Not:Koyu yazılmış konuşmalar Korece ^_^
ㅋㅋㅋㅋㅋㅋㅋㅋㅋㅋㅋㅋㅋㅋㅋㅋㅋ
Değişmem gerekiyordu. İnsanların ne kadar acımasız olduğunu yeni yeni öğreniyordum. Ağlamak artık çözüm değil sadece kaçıştı benim için. Yaşadıklarınla yüzleşmem ve tek olduğum bu hayatta dik durmam gerekiyordu.Okuldan içeri girdiğimde yeni ders programını onaylatmak için öğrenci işlerine gittim. Öğrenci işlerindeki suratsız olan kıza dönüp gülümsedim.
"Ders programını onaylatıcaktım."
"Değişim öğrencisi misin?"
"Hayır değilim."
"İyi ver kağıdı." Çantamda kırışmış olan kağıdı çıkarıp kıza uzattım. İlk kağıda sonrada bana bakıp "Off!" diyip elimden kağıdı hızlıca çekti. Tamam kimse öğrenci işlerini ciddiye almıyor olabilir ama işim bir gün düşebilir ve öğrenci işleri resmen bunu kolluyordu. Geçen sene almaya çalıştığım öğrenci belgesi için resmen beni süründürmüşlerdi. Lan yapman gereken sadece imza atmak.
Kız bana kağıdı geri uzattı.
"Yurt kaydını onaylatıcak mısın?"
"Hayır yurda başvuru yapmadım."
"İyi. Sıradakiii!"
Yapmacık bir şekilde gülümseyip kağıdı aldım ve yanından ayrıldım. Tam kapıdan çıkarken birine çarptım. Kafamı kaldırıp baktığımda Melisa karşımda duruyordu. Gözlerimi devirip yürümeye devam ettim. Arkamdan dediğini duymuştum.
"O devrilen gözlerini oymak istiyorum" diyip kendi kendine tısladı.
Kız bir dönem en yakın arkadaşımdı. Şimdiki geldiğimiz duruma bak. Bana ilk başta söyleseydi ben Orçunla yakınlaşmazdım ama o kaşarlıkta level atlamış durumdaydı. Üniversitenin nerdeyse tüm erkeklerini elden geçirmiş son olarakta Orçunla yakınlaşmayı denemişti ama Orçun ona pas vermemişti. İşte ozaman Melisa için saplantı haline gelmişti.
Dersin Sanat Tarihi olduğunu görüp sınıfa gittim. Yeni bir kaç yüz ve geçen sene aynı sınıfta olduğum bir kaç kişi vardı. Ama Tuğba ortalıklarda yoktu.
Tubiştom:
Nerdesin?Melezkızı:
Çok hastayım bu hafta gelemicem galiba :(Tubiştom:
Seninkiyle nasıl gidiyor?Tuğba korede tanıştığı çocukla baya yakınlaşmış ingilizce olarak anlaşmaya başlamışlardı. En sonunda Tuğba dayanamayıp Korece kursuna yazılmıştı. İlk başta ona öğretmemi istemişti ama şöyle bir sıkıntı vardı Koreceyi ben bile bazen karıştırıyordum. Türkiyede kaldıkça saygı ifadelerini unutuyordum çoğu zaman. Yada yazımda hata yapıyordum. Oda dayanamayıp Korece kursuna yazıldı.
Melezkız:
Fena değil dün kavga ettikTubiştom:
Noldu anlat bakıyımMelezkız:
Ya aslında salak saçma bir konu kıyafetim konusunda problem çıkardı.Tubiştom:
Yaaa şeker şeyler siziii kavgada edermişlerrrrMelezkız:
Dalga geçme beeee!!Tubiştom:
Hoca geldi kuzum ben dersi dinliyim haftaya görüşürüz öptüm seni kuzucuğum.Telefonumu çantama koyup sınıfa giren hocaya döndüm. Suratsız yaşlı kadın bir profesördü. Ders için bir defter çıkardım ve slayttan önemli olan yerleri yazmaya başladım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MELEZ KIZ•MinYoongi/TAMAMLANDI
Teen FictionYarı Koreli yarı Türk Song Jae Young kendi isteği üzerine annesiyle Türkiyeye gelir liseden sonra üniversiteyide Türkiyede okur. Birinci dönem hayran olduğu çocuk ikinci dönem ona karşı ilgi göstermeye başlar. Ama ikinci dönemin ortasında Koreden ge...