"Make it up"

1.1K 74 32
                                    

Gözlerimi elimle kazarcasına ovaladıktan sonra yavaş yavaş açtım.

Ayağımı yatağın kenarına doğru açtım.

Nasıl olsa Harry yine yok.

Fakat...

SİKTİR.

SİKTİR.

SİKTİ-

"Bu hareketin hiç hoşuma gitmedi bebeğim, ayakların yüzüme gelebilirdi."  dedi, gülümseyerek. Utançla yüzümü kapatsam da içimde bir şeyler kıpır kıpır olmuştu. Sevinç olmalıydı bu. Evet, sevinç.

"Gitmedin. İnanamıyorum." diye karşılık verdim kıkırdarken. O da bana kıkırdayarak karşılık vermişti.

"Teşekkür ederim." diye kısık sesle fısıldadım. Bu da, ona olan ihtiyacımı belli etmiş oluyordu.

"Ben de teşekkür ederim, dün benimle konuştuğun için."

Kıkırdadım.

Onunlayken her şey uçup gidiyordu. Sadece kıkırdıyordum. Hayatın gerçeklerini, amacını ve getirdiklerini bir rafa kaldırıyordum. Aklımdan siliyordum.

"Yani, şimdi Paris'e gitmeyeceksin?" diye sordum, tek kaşımı havaya kaldırırken. Yani, aslında sormamıştım ama sesim sorar gibi çıkmıştı.

Bunu sorduğumda yüzü düşmüştü. 

"Bir cevap bekliyorum, Harold." diye üsteledim, elini tutarken yatakta. Baş parmağını okşamaya başladım.

Birkaç saniye sonra parmakları, parmaklarımdan; eli de elimden ayrılmıştı. Yatakta, tam yanımda bir boşluk hissedince ne olduğunu anlayamamıştım.

Bir an durup gerçekten de ne olduğunu anlamaya çalışmak konusunda beynimin yardımına ihtiyacım olduğunu anlamıştım.

Ama beynim de varken, yoktu.

Birkaç saniye sonra kendime gelerek bir şeyler söylemem gerektiğini anladım.

Bir şeyler söylememem gerektiğini anlasam da söyleyemedim.

"O görüşmeye gideceğim, başka şeyleri aklından sil."

Gözlerimi devirdim.

"Şu evden adımını at, gör, bak neler olacak." diye tehditler savurduğumda tek kaşını havaya kaldırmıştı.

Artık bu tek kaş kaldırma hareketi öyle bir konuma geldi ki, biz komut vermeden kaşımız kendiliğinden kalkıyor.

"Ne olacak, Amber? Ben gelmeyeyim diye kendi evimin kapılarını bana mı kapatacaksın?"

Sesi sabırsız ve bir o kadar da bıkkın çıkmıştı. Bu konuşmayı yapalı daha iki gün olsa da bıkmıştı.

Şimdiden bıktıysa ne olacak? İki güne boşanırız böyle giderse.

Kafamı iki yana salladım. Saçma düşüncelerime ihtiyacı yok, saçma ve bir o kadar da aptal hayatın.

"Ben ne yapacağımı bilirim," dedim, yataktan kalkarak. Onun aksine vücudum sıcaktı. Bunu üstünde bir şey olmamasına veriyordum ve yine onun aksine soğuk zeminle ayaklarım temas edince titreyen taraf ben oldum. "O işi bana bıraksan iyi olur."

My Weird Husband (MPC3) |Harry Styles Fanfic|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin