15.Bölüm

13K 402 27
                                    

"Kate"....
*******************

Gözbebeklerim büyürken ona bakmaya devam ettim.Bakışları beni esir alırken şaşkınlıktan aralanan ağzımı kapatmaya çalıştım.
"Kate.Hortlak görmüş gibi bakmayı kes."Kendime gelip suratını incelemeyi bıraktım.
"Gizli hayranım sen miydin?"dediğimde bu sefer o bana şaşırarak baktı.
"Ne saçmalıyorsun?" derken

karşımdaki beyaz sandalyeyi çekip oturdu.O değil miydi yani?Peki kırmızı papyon....
"Neden geldin Zayn?"Soruma karşılık yine aptalca bakmaya devam etti.
"Evde telefonunu unutmuşsun.Bangır bangır çalıyordu ve beynim patlamak üzereydi."Cebinden telefonumu çıkardı ve masaya bıraktı.Demek bunun için gelmişti.Telefonumu unuttuğum için.Kalbimde oluşan ufak acıyı çözemedim.Onun gizli aşık olmasını mı istemiştim yani....Bunun dışında telefonda en son Sam'le konuşmuştum...Bu demek oluyor ki odada unuttum.O benim odamamı girmişti?Saçmalama Kate diye kendimi susturdum.Muhtemelen alt kattan sesini duydu ve kimin aradığını bile önemsemeyerek bana getirdi.Evet aynen böyle oldu.
"Sen iyi misin Kate?"dediğinde ne kadar sessiz kaldığımı düşünemedim bile çünkü aklıma başka birşey takılmıştı.
"Randevun yok muydu senin?Gitsene"bakışları ciddileştiğinde ona bakmaya devam ettim.
"Gelmedi"Anlık gelen hisle kahkaha atarken o bunu o kadar duygusuz söylemişti ki normalde gülmemem ve neden bu kadar sert olduğunu düşünmem lazımdı.
"Gülmesen iyi olur.Görünüşe bakılırsa seninki de gelmemiş"diye uyardığında gülmeyi kesmiştim.
"Kim olduğunu bile bilmiyordum zaten"dedim sanki ekilmenin verdiği eziklikten kurtulmaya çalışır gibi.
"Arayan özel numaraydı.Açtım ama benim sesimi duyunca kapattı salak"dedi beni takmayarak.
"Neden açtın?Ya annem olsaydı?"Annem olsa ve telefonu bir erkek açsa kim bilir aklından ne düşünceler geçerdi.
"Annen neden özelden arasın Kate?Aptal olma.Bence gizli aşığın sana gelemeyeceğini haber vermek için aradı ama telefonu açan sen olmayınca eminim şuan dedikodu yapmakla meşguldür"Ağzım tekrar kurduğu uzun cümle yüzünden şaşkınlıkla açıldığında elini çeneme koydu ve sert hareketiyle kapattı.
"Cidden çok zekisin"dedim alayla.Sandalyeden kalkarken yüzünde alaycı gülümseme oluştu benim gibi.
"Beni gizli aşığın sandığına inanamıyorum Kate"Kurduğu cümlenin arkasından kahkahası duyulunca yüzümü buruşturdum ve kafeyi boydan boya kaplayan ve dışarıyı görmeyi sağlayan camların arasındaki çıkış kapısına doğru ilerledim.Burda olduğumu kesinlikle Niall'dan öğrenmiş olmalıydı.Ona dün yeri söylemiştim ve o da ağzını kapalı tutamamıştı.Zayn'e rezil olmadığım kalmıştı zaten...Gerçi bir bakıma o da ekilmişti ama o en azından benim gibi salak durmuyordu.Ah o zaten harikaydı.Harika ama bir o kadar da aptal.Gıcık,kaba ve-
"Aman tanrım!Kate!"diye bağırmasıyla düşüncelerimden kurtulmuştum ve sonrası hızlı gelişti.Kafenin camlarını kırarak içeriye dalan arabayı farkedebildim.Arabanın içindeki adam direksiyonu kontrol etmeye çalışıyordu ama yüzünden ve dağılmış saçlarından da anlaşılan o ki içmişti.Üzerime birisinin atlayışıyla ikimizde yeri boylarken araba masaları hızla ezerek kafenin eski binasına çarparak durabilmişti.Birkaç çığlık kulağıma doldu.Yaşadığım şokla kahramanıma bakamasamda beni göğsüne bastırdığından kokusunu alıyordum.Parfüm ve sigara ikilisinin karışımı.Yada Zayn gibi...
"İyi misin?Kate?"dediğinde ikimizde nefes nefeseydik.Tanrım....
"Ambulansı ara Zayn!"diye emir verdim telaşla.Üzerimden kalktı ve elini dar cebine soktu.O aramayla uğraşırken alnından akan kanı farkettim.Neyseki bununla yırtmıştık ama bu diğerleri için geçerli değildi.Arabadan çıkan alevlere ve yerdeki yaralılara göz gezdirdim.Film setinde gibiydik.Kafeye etraftan insanlar doluşurken Zayn tekrar yanıma geldi ve kolumu kavrayarak bu karmaşanın içinden çıkardı.Arabaya hızla binerken ona anlamsızca bakmaya son verdim ve tekrar kafeye doğru gitmeye çalıştım.Çalıştım çünkü buna izin vermedi ve arabaya zorla bindirdi.
"Yardım etmeliyiz Zayn!"sesim benden habersiz sert çıkarken onunki benden daha sert ve ürkütücüydü.
"Kapa çeneni.Beni delirtme Kate!"

Ondan sık duyduğuk bu laf üzerine gözlerimi devirdim ve koltukta büzüştüm.Yine neye sinirliydi kim bilir.Yaklaşık on dakika sonra evin önünde durduğumuzda beni beklemeden indi ki zaten beni beklemesinide düşünmemiştim.O kabaydı.
"Banyodan ilaç ve bez alıp odama gel!"

diye kükredi ben de hemen arkasından eve girince.Ev beklediğim gibi cips kokmuyordu.Niall evde değildi.Daha doğrusu kimse yoktu.Dediğine uyup banyodan bez ve tendiriyot alıp odasına girdim.Üstünü değiştirmişti ve yerde görebildiğim kadarıyla tişört kanlıydı.Yatağa oturduğunda dizlerimin üzerinde çöktüm ve alnında oluşan yaraya ilacı sürdüm.Acıyla inlerken elimi ittirdi.
"Dikkat et!"diye kükrediğinde sinirden gözlerimden süzülen ve yüzümde yol alan damlalar oluşmuştu.Sesslice nefes alıp verdiğinde tenime değen nefesi bile şuan umrumda değildi.
"Şşşt.Ağlama.Kate.Lütfen ağlama"dedi daha sakin bir sesle.Baş parmağıyla yaşları sildiğinde ona baktım.
"Özür dilerim.Sadece bu olay bana iğrenç bir anımı hatırlattı.Bu yüzden sinirlendim.Özür dilerim Kate."diye devam ettiğinde başımı anladım anlamında salladım.Olayı anlat desem anlatmayacağını bildiğimden denemedim bile.
"İyi misin?Acıyor mu?"dedim bunun yerine yara bandını yapıştırırken.Elimi tuttu ve sıcacık bir gülümseme yolladı bana.
"Acımıyor.Ayrıca yanımdasın ve sağlamsın.Bu bile iyi olmam için bir neden...."

Merhaba LondraHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin