Suga'mız :))
Klasik açıklama: Koyu yazılmış yerleri korece gibi düşünün!! :))
ㅋㅋㅋㅋㅋㅋㅋㅋㅋㅋㅋㅋㅋㅋㅋㅋㅋㅋㅋㅋ
Sevimli gözleri ve yamuk gülüşüyle bana bakıyordu. Yavaşça yanım yaklaştı ve doksan derece eğildi. İlk benim için eğildiğini zannettim sonra arkadamki dekanı hatırladım.
"Evettt bu yeni arkadaşımız Min Suga."
"Merhaba efendim nasılsınız?"
"Ah ne kadarda beyfendisin. Teşekkürler iyim oğlum." "Yapmacık herif" diye içimden geçirdim.
"Jae bir problem mi var kızarıyorsun?"
"Ne kızarıyor muyum?" Ellerimi yanaklarıma götürdüm ve cidden yanıyorlardı. Utancımdan daha fazla kızarırken Suga bana döndü kısık gözleri ve yamuk ağzıyla gülümsedi.
"Allah allah kızım iyi misin git gide kızarıyorsun istersen çık."
"Tabi efendim izninizle."elimdeki dosyaya daha sıkı sarılarak odadan çıktım ve hızlıca yürümeye başladım. Sürekli aklımda yamuk Türkçesi yankılanıyordu.
"Jae Young beni bekle!"
"Hayır beklemiceğim."
"Ah hadi ama beklee!!" Arkamdan koştuğuna emindim ve bende adımlarımı hızlandırdım. Bir süre sonra kolumdan yakaladı.
"Ahss sigara içiyorum ve sende beni koşturuyorsun." Nefes nefes kalmıştı ve nefes almak için başını geriye doğru atmıştı. Ozaman adem elmasını fark ettim. Boynunun tam ortasındaki kusursuz çıkıntı resmen beni öp diye yalvarıyordu. Gözlerimi kapadım ve dudaklarımı birbirine bastırdım.
"Sende ki dosyadan ders programımı almalıyım." Dosyayı açtım ve dosyalar arasından ders programını bulup ona uzattım.
"Dosyanın içinde başka ne var?" Diyip kafasını uzattı bakmak için benden bir karış uzundu anlı nerdeyse anlıma değicekti.
"Senin hakkın bilgiler var. Kimsenin bilmediği." Diyip dil çıkardım.
"Aigoo şimdi seni öldürmem gerekecek. Bu arada hangi bölümde okuyorsun?"
"Güzel sanatlarda grafik tasarımdayım. Peki sen ?"
"Konservatuardayım." Yürümeye devam ettiğimde oda yanımdan yürüyordu. Tek kaşımı kaldırarak ona baktım.
"Gidicek misin yanımdan?"
"Benim türkçemin kötü olduğunun farkındasın. Korece konuş lütfen." Diyip dudak büzdü. Yamuk ağızı,yamuk Türkçesi ve dolgun dudakları ilgimi çekiyordu gözlerimi alamıyordum.
Ama neden dudaklarıma bakıp duruyordum. Minik ama dolgun dudakları hiç kuru olmayan hep ıslak dudakları. Peşimden geliyordu hala bir anda döndüm ve onun göğüsüne çarptım.
"Lanet olsun Jae yavaş olsana."
"Ne biliyim tam dibimden yürüdüğünü." Elimle sağımızda ki koridoru gösterdim.
"Burası konservatuar katı."
"Gidiyor musun?"
"Evet gidiyorum Suga." Diyip arkamı döndüm ve geldiğim yöne yürümeye başladım.Melisa bahçede bankların birinde oturmuş kedilerden birini seviyordu. Okul bahçesinde okadar çok kedi vardı ki özellikle bu tarafta adım atamıyordun. Önümüzdeki hafta teslim etmem gereken bir dolu çizim ödevim vardı.
"Bu gün desen dersinde bizim sınıfları birleştiriyorlarmış duydun mu?"
"Hayır aman tanrım yan yana oturalım!" Diyip hızlıca el çırptım.Desen atölyesine geldiğimizde yüksek bir platform üzerinde arkası dönük Mustafa hoca ve bir çocuk vardı. Bir kaç saniye sonra çocuğun Orçun olduğunu anladım. Mustafa hocayla hararetli bir şeyler konuşuyorlardı. Platformun etrafındaki sandalyelerden birine oturdum ve kağıt çıkardım.
Kafamı kaldırdığımda Orçunun üstünü çıkardığını gördüm. Ben ağızım açık bir şekilde ona bakarken Mustafa hoca bize döndü.
"Bu gün Nü model çalışacağız gençler. Orçun arkadaşımız cesur bir harakette bulunup modelimiz olmayı kabul etti." Şaşkın gözlerle Melisaya döndüğümde,Melisada aynı şekilde bir bana bir Orçuna bakıyordu. Hafifçe Melisaya eğildim ve fısıldadım.
"Çok dikkatli bakma gözlerini oyarım."
"Peki abla zaten kendisi eniştemiz olur. " diyip kahka attı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MELEZ KIZ•MinYoongi/TAMAMLANDI
Teen FictionYarı Koreli yarı Türk Song Jae Young kendi isteği üzerine annesiyle Türkiyeye gelir liseden sonra üniversiteyide Türkiyede okur. Birinci dönem hayran olduğu çocuk ikinci dönem ona karşı ilgi göstermeye başlar. Ama ikinci dönemin ortasında Koreden ge...