Merhaba Londra

14.Bölüm

Selam sweetielerim.Sonunda rahat bir zaman buldum ve bölümü yazdım.Karneler nasıl diye sormıcam bile.Neyse bölümün uzun olması için çabaladım ve umarım olmuştur.Destek veren herkese tekrar teşekkürler.Sizleri çok seviyorum<3<3<3<3<3Siz harikasınız.Bana zaman ayırıp hikayemi okuduğunuz için minnettarım.Fakat yorum ve vote sayısı beni çok üzüyor.Bir bölümü 250 kişi okuyor ve vote sadece 37.Yorumdan bahsetmiyorum bile.Her neyse sizi seviyorum.Bu bölümde sınır var sweetieler.Ayrıca mobilden yazdığım için bölüm şarkısı yada resim koyamıyorum:'(Affedin lütfen.I LOVE YOU<3<3<3<3:)
*******************
"Ah hadi ama Kate.Kesinlikle Jacob.Harika kaslara sahip çocuk.Nasıl Edward dersin?"dediğinde Sam gözlerimi devirdim ve bu büyük kafetaryada,büyük fincanla vazgeçilmezimi yani kahvemi içmeye devam ettim.Sam'de sıcak çikolatasından bir yudum aldı.
"Esmerlere bayılmam Sam ve sırf kaslı diye Edward'ın muhteşem ötesi yüzünü Jacob'a değişmem".Kaşları kalkarken alaycı bir sırıtış belirdi yüzünde.
"Ah Kate.Tanrı aşkına.Herkes Zayn'le kütüphanede kilitli kalmanızı ve yapmış olabileceklerinizi konuşuyor ve sen gelmiş bana esmerlere bayılmam diyorsun"derken kalın magazin dergisinin kapağını kapatıp kenara çekti.
"Hiç bir bok olmadı Sam.Daha kaç defa söylemem lazım.Hiçbirşey yapmadık.Ah..Konuşucak başka konu mu yok?"diye sitem ettiğimde ikna olmasını diledim.İkna olsun ve bana,kızına sinirlenen ve ceza vermeye hazır bir anne gibi bakmaktan vazgeçsin lütfen...
"Öyle olsun"diye mırıldanıp ayağa kalktı ve bende kitaplarımı alarak yanına gittim.Kev,masalarının önünden geçerken bize el salladı ama ona karşılık vermek yerine gözlerimle Zayn'i aradım.O herkesin merak ettiği ve saçma dedikoduların atıldığı kütüphane macerasından ardından birgün geçmişti ve en son onu Harry ve diğerlerinin hizmetliyi arayıp bizi çıkardıkları an görmüştüm.Sonrasındaysa ortadan kaybolmuştu ve nerede bilmiyordum.
"Yarın sevgililer günü ve ben sevgililer gününe ilk defa yalnız giricem Kate.Acilen çözüm bulmam lazım" diye soluduğunda başka konuya geçtiği için rahatladım ve abartılı bir iç çektim.
"Sevgililer günü zırvalığıyla ilgilenmiyorum Sam"dediğimde gözlerini devirdi.
"Tanrı aşkına Kate.İlgilendiğin bir konu var mı merak ediyorum." Kıkırdayarak dolabımı açmak için çantamdan siyah anahtarı çıkardım.Dolabın içi bana göre güzeldi.En azından Sam gibi her yeri daha ismini bile bimediğim farklı ünlü erkek resimleriyle dolu değildi.Yada o küçük okul dolabına nasıl sığdırdığını anlamadığım makyaj malzemeleriyle.Benimki ise beyazlarla kaplı ve sadece ders kitapları vardı.Tabi birde Sam'in zoruyla yeni okumaya başladığım benim deyimimle saçmalıklarla, Sam'in deyimiyle ise romantikliklerle dolu olan aşk kitabı.Fakat bugün beyazlıkla zıtlık oluşturacak,kitapların arasında sap gibi duran kırmızı kağıdı görür görmez Sam beni ittirerek dolaptan kağıdı çıkardı.Hadi ama!Sevgililer günü için kalpli kağıda aşk mektubu yazmak hangi çağda kaldı!
"Görünüşe bakılırsa gizli bir hayranın var Kate"dediğinde elinden zorla alıp kağıdı okudum.
Bu özel günde yanımda olmasını ve tatlı gülüşüyle beni büyülemesini istediğim kişi;Bana bir şans verip yarın okulun yanındaki kafede saat 2'de benimle buluşur musun?Ben olduğumu kırmızı papyondan anlarsın.
                 İmza:X
Not:Güzel görünmek için uğraşma çünkü zaten öylesin...

Tamam.İtiraf ediyorum böyle birşey aslında beklemiyordum.Bu...Ne biliyim.....Fazla hoştu....
"Gideceğimi sanmıyorum"diye omuz silktiğimde Sam'in koluma yumruk atmasıyla yüzümü buruşturdum.
"Hele bir gitme Kate varya senin kafanı koparır klozote atar üstünede sifonu çekerim!"diye gürlemesiyle bize bakan bir kaç bakış belirdi.Korkuyla sınıfa girdiğimde hala sertçe bana bakıyordu.Doçentin girmesiyle yerimize otururken ona bakmamaya çalıştım....
**********************

Kapıyı ittirip merdivenleri indiğimde içerden televizyon sesleri geliyordu.Aşağı indiğimde elinde koca bir kapla cips yiyen ve ne olduğunu anlamadığım programı izleyen Niall'ı görüp yanına oturdum.
"Diğerleri nerde?"dediğimde cips dolu ağzını araladı.
"İşleri varmış.Dışardalar"Başımı belli belirsiz salladığımda televizyonu kapadı ve elindeki bir avuç cipsi bırakıp bana döndü.
"Yarın ne yapıyorsun?"dediğinde sevgililer saçmalığından bahsettiğini anlamıştım.
"Bir planım yok"diyip omuz silktim.
"İyi.Evde yalnız kalmıcam en azından"derken kıkırdadı.Bende kıkırdarken Sam'in gitmesem neler yapabikeceğini düşündüm.
"Şey...Niall..."diye gevelediğimde kaşları ve bakışları 'Ne oldu'halini aldı.
"Aslında bir not aldım.Kim olduğu belli değil ve randevu isteyen bir not.Okulun yanındaki kafede.Gidip gitmemekte emin değilim.Burada yeniyim ve-"
"Buraya yeni taşındın diye seni yemezler Kate.Gitmelisin.En azından kim olduğunu öğrenirsin"derken benim bu halime kıkırdıyordu.Aslında bende biliyordum beni yemeyeceklerini ama gitmek istemiyordum ve en azından bahane bulmaya çalışıyordum.
"Haklısın"dediğimde sıcak ve samimi bir şekilde gülümsedi ve eline tekrar cipslerini aldı.
"Neyse en azından evde yalnız kafa dinlerim"dediğinde ona bakmaya devam ettim.Televizyonu açıp eski halini aldı.
"Diğerlerininde mi randevusu var?"Merakla sorduğum bu soruya karşılık bir an bana bir şey anlamaya çalışır gibi baktı.
"Evet"Bu kısa cevabına kafamı salladım ve kapının sesiyle ayağa kalktım.Kapıdan ilk giren Zayn olunca gözlerimiz birleşti ve ben tekrar Niall'a döndüm.
"İyi geceler"dediğimde salono girmişlerdi bile.
********************
"Evet Sam.Evet.Giyindim.Saçımı yapıyorum"dedim telefonu omzum ve başım arasında sıkıştırıp saçımı maşalarken.
"Güzel.Kate bak bir delilik yapacak olursan seni öldürürüm.Teyzemler bizde ve Kev'le dışarı çıkamıyoruz ama bir şekilde gelip seni öldürürüm"diye cırladığında biten maşayla telefonu yüzüne kapattım ve masaya koyup son kez kendime baktım.Kapıyı açmamla benimle birlikte bir kapıda açıldı.Zayn'nin odasından yayılan parfüm kokusuna aldırmamaya çalışırken gözlerimiz birleşti ve biz birbirimizi süzmeye son verdik.Konuşmak için ağzını araladı ama ona izin vermedim.
"Görüşürüz"dediğimde bakışları değişti ve ben kalbimin anlamsızca atışına kulak asmamayı denedim.
"İyi eğlenceler."Sesindeki soğuklukla donarken gözlerimi ondan kaçırdım ve merdivenlerden indim....
*****************

Evden kendimi nasıl attığımı bilmiyorum ama baya hızlı olmalı ki yarım saattir kafede kahve içip gizli aşığımı bekliyorum.Saatte dördüncü defa baktığımda 2.10'du ve şimdi iki buçuk.Sabırsız bir nefes daha verdim ve kalkmak için sandalyeyi çektim.
"Kate."İsmimi duyar duymaz karşımdakine baktım.Yok artık.Daha neler.Tanrım...Zayn?Kırmızı papyon?

Sınır;40 vote
        20 yorum
(Zaten çok az geçin lütfen:)