudaklarımızı ayırdı ve fısıldayarak.
"Seni seviyorum Song Jae Young." Dedi gözlerim büyüyerek ve şoka girmiş bir şekilde ona baktım.

Elleriyle suratımı sıkıştırdı.
"Bu kadar sevimli olma bir daha. Şaşırdığını biliyorum bir şey demek zorunda değilsin ama hislerimi bilmek zorundasın. Sen bana aitsin ve benimsin bunu asla unutma."

MELEZ KIZ•MinYoongi/TAMAMLANDIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin