1.Bölüm

71.9K 532 31
                                    

"Aslında buna karşı çıkmamız gerekirdi Kate"dedi babam bininci kez.Tanrı aşkına havalimanında da mı?!

"Babaaaaa!"dedim mızmızca.Burukça gülümsedi ve valizlerimi taşımama yardım etti.

"Beni Londra'ya varınca arıyorsun.Evi bulduktan sonrada ilk işim seni ziyarete gelmek olucak Kate"derken annem,benim bu ikiliyi birleştiren tek şey olduğumu düşündüm.Sonuçta onlar artık evli değiller.

"Bay David'e iyi davran Kate.Onun sayesinde evi bulabildik"dediğinde babam başımı salladım.Son bir sarılma faslından sonra uçağa bindim ve hostese yerimi sordum.Ah sonunda burdan kurtuluyorum.Elbette annemle babamı ve biricik arkadaşlarımı özleyeceğim ama...Hey yeni bir şehir yeni bir hayat demek.Değil mi?Gerçi oraya alışmam zaman alıcak ama...Babamın David denen muhtemelen 50'sini geçmiş ihtiyarla beraber bulduğu evi düşündüm.Acaba eve bir kız arkadaş daha taşınabilir miydi?Yanıma biri oturunca ister istemez bakıştık. Benim yaşlarımda biri.En azından yaşlı teyzelerden birinin saçma torun muhabbeti yada bir obezin diyet hakkında sohbeti olmıyacak değil mi?Yada bir ergenin sevgili hayalleri.Iyyy.Tam bir saçmalık.Kemerimi takarken onun takmadığını gördüm.

"Kemeriniz.Taksanız iyi olur bayım"dedim ciddiyetle.Aniden bana döndüğünde nefesim kesilir gibi oldu.Vay be.Gözleri resmen harika.Elanın bilmediğim bir tonu.Ela değil mi yoksa?.Benim mavilerimden de güzel.

"Kemer mi?"derken kahkaha attı.Arkama yaslanıp onu inceledim.Komik olan neydi ki.Gülmeyi sonunda kesti ve büyük bir ciddiyetle kemerini taktı.Rahatlamış bir ifadeyle gülümsedim.Ne!Kimsenin ölmesini istemeyiz değil mi?

"Oldu mu bayan?"derken dudakları kıvrıldı ve Ian Somerhalder gülüşlerinden birini aldı.

"Evet"kesin ve tek cevap.Uçak havalanınca içimde dalgalanmalar oldu.Camdan baktığımda neredeyse bayılacaktım.Benim bilmediğim bir yükseklik fobim mi vardı!Aman tanrım!

"Hey iyi misin?"derken panikle ona döndüm.Kendime inanamıyorum.

"Fazla yüksek"dediğimde daha doğrusu konuşabildiğimde yine güldü.

"Ne bekliyordun"derken yine kahkaha atmaya başladı ve sinirle, yemek dağıtımında olan hostesin 'bir şey alırmısınız' sorusunu tersledim.

"Kes artık"dediğimde cidden kendime inanamıyordum.Daha yeni mi öğreniyorum yükseklik fobim olduğunu ya.Tanrım uğraşacak başka hiç mi biri yokda hep ben!

"Uçağı durduramazlar mı?"dedim korkuyla ona.Bu arada bir kötü haber daha;sanırım kusucam.Bana 'sen ne tür bir salaksın' bakışı attı.

"Nereye iniş istersiniz?Söyleyin lütfen Miami'ye mi Hawaii'ye mi bırakalım sizi?"Sesindeki alayla yüzümü buruşturdum ve onun kahkahalarını duymamaya çalışarak kusmak için kullanılan torbayı elime alıp cam tarafına döndüm.İki öksürükten sonra midem altüst olurken kendime lanet okudum.Tam bir rezillik.

"Bitti mi?"dediğinde bu sefer ondan beklenmeyecek kadar anlayışlı bir ses tonu kullanmıştı.Bana peçete uzatınca gülümseyip aldım ve yüzümü sildim.

"Evet bitti.Teşekkür-"diye lafımı kestiğinde huysuzca kıpırdandım.

"İyi.Yoksa yer değiştirmek zorunda kalıcaktım"derken yine sırıtıyordu.Tanrım yardım ettt!!!!Gerizekalı şey.Kafamı ceketime gömüp bu belanìn bitmesini bekledim.

Bir kez daha lanet olsun...

*************************

Valizin tekerleklerinin ıslak zeminle çıkardığı sesin ritmini adeta ezberlemişim.Saçlarımdan sular akarken kaçıncı olduğunu sayamadığım küfürler dudaklarımdan döküldü.Cebimdeki telefon titrerken irkildim.O çalmaya devam ederken söylenmeye devam edip taksinin geçmesi için dualara başlamıştım bile.Londra benden ilk eksisini aldı.Tanrı aşkına!Sağanak yağdırmak için beni mi bekledi.Islak ellerimle valizi daha sıkı kavrayıp ofladım.Ah,biraz daha ıslanırsam bütün şehrin su ihtiyacı sadece üstümü sıksan karşılabilenecek duruma gelicek.Hafif bir ışık görüş alanıma girince ezberlediğim adresi tekrarladım.Taksi olsun.Lütfen,lütfen,lütfen....Araba durunca sevinçten neredeyse göbek atıcaktım.Hızlı adımlarla kapıyı açtım ve yine aynı seri hareketlerle valizi yerleştirip kapıyı kapatırken ezberin aynısını titrek sesimle mırıldandım.

"Sherwood Street,12 Numara"İkinci bir kapı kapanma sesi duydum.Hey bu benim taksimdi!

Tam yanımda değişik bir ses duyarken dondum diyebilirim.Aynı adresi tekrarlarken yanımdakine baktım.

"Sherwood Street,12 Numara....

Bu ikinci hikayem ve desteğinizi bu hikayeme de bekliyorum.Herşeye rağmen sizleri seviyorum ve hep dediğim gibi;

SİZLER HARİKASINIZ<3<3<3

Bu arada Medallion'a bakarsanız çok mutlu olurum :)

Merhaba LondraHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin