Troye'dan
Üç gün önce Blaire'ın intiharının ikinci yılıydı. Bunun için o yere gittim ve sadece "Seni özledim" diye haykırdım. Onun bana karşılık verdiğini duydum. Ya da duyduğumu sandım.
Onun mezarı neredeydi bilmiyordum, cesedi bulunamamış bile olabilirdi. Ben yine de her gece onun için dua ediyordum.
Taşındıktan sonra bir iş buldum ve bu işte iyi bir başarıya ulaştım. Bunun dışında hiçbir kız ile yakınlaşmamıştım. Bana çok fazla yakınlaşan ve benimle flört etmeye çalışan her kızı terslemiştim.
Blaire'ı unutamıyordum. Şuan tek istediğim onu bir saniyeliğine bile olsa görebilmekti. Ona kızmayacaktım. Hiçbir şey için.
Onu o kadar fazla özlemiştim ki birkaç gündür burnuma onun kokusu doluyordu. Onun beni takip ettiğini hissediyordum.
"Bay Mellet, siz ne düşünüyorsunuz?" diye soruyor karşımdaki adam.
"Bence olabilir." diye geçiştiriyorum.
"İyi misiniz?" diye soruyor adam. "İsterseniz biraz dışarıya çıkın ve hava alın"
Hiçbir şey demeden çantamı alıyorum ve odadan çıkıyorum. Patronun yanına gidiyorum ve kendimi iyi hissetmediğimi, bu yüzden izin almak istediğimi söylüyorum. Kabul ediyor.
Hava çoktan kararmış. Sokakları sadece lambalar aydınlatabiliyor çünkü Ay, siyah bulutlar tarafından saklanmış.
Evimin bulunduğu sokağa girmeden önce duraksıyorum. Bir sokak lambasına yaslanıp ağlamaya başlıyorum. İki yıl boyunca içime akan gözyaşlarım dışarıya çıkıyor.
"Sevdiğim herkesi kaybettim." diye bağırıyorum. Bir çocuk evinin penceresinden bana bakıyor. "Blaire, sana ihtiyacım var. Her şeyden çok" diyorum.
Birkaç metre ileride yanıp sönen bir sokak lambasının altında bir silüet görüyorum. Sokak lambası yandığında suratı görebiliyorum. Blaire ile aynı gözlere, buruna, yanaklara ve dudağa sahip bir kız. Daha sonra lamba tekrar sönüyor.
"Blaire" diyorum sessizce. Oraya ilerliyorum.
Birkaç adım ilerliyor. "Troye" diyor sessizce. Onun sesi... Duymayalı o kadar uzun zaman oldu ki.
Yere çöküyorum. Pantolonum ıslanıyor ama umursamıyorum. Haykırarak ağlamaya başlıyorum. O da ağlamaya başlıyor.
Yavaşça yanıma doğru geliyor ve o da yere çöküyor. Bana sarılıyor. Onun kokusunu tekrar içime çekiyorum. "Senin öldüğünü sandım. İki yıl boyunca resmen işkence çektim Blaire." diye fısıldıyorum.
"Ben de öyle" diyor. "Ben, yapamadım. Kendimi attıktan sonra yüzdüm ve karaya çıktım. Bir hafta eve uğramadım çünkü öldüğümü sanmanı istedim."
"Şuan hem çok mutluyum, hem de acı çekiyorum." diyorum.
"Evine gidelim mi?" diyor.
Evime gidiyoruz. Eve girince bir koltuğa oturuyor. Ben üstümü değiştirmek için odama gidiyorum. Geri geldiğimde "Şey, o adam hapiste mi?" diye soruyor.
"10 yıl" diyorum kısaca.
"Evin güzelmiş" diyor. Teşekkür ediyorum. "Bir kadın eli değmiş gibi temiz ve düzenli."
"Halam yaptı" diyorum.
"Yani evli falan değilsin değil mi? Ya da sevgilin falan yok?" diyor endişeli bir şekilde.
"Sen ne saçmalıyorsun? O günden beri hiçbir kız ile konuşmadım." diyorum.
Rahatlamış bir şekilde iç geçiriyor. Gözlerinin dolduğunu hissedebiliyorum. "Burada oturduğumu nereden öğrendin?"
"Babandan öğrendim" diyor. Yanına oturuyorum. Bana sımsıkı sarılıyor.
"Troye, sana aşığım ben. Nasıl böyle aptalca bir şey yaptım bilemiyorum." diyor.
"Sana odamı göstereyim, kıyafetlerimden seç ve giyin. Hasta olabilirsin" diyorum. Kafasıyla onaylıyor.
Ona odamı gösterdikten sonra giyinmesini bekliyorum. Giyinmiş ve saçını toplamış bir halde yanıma geliyor.
Koltuğa değil kucağıma oturuyor ve bana tekrar sımsıkı sarılıyor. Kafasını göğsüme yaslıyor. Yarım saat kadar bu şekilde oturuyoruz.
Yarım saatin sonunda kafasını kaldırıp suratıma bakıyor. "Seni bir daha asla bırakmayacağım" diyor ve dudaklarını dudaklarıma bastırıyor.
Güzel bir öpüşmeden sonra elimi tutuyor. "Bence artık vakti geldi" diyor.
"Neyin?"
"Soyadımı değiştirmenin. Mellet bana gayet yakışır."
Ve son. Aslında kötü son ile bitirmeyi planlıyordum. Yirminci bölüm final olacaktı ama beni bu fikrimden canım kankişim Itsmylullaby vazgeçirdi.
Uzun bir not yazmayacağım. Bu kurguyu yazmaya ne zaman başladım tam olarak hatırlamıyorum ama 2016, haziranın başları gibi falan olması lazım. Finale kadar yazdım ve hep taslak olarak kaydettim. Finali de yazınca paylaşmaya başladım.
Bana destek olan, olmayan herkese teşekkür ederim. Hepinizi çok seviyorum.
Bu kurgu benim ilk doğru düzgün kurgum. Bunun için çok mutluyum.
Tekrardan teşekkürler, hepinizi seviyorum. Görüşmek üzere...
![](https://img.wattpad.com/cover/78150475-288-k938074.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Suburbia → Troye Sivan
Fanfic"Onu kendimden çok severken hayal kırıklığına uğratacak olan da bendim" 17.09.2016