Selam xx
Teog hafta sonundayim ve normalde usendigim için bölüm yazmayacaktim. Yine de yazayım dedim. Sonuçta hafta sonları yazacağıma söz vermiştim ve sözümü tutmam gerek. 💕
Sizi seviyorum xx
İyi okumalar ^^
-
-
-
-
-
-
-
->Harry'nin Anlatımı<
Hiç bir şey görmüyordum. Hissettiğim şey ise sadece kafamdaki ağrıydı. Bu ağrının sebebiyle gözlerimi açarak elimi, ağrının patlak verdiği yere götürdüm. Beynim yanmış gibi olmasına rağmen düşünüyordum.
Bu, iyiydi.
İnleyerek kalçamı oynattım. Etrafıma aptal, boş gözlerle bakıyor, bir şey anlamıyordum.
Neden burada olduğumu anlamıyordum.
"Sikeyim, dün gece ne oldu?" diye mırıldandım kendi kendime.
Arabanın içinde, bir orman yolunda uyumak da ne sikimeydi?
Bir an gözlerim, yan koltuktaki şişelere kaymıştı. Yutkunarak birisini elime aldım.
Bu kesinlikle Jack Daniels değildi. Bu, Jose Cuervo şişesiydi.
Oflayarak rastgele fırlattım. Dün geceye dair çok fazla bir şey hatırlamasam da, bazı kareler beynimde yapboz parçası gibi birleşmeye başlamıştı.
Telefonumu elime aldığım anda ekranın açılması ile şoka girmiştim.
Tanrı aşkına, hangi aklıma bu sikik 13739 tane aramaya (!) cevap vermedim?
Hepsine göz gezdirdiğimde arada diğer arkadaşlarım olsa bile beni ilk meraklandıran şey, Zayn'in aramış olmasıydı.
Gözlerimi devirerek onu aradım. Telefonu yavaş hareketlerle kulağıma götürdüm. İstesem de hızlı götüremezdim, vücudumun her yeri çürümüş, teker teker ağrıyordu.
Birkaç saniye çaldıktan sonra kulaklarımı onun sesi doldurdu.
"Şükürler olsun tanrım, geceden beri seni arıyorum!" diyerek tısladığında tekrar gözlerimi devirerek saate baktım. Çok erkendi. Yani, normal, masum, işleri ile uğraşan birisine göre.
Tamam, saçmalıyorum.
"Biraz sızmışım, Zayn." diye normal bir şekilde konuşmaya çalıştığımda kıkırtısını duyuyordum.
"Barda mı sızdın?" Kafamı iki yana salladığımda aklıma gelmişti.
Beni göremiyor.
"Amber buna kızmasın...?"
Elimi, omzumda biten saçlarıma getirerek oynadım.
Doğru ya, Amber.
İşte şimdi tüm parçalar, beynime yerleşmişti.
Dün gece olan şey...
"Bak, Zayn. Şu an iyi değilim. Acilen eve yada başka bir yere..."
Söyleyeceğim şeyi, nefes alıp vererek kesmiştim. Sonra, tekrar konuşmaya başladım.
"Her ne bokumsa oraya gitmem lazım işte. Kapatıyorum." Söyleyeceği şeyi beklemeden telefonu yüzüne kapatmıştım. Oflayarak, hâlâ ağrımakta olan başımı direksiyona yasladım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
My Weird Husband (MPC3) |Harry Styles Fanfic|
FanfictionOdadan çıkmak için adımlar atarken bunların yaşanmamış olmasını diliyordum fakat bu boşunaydı. Bizi bu duruma getiren şeyi bile bilmiyorduk. Sadece parçalanmıştık ve biz, eski biz değildik. Nedenini bulmamız gerekirken bulmaya çalışmıyorduk. Polyann...