Not:Koyu yazılmış konuşmaları Korece gibi düşünün.
Bu bölüm tamamen Suga ve Song Jae Young bölümüdür (^з^)
ㅋㅋㅋㅋㅋㅋㅋㅋㅋㅋㅋㅋㅋㅋㅋㅋㅋㅋㅋHasta yatakta yatıyordum. Yaz sıcaklarında kim hasta olur TABİKİ DE BEN! Lanet burnum akıyor ve midem bulanıyordu. Ateşim çıkıyordu bunu biliyordum çünkü sürekli üşünüyordum.
Hastahaneden rapor almıştım tam dört günlük. Adam resmen ölüyorsun diyip dört gün yat demişti. Evde tek başıma öksürük krizine girdiğimde skype'm çalmaya başladı.
Yatakta uzanırken bilgisayarıma uzanıp kucağıma yerleştirdim. Annem görüntülü arıyordu. Ağır çekimde konuşmayı onayladım. Annem babamla birlikte mutfaktaydılar ve güler yüzle bana bakıyorlardı.
"Kızımmm nasılsın kuzum???"
"İyim anne" dememle öksürmeye başlamam bir oldu. Annem bir anda bilgisayar ekranını kavradı ve klasik bir şekilde bağırınmaya başladı.
"Hasta mı oldun?!!!"
"Birazcık üşüttüm anne." Diyip üstüne birde hapşurdum."Kızım çok mu kötüsün git bir doktora."
"Gittim babacım dört günlük rapor verdi bana."
"Birine söyledin mi hasta olduğunu?"
"Hayır kimseye söylemedim anne."
"Hemen birini ara."
"Gerek yok annecim."
"Merve kızı rahat bırak iyileşir. İlaçlarını almayı unutma tamam mı güzel kızım."
"Unutmam baba."
"Orçunu ara bare sana çorba getirsin."
"Hayır olmaz!"
"Orçun kim?"
"Baba bir saniye karışma lütfen."
"Gene ne oldu Orçunla??"
"Ya Orçun kim kızlar??"
"Kocacım bir saniye sus. "
"Anne boşverrrrrrr hiç anlatasım yok."
"Aissshh biriniz bana Orçunun kim olduğunu söylesin???"
"Peki Suga? Oppanı ara bare sana çorba yapsın."
"Lan Suga kim??"
"Suga aslaaaaaaaaaa aslaaaa olmaz."
"Oppandan sana zarar gelmezzz Jae Young."
"Suga kimmm!???"Artık annemle dayanamayıp aynı anda
"Sus bir saniye!" Demiştik. Daha fazla ailem ile muhabbet etmeye gücüm kalmamıştı cidden yorgunluk çökmüştü.
"Sizi seviyorum öptüm kocaman bayyyyy!!!!" Diyip hızlıca bilgisayarı kapattım. Baş ucumdaki bardağı elime aldım ve bir dikişte tüm suyu içtim. Daha sonrada yorganın altına iyice girip uyudum.Kapının çalınmasıyla bir anlık korkuyla yataktan fırladım. Her bir kemiğim sızlıyordu şuanda. Ağır adımlarla aşağı kata indim ve kapıyı açtım. Elinde poşet olan yeşil saçlı biri vardı. Biraz daha dikkatli bakınca Suga olduğunu anlamıştım. Saç rengi fıstık yeşili gibiydi ama yeşil bir saç insana bu kadar yakışırdı. Gülümseyerek bana baktı ve içeri girdi.
"Annen aradı beni ve hasta olduğunu hatta ölmek üzere olduğunu söyledi bende sana tavuk çorbası yapmaya geldim."Annem neden her lanet işe burnunu sokuyordu? Ayakkabılarını çıkarıp içeri dalınca.
"Hop hemşerim kimin evine bodazlama dalıyorsun?"
"Annenin evine" diyip sanki harika bir espiri yapmış gibi gülmeye başladı.Sonra mutfağa yöneldi bir tencere çıkardı. Tavuğu yıkayıp içine attı. O bunları yaparken mutfak tezgahının üstüne çıktım ve oturdum. Çok yüksek olmamasına rağmen başım dönmüştü ve tezgahtan aşağıya doğru kaydım. Son anda bir el beni belimden kavradı. Kafamı kaldırdığımda Suga bana sinirli sinirli bakıyordu.
"Çık yatağına yat gelicem birazdan yanına."Bu çocuk ne fesat cümleler kuruyor öyle. Çık,yatağa yat, ben gelicem falan resmen beni laflarıyla yatağa attı. Sürünerek odama çıkarken aklıma binbir türlü fesatlık geliyordu. Yatak,ben ve Suga istemsizce kırkırdadım asıl fesat benim be . Çok değiştim hiç hoş değil.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MELEZ KIZ•MinYoongi/TAMAMLANDI
Dla nastolatkówYarı Koreli yarı Türk Song Jae Young kendi isteği üzerine annesiyle Türkiyeye gelir liseden sonra üniversiteyide Türkiyede okur. Birinci dönem hayran olduğu çocuk ikinci dönem ona karşı ilgi göstermeye başlar. Ama ikinci dönemin ortasında Koreden ge...