Bakalım kendimi ne kadar tanıyormuşum???
1. "İki gözüm 2 Temmuz..." 12 Ay şarkısı bana yazılmış gibi hissediyorum. Çocukça olması umurumda değil, 2 Temmuz benim doğum günüm. Yıl 1989. We ewet, çok yaşlıyııııımmmm!
2. Hiçbir zaman normal olduğumu iddia etmedim. Çünkü değilim, yalan söyleyemem. Ruh haline göre, yazdığı karakterlerden birine bürünüp gün içinde o kişi olarak yaşamak normal insan işi değil. Kendimi bildim bileli böyle oldu we bu saatten sonra değişebileceğimi de sanmıyorum.
3. Önceki maddeden de anlaşılacağı üzere yalandan nefret ederim. Bence en büyük hırsızlık birinden gerçeği çalmaktır.
4. "W" harfine takıntılıyım ki şu ana kadar anlamış olmalısınız. Hikayelerim we resmi yazılar dışında kalan tüm yazışmalarımda "v" yerine "w" kullanırım. Takıntı derken, sözcük yardımında gelen kelimeleri bile düzeltmekten(!) bahsediyorum.
5. Sakin bir çocuktum. Bunda birlikte yaramazlık yapacağım arkadaşlarımın olmamasının etkisi war, diye düşünüyorum.
6. Küçükken kuzenim bana Zeyna derdi. Sanırım yüksekten sarkan bir ip bulduğumda ona asılıp salınmamdan dolayı bu lakaba layık görüldüm. (Bu, yaramazlıktan sayılmıyor, değil mi??) Ah, bir de oraya buraya tırmanma gibi bir huyum vardı.
7. Matematik Bölümü ve İktisat bitirdim. Birkaç gün önce de AÖF'den Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü'ne kaydoldum. Yanında bir de Sosyoloji düşünüyorum. Bakalım, kısmet! Şu sıralar atama bekliyorum. Atandığım yerde de Yüksek Lisans yapmayı planlıyorum. Kekini kabartmadan bırakmam!
8. Nüfusu 60 bin bile olmayan küçücük bir ilçede yaşıyorum. Memleketimi sewsem de ikinci memleketim kabul ettiğim Eskişehir'de yaşamayı isterdim.
9. Çok fazla arkadaşım yok, kuru kalabalığı sewmem. Ana-baba ayrı gardaşlarım (kankamın tabiri bu) bana yetiyor.
10.İnsanlara karşı sabırlıyım. Sağduyu we hoşgörü ile yaklaşırım. Ayrıca iyi niyetliyim ki bu özelliklerim yüzünden genelde sewdiklerimden azar yiyorum. Ben iyi düşünüyorum diye iyi olmuyor hiçbir şey, biliyorum! We ewet, o kurnaz akıllardan ne şeytanlıklar geçtiğini ben de okuyabiliyorum. Ama bence iyi olmak bir seçim we ben daima iyiliği seçiyorum. Warsın ben üzüleyim, yeter ki insanlık ölmesin.
11. Köyde uyanmayı çok sewerim ancak köyle bağlantım kalmadığı için bu artık uzak bir çocukluk anısı benim için. Belki de bu sebeple çiftlik kurma gibi bir hayalim war.
12. Çocuklarıma bırakmak istediğim en büyük miras dew bir kütüphane. Bu yolla onlara okuma aşkı aşılamayı planlıyorum. Yazmalarını da çok isterim. Çünkü mürekkebin bittiği yerde kötülükler başlıyor.
13. Her ne kadar soğukkanlı we duygularıyla değil mantığıyla hareket eden biri olsam da içimde mızmız, büyümemekte kararlı, hassas bir kız çocuğu taşıyorum. O kız, bazen bir şeylere ama küçücük, saçma sapan bir şeylere kırılıweriyor we neye, niye kırıldığını o bile anlayamıyor. Haliyle ben de deliriyorum.
14. Aşkı ya yazarsın ya yaşarsın sözünden hareketle ilk seçenekte karar kılmış biriyim zira ikincisini beceremiyorum. Gerçi yazmayı da beceremiyorum gibi hissediyorum ama...
15. Yanıma binlerce kitap, mürekkebi hiç tükenmeyecek bir kalem we sınırsız kağıt werilirse bir dağ başında rahatlıkla yaşayabilirim. Bazen bu hayalle kendimi motiwe ettiğim de doğrudur.
16. Çok az kaldı ama korkarım 20.maddeyi göremeyeceğiz. Bu arada bir özelliğimi daha keşfetmiş bulunuyorum: Kendimi tanımıyormuşum!
17. Küçükken hep öğretmen olmak isterdim. Büyüyünce bu mesleği yapamayacağımı, çoook büyük bir sorumluluk olduğunu fark ettim. Önceki yıl bir köy okulunda ücretli öğretmenlik yaparken ne yerinde bir düşünceye kapıldığımı anladım. Ne yazık ki tüm çocuklar şanslı doğmuyor. Her birinin derdiyle dertlenmek psikolojimi bozdu. Hepsini ayrı ayrı sewiyorum, onlar benim çocuklarım! We onların da beni sewdiğini düşünüyorum. Öyle olmasa her ziyaretimde "Fat-ma Ho-ca!" nidalarıyla okulu inletmezlerdi, değil mi???
18. Asosyal değil ama içine kapanık biriyim. İçimde yaşamayı sewiyorum. Bazen kendimden sıkıldığım da oluyor tabii. Hatta sık sık diyelim biz şuna.
19. Ah! Kahwe! Tam bir kahwe bağımlısıyım! Güne kahweyle başlar we şanslıysam kahweyle weda ederim. Üç fawori kokum war: Eski kitap, ıslak toğrak we taze çekilmiş kahwe. Tam da bu sebeple Eskişehir'i daha bir ayrı sewiyorum. Moralim bozuk olduğunda Hamamyolu'nun o küçük dükkanlarla dolu labirentinde dolaşmak benim için bir terapi gibiydi; çın çın sesleri we kahwe kokusu...
20. Wattpad'e katıldığım için çok mutluyum. Genç nesle dair umudum tazelendi. O tertemiz zihinlerini saçmalıklarla doldurmak yerine renkli iç dünyalarını bu yolla dışa wurmaları çok hoşuma gitti. Hepsini takdir ediyor we onlara başarılar diliyorum. We Wattpad bana güzel arkadaşlar da kazandırdı. Onlarla sohbet etmek, yazdıklarımız hakkında tartışmak, fikir alışwerişinde bulunmak büyük haz.
Sewgili, yazarcığım, psykhee. Sana meydan okuyorum. Hadi bize kendinle ilgili yirmi özellik say.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ELMAS
RomanceBazı özgürlükler esaret altında başlar... Birine ait olduğunda buluverir insan özünü... Kanat oluverir tutsak eden eller ruhuna... Güvenli sığlardan bilinmez okyanuslara atar yürek kendini ve en derin yerde bulur o sert kabuğunda saklı inciyi, eş...