36.Bölüm

6.6K 250 12
                                    

Evet benim tatlı Zate (Zayn&Kate)ve Sarry (Harry&Sam)ciklerim.Yorumlarınızın hepsini okuyorum cevap vermediğim için kırılanlar varmış üzgünüm bu yüzden.Yorumlarda yazılan "yb,çok kısa" gibilerini umursamamaya çalışıyorum.Size daha ne kadar açıklama yapabilirim bilmiyorum.Bu aralar Aşk Denince'yle uğraşıyorum.Gerçekten iyi bir kitap olması için çabalıyorum her ne kadar okunma azda olsa.Merhaba Londra'nın ingilizcesini silebilirim çünkü ingilizcem bir yere kadar yetiyo ve güvenli bir kaynağa sahip değilim.Bu konuda bana destek ve yardımcı olursanız,fikirler verirseniz (çevirme,güvenilir bir site) çok mutlu olurum :* Yorumlar artsın please.Teşekkür bölümü yapmıyorum artık çünkü unuttuklarım oluyo ve kimseyi kırmak istemem.Yeni okuyucular ve eskilerin hepsi sizi seviyorum.İyi ki varsınız.Bu bölümü  bitirdikten sonra isterseniz Aşk Denince'ye bakabilirsiniz mesela:)

***********

-Sam-

Buz gibi su tenime çarpınca irkildim.Bu garip bir duyguydu.Tabiki garip olan suyun tenime çarpması değil,Harry'le..Mm öpüşmemizdi.Evet garip olan buydu.Yani tam olarak ona ayak uyduramamıştım ama zaten o kadar kısaydı ki.Sonrasında hiç bir şey demeden gitmişti.Ne demesini bekliyorsam artık."Mm Sam bu çok iyiydi" yada "Harikaydı"falan mı yani?Koridordan uzaklaşıp merdivenlere ulaştığımda Kev'in maç zırvalığını düşünmeye çalışıyordum.Bir insanın beni bu kadar etkilemesine izin vermemeliydim biliyorum ama bu gerçekten garip bir duyguydu.Yani benim için.Harry için bunun hiçbir değeri olmadığına eminim.Alışmıştır hem o bunlara.Kate'i de yalnız Kev'in yanına yollamıştım.Onun duygularını anlamak zordu.İlişkileri biraz garipti ve ayarından çıkmış gibiydi.Sürekli ayrılıp barışma döngüsü yaşamaları onları yormuş olmalıydı.Harry bana bunu yapsa...Ah ne saçmalıyordum ki.Daha tek bir öpücükten -yaklaşık dört saniye kadar- neler düşünüyordum.Maçın yapılacağı salona girdiğimde çoğu öğrenci erken gelmiş ve yerleşmişlerdi.Bu her yıl tekrarlanan birşeydi aslında.Ve bir kaç senedir ahmak kuzenim kazanıyordu.Kate'i koca alanda gözlerimde bulduğumda yanına doğru ilerledim.Aksilik şu ki Kev'i destekleyen taraftaydı ve Zayn'in buna sinirleneceğini biliyor olmalıydı.Maçın başlamasına saniyeler kala yerime otururken Harry ve arkadaşlarını yerlerine geçerlerken görmüştüm ve itiraf etmeliydim ki sert bakıyordu.Oldukça sert...Bilmiyorum belkide iğrenir gibiydi bakışları.Bana mı öyle gelmişti..

*******************

Kate'in Ağzından....

"Bir saattir ne yapıyorsun Sam!Deliğe düştüğünü düşünmeye başlamıştım neredeyse!"diye çıkıştığımda gözlerini devirdi ve yanımdaki koltuğa oturdu.Hakemin düdüğü çaldığında bile ben ona bakmayı sürdürürken o bana bakmamaya kararlı gibiydi.

"Harry'le öpüştük."

Pat diye söylediği şeye ağzım refleks olarak açılırken o maçı izlemeye devam ediyordu.Tabi eğer izliyorsa.Eminim ki beyni bu maç yerine saçma sapan düşüncelerle meşguldür.

"Ne?Nasıl yani?Ne zaman?"diye sıraladığımda bakışlarını bana çevirdi nihayet.Saçını eliyle kulağının arkasına sıkıştırdı.Daha önce kahverengiye boyattığı saçını şimdi eski rengi.Kev'den sıklıkla renk değiştirdiğini öğrenmesem bu duruma kendim çok normalmişim gibi şaşırabildim.Ah!Asıl garip olan bendim.Ben ve o aptal Zayn!O kızı koruması,havalimanına çağırması ve diğerleri aptallıktı.Aptal!

"Bu bu kadar imkansız birşey mi ki?"derken kaşlarını çatmıştı.

"Hayır sadece ondan nefret ettiğini söylemiştin Sam"dediğimde omuz silkti.

"Biz tartışıyorduk aniden ağzımdan beni öp gibi bişi kaçtı ve o da-"

"Seni öptü"diyip sözünü tamamladım.

"Evet aynen öyle oldu"derken neye sinirlendiğini anlamaya çalışıyordum.Mutlu olması gerekmez miydi?İstediği buydu.

"Ve galiba onun için bu değersiz birşey."Sesindeki kırılmaya inanamadım.

"Saçmalama."

"Hiçbirşey demeden çekip gitti ve bana az önceki bakışını görmeliydin Kate"diyip burnunu çektiğinde bu kadar duygusal olmasını istemiyordum.

"Çünkü maçı var Sam ve acelesi olduğundan gitmiştir"diye Harry'i savunmaya çalıştım.

"Maç bitmek üzere"diyip eliyle skor panosunu gösterdiğinde derin nefes veriyordu.Skor tablosunda koca bir 38-38 gördüm ama bu pek umrumda değildi.Güçlü olmasını istiyordum.Benim gibi.Bem deniyordum.O da en azından denemeliydi.

"Bu son atış Katherine için"

Kev'in sesini duymamın ardından salondo büyük bir alkış koptuğunda ben Kev yerine başka kişiyle göz göze gelmiştim.

Sam'in "Ben gidiyorum Kate"demesini zar zor anlarken bu bakışmalarımızdan nefret ediyordum.Hayır niye hep o?İyi tarafı ise onunda bana bakıyor olmasıydı belkide.

"Maç bitti!"diye biri bağırmasaydı belkide bakışmaya devam edicektik.Aşağı inen insanları takip edip bende indiğimde Kev'in bana kollarını dolaması saniyeler almıştı.

"Bize şans getirdin bebeğim"diyip ayrıldığında istemeden kahkaha atmıştım.Kuzenler bana iyi geliyordu ve ben Londra'daki dertlerimden onlar sayesinde arınmaya çalışıyordum.En azından bana yalan söylemiyorlardı.

"Çok iyiydiniz"diyip yalan söyledim  Kev ve ekibi çevremi sardığında.Onlar söylemiyordu ama ben bir yalancıydım.Maç boyunca Sam'le konuşmuştuk zaten.

"İyiydik çünkü beni izleyen bir melek vardı"dedi Kev yüzümü ellerinin arasına aldığında.Bu yakınlığından belkide rahatsız olmalıydım fakat elimden tutup çeken kişinin varlığı buna engeldi.

"Ve o meleğin şimdi benimle konuşması gereken bir konu var"

Ah tek bununla kalsa iyiydi ama Kev diğer elimi kavradığında gerçekten gerilmiştim.

"Yanılıyorsun.O melek hiçbiryere gitmiyor kötü çocuk"

*******************

-Sam-

Temiz hava her zaman bana iyi gelmiştir.Sanırım herkes benimle aynı fikirdeydi.Temiz havayı sevmeyen varmıydı?Neden bu kadar çok taktığımı bilmiyordum ama gerçek şu ki bu benim ilk öpücüğümdü.

"Sam!"Sesini duyduğumda adımlarımı hızlandırmıştım.O bakışı gerçekten kırıcıydı.Tecrübesiz olduğum için beni yargılayamazdı.

"Bırak beni!Benden iğreniyorsun!"diyip çığlık attım kolumu tuttuğunda.

"Kev'i destekledin!"dediğinde maçtaki halinden daha iyiydi.Kızgın olduğunu biliyordum.Benden iğrenmemiş miydi yani?

"Bana bağırma!Kev benim kuzenim Harry!Tabiki onu desteklicem!

"Bende senin sevgilinim Sam!"

Merhaba LondraHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin