34.Bölüm

7.8K 361 38
                                    

Bölüm hakkında bir yorum yapmayacağım.35.Bölüm çabuk gelir merak etmeyin.Son olarak @Edazgr aramızdaki ufak tartışmanın yada onun gibi birşeyin bitmesini istiyorum.Seni yanlış anladım ve kalbini kırmışım galiba.Bu yüzden şunu bilmeni istiyorum ki seni ve diğer tüm okuyucularımı çok seviyorum.Eğer herhangi bir okuyucuma yanlış bir davranış sergilediysem gerçekten özür dilerim.Sizi seviyorum.Siz harikasınız<3<3

[][][][][][][][][][][][]

Saçlarını kökünden yolmak,derisini kazımak,kafasını koparmak,diri diri mezara gömmek.Yada başka tür bir işkence.Tam da yapmak istediğim bu sanırım.Sanırımı bir kenara bırakalım evet bu.Birini seversiniz ve sonra onun aslında bildiğiniz yada hissettiğiniz ama reddettiğiniz gerçekleri ortaya çıkar.O an ne hissedersiniz?Biraz garip bir duygu.Karşınızdakini gebertmekten çok sevdiğinizin neden böyle saçmalıklar yaptığıyla ilgilenirsiniz.Normal bir ilişki olsaydı zaten bunlar olmazdı.Tanrı aşkına!Kaç tane kız ya!Jessie,Elena ve daha ismini bile bilmediğim türler.İşde tüm erkeklerin gerizekalı olduğu gerçeği.Birde kadınları anlamıyorum derler.

"Git burdan!Lanet olsun!Elena!"sesleriyle o kız burdan uzaklaşırken yada aptal Zayn tarafından uzaklaştırılırken onlara bakmasamda bana güldüğünü tahmin edebiliyorum.Ben kazandım gülüşü.Şimdi anlıyorumda tüm bunlar.Galiba bir oyun zannetmişim.Ayrılma ve barışma.Sonra tekrar ayrılma ve tekrar barışma.Ne oyunu bu.Aşk oyunumu?Saçmalık.Aşk böyle olamaz birkere.Hayat bir oyun değil.Birkere ayrıldığımda ikinci bir eski Zayn kızı gelmeden gitmek.Olay bu.Tam da yapmam gereken bu.Bu oyun saçmalığına son vermek.

"Kate lütfen açıklayabilirim.Bak o eskidendi yani-

"Niall beni eve bırakabilir misin?"diye sözünü kestiğimde yarım dakikadır yerde dönen şişeye bakmayı bırakmıştım.Niall ayağa kalkıp yanıma gelirken Zayn sesli bir şekilde bağırmıştı.Umrumda mı?Hayır bu saatten sonra ne o nede onun eskileri umrumda değil.

"Sen iyi misin?Kate lütfen bak dinle"diye Niall arabaya biner binmez şansını denediğinde onu kırmak istemediğimden sus dercesine baktım.

"Peki ama seni Kev'e bırakıcam"

"Niall evime gidip yalnız kalmak istiyorum"dedim buna karşı çıkarak.

"Kate,Zayn o evi Elena'ya kiralamıştı.Senin bizimle yaşamaya geri dönmeni istiyordu" diye devam ettiğinde sinirden tırnaklarımı derime geçirdim.David'i nasıl ikna etmişti kimbilir.

"Tanrım sabır ver"dedim Niall'ın "Lütfen sakin ol"diyip yanağımı öpmesinden hemen sonra...

******************

Elena'nın Ağzından...

"Aç şu telefonu be!"diye seslice inleyip saçlarımı karıştırdım.Evime yada yeni evime bakmak bile beni gülümsetiyordu.Biliyorum ki hala bana değer veriyordu.Yoksa bir otel tutar sonrada hiç umrunda bile olmazdım ama o benim evsiz kalmamı istememişti.Bu evin anahtarını verirken "Yaptığım bu iyiliğin karşılığını bizden uzak durarak öde El" demişti.Bu bana eskiden hitap ediş sekliydi ve ben o gün hala beni hatırladığına kendimi inandırmıştım.

"Sonunda Kev!"diye cırladım sesini duyar duymaz.

"Hallettin mi?"dediğinde mutfak sandalyesini çekip oturmuştum.

"Evet.Bir daha o gerizekalının Zayn'i görmek istemeyeceğine emin olabilirsin"derken sesimdeki mutluluğu gizleyememiştim.

"Gerizekalı lafını saymazsak güzel Şimdi Kate'den ve bizden uzak duruyorsun"

"Benim ne istediğimi biliyorsun"dedim.Nedense herkesin Kate'i korumak istemesi vardı ve bu benim sinir kat sayılarımı yükseltiyordu.

"Anlaşmamızı hatırlıyorsundur umarım Elena"derkenki endişesini telefondan bile anlayabiliyordum.

"Elbette Kev.Kate senin Zayn benim.Hala hatırlıyorum"dediğimde iç çekişini duydum.

"Son olarak verdiğin söz.Umarım oda zihnindedir"dedi az öncekine zıt olarak rahat bir ses tonuyla.

"Ben sözümü tutarım.Daha sonra gideceğim merak etmeyin"diye tekrarladım ona verdiğim sözümü.Nereye gideceğimi bilmiyordum ama söz vermiştim.Ve bu söz olayı..Sanırım bende kalan tek iyi huydu.

*****************

Kate'in Ağzından...

"Ondan nefret ediyorum!"diye Sam bininci çığlığını attığında Kevin mutfaktan çıkmış elindeki kahveleri masaya bırakmıştı.Niall beni buraya tam olrak on dakika önce bırakmıştı ve ben tüm sinirimi elimdeki yastığı parçalayarak atmaya çalışmıştım.Sam'le beraber.Evet Sam.Hani uslu kız olan benim deli arkadaşım.Harry'le olan olayları tam olarak anlatmasada anlatmıştı ve sıkça kullandığı "Benide kullanıp bırakacaktı.Oysa ben onu seviyordum" laflarına şimdi birde nefret etme eklenmişti.

"Ondan nefret ediyorum!"dediğinde Sam

"Tamam anladık.Nefret ediyorsun!"diye Kev patlamıştı.Bu duruma normalde gülebilirdim ama şimdi değil.

"Evimi bile o pisliğe vermiş Kev!"diye elindeki kahveyi çekip bu sefer ben bağırırken o sadece bakmakla yetindi.

"Ondan nefret ediyorum!"diye Sam sarı saçlarını havalı bir şekilde geriye -evet havalı- atıp ikinci kahveyi aldı.

"Tüm erkekler piçin teki"derken sızlanıyordum bu sefer.

"Üzerime alınmıyorum"diye Kev itiraz ettiğinde,Sam kahkaha atmıştı.Şimdi farkettimde bu sarışın aileye gülmek daha çok yakışıyordu.

"Ondan nefret-" diye başlayan sözü

"Sam yeter artık!" diye Kev'le kesmiştik.Burda olmak yada bu ortam bana bir şekilde iyi geliyordu.Birbirimizin suratına öylece bakarken kollarımı Kev'e doladım ve sıkıca sarıldım.Sam üzerimize atlayıl bizi boğmaya çalışırken bile gülüyordu.

"Beni hiç bırakma"derken sesim ciddiydi.Çünkü onlar burdaki tek  ailemdi ve onları kaybedersem biterdim heralde.Hadi ama Harry ve diğerlerine ailem demek istemiyorum.

"Seni bırakmam için delirmiş olmam lazım"diye Kev'in sesini duyduğumda Sam'le ona daha fazla sarılmıştık...

Yeni kitabım "Aşk Denince"ye bakmanızı umuyorum.Yani bir bakında şu garipi mutlu edin :)<3

Merhaba LondraHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin