"Harry... Biliyorum ama--"
"Sen neden gittin onun yanına? Bir şey yaptı mı o pislik sana?"
Korku beynime sıçrarken zorlukla yutkunabildim.
"Harry... Ben sadece konuşmaya gittim."
"Yalan söyleme, Amber. Oraya böyle bir pislik ile konuşmaya gitmezsin. Seni kandırdı. Sana dokundu, değil mi?"
Aman...
Tanrım...
Ben...
Buna inanamıyorum!
Harry, bunları nasıl söyler?
"Sen ne dediğinin farkında mısın?! Bana seni aldattığımı mı söylüyorsun?!"
Artık sabrım taşmıştı ve son nefesle bağırıyordum.
Böyle bir şeyi söylememeliydi.
"Sen tam bir sürtüksün!"
Gözlerim dolarken...
Siktir...
Vücudumdan tüm hayat belirtileri koparken kendimi yere attım. Dizlerimin üstüne çökerek ağlamaya başladım.
Bunu söylememeliydi.
Harry, böyle bir şeyi söylememeliydi.
Yutkunmaya çalıştım. Boğazım çok ağrıyordu. Her hareketimde daha çok yanarken katlanılmaz oluyordu.
Ona bunları anlatmaktan çok korkmuştum. Yol boyunca, eve gelene kadar bunları ona nasıl anlatacağımı ve onun tepkisini merak ettim. Her adımımda Tanrı'ya yalvardım.
Ama o...
Harry, fütursuzca beni yıktı.
Sonunda kendimde o cesareti bularak gözlerinin içine bakabildiğimde göz yaşlarımı bir kez daha bıraktım. Ellerine bir bakış attığımda titrediğini gördüm. Damarları belirginleşmiş, sadece titriyorlardı.
"H-Harry... Özür d-di..."
Hıçkırdığım için söyleyeceğim kelimeler sanki geri kaçıyordu. Gözlerimi kapattım ve bekledim. Onun evi terk etmesini bekledim. Bu klasik senaryonun gerçekleşmesini bekledim. Her zamanki şeyler artık bir senaryoya dönüşmüştü ve bu başrol bizdeydi. Bu yüzden alışmıştım.
Bu bir senaryo olmasa bile davranışları sergilemek bizim elimizdeydi.
Ama nasıl davranmamız gerektiğini bilmiyorduk.
Bitmiştik, tükenmiştik.
Kollarımda hissettiğim eller ile irkildim. Bilmediğim bir güç beni kaldırdı ve ayakta durmama sebebiyet verdi.
Gözlerimi açıp irislerine baktım.
Bir şeyler bekliyordum. Bir şey söylemesini, bir şey yapmasını istiyordum. Beni kötü görmesini istemekten çok sadece bir şeyler yapmasını istiyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
My Weird Husband (MPC3) |Harry Styles Fanfic|
FanficOdadan çıkmak için adımlar atarken bunların yaşanmamış olmasını diliyordum fakat bu boşunaydı. Bizi bu duruma getiren şeyi bile bilmiyorduk. Sadece parçalanmıştık ve biz, eski biz değildik. Nedenini bulmamız gerekirken bulmaya çalışmıyorduk. Polyann...