O güzel mektubun ardından bir güneş batmış, hatta tekrar doğmuştu. Ben hala gönlümde ki müezzinin yazmış olduğu mektubun satırları arasında geziyordum ;bütün kelimeleri tek tek. O kadar çok mutluydum ki teyzem bile akşam fark etmişti bunu. Sabah olmuştu ve biz hala hastahanedeydik. Fakültede sınavım olduğu aklıma geldi bu derin düşüncelerin içinde. Kapalı olmayan gözlerimi uyandırdım hayallerden. Kalkıp teyzemin yanına gitmem gerektiği hakkında bir not bıraktım ve hemşireye haber verip hastahaneden çıktım.
Yolda giderken aklıma kazınan o cümleleri daha derine itiyordum. Hatırladığım en güzel şey olmalıydı bu. Bir yandan teyzemi düşünürken, bir yandan da eğer fakültede onu görürsem ne yaparım diye fikir üretiyor idim.
Islak sokağın kucağında minibüsten indim ve yürümeye başladım fakülteye doğru. Ne yapmak istediğimi tam olarak bilmiyordum. Aklımda binlerce soru işareti vardı. Beni seviyordu demek! Peki ya o zaman niye belli etmedi ben ona ismini söylediğim vakit?
Hiç bir şeye anlam veremezken, gönlümü yavaşça teslim ediyordum; minaresi gözüken camiinin gönlü güzel müezzinine.
Fakülteye geldiğimde güvenlik kontrollerinden geçtim ve fakülteye girdim. Gözüm yavaşça gitti camiiye. Bakakaldım o güzelim minareye. Birden Yasin'i fark ettim. Bana bakıyordu. Hemen gözlerimi çevirdim ve hızlı adımlarla fakülteye girdim.
Ne yapmak istediğine hiç bir şekilde anlam veremiyordum.
Ne yapmak istiyordu?Hemen sınıfa girdim ve profesörü bekledim. O da gelince sınav başladı ve alnımın teriyle sınavı bitirdim. Sınav bitince aceleyle çıktım amfiden.
Tam hastahaneye gitmek için minibüse binecekken çantamın fermuarının açık olduğunu fark ettim. Kontrol edince kitabın düştüğünü fark edip amfiye girdim ve kitabımı yerden aldım.
Kitabın içini açtığımda bir not buldum ve içinde yazan yazı benim aklımda ki soru işaretlerine bir yenisini daha eklemişti.
"Ey gönlümün ortağı, yoksa kızdın mı bana? Nedir bu kaçış ey haya sahibi. Kaçma benden. Gel bir ömür seveyim seni."
Bu nottan sonra bir kaç dakika gelemedim kendime. Daha sonra bir kağıt çıkardım ve üstüne bir not da ben bıraktım.
"Ey hayallerimin beyaz takkeli prensi, sen benim gönlümün müezzini, en güzel hayalim, ney seslim. Ben kızmadım sana kaçışım sebeptir bir şeye evelallah. Sen bu kadar güzel sözlerin arasına saklamışsın beni ama bir sorun var azizim, GÖZLERİN HARAM BANA..."
Bu notu camiinin bahçesinde bir amcaya vererek onu Yasin'e vermesini rica ettim ve oradan uzaklaştım.
Minibüse binerek hastahaneye gittim ve teyzemin yanında yerimi aldım. Doktorla teyzemin hakkında konuştuktan sonra bir şeyler yemek için kantine gittim ve Karnımı doyurdum.
Kalkıp zemin kata çıktım.
Karşımda gördüğüm manzara beni ve aklımı alıp oradan uzaklaştırdı.
Yasin, elinde kocaman bir çiçekle kapıda durmuş bana bakıyordu. ?
ARKADAŞLAR BU BÖLÜMÜ BEGENDIYSENIZ VOTE VE YORUM ATMAYI UNUTMAYIN ALLAHA EMANET OLUN :* :)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BEYAZ TAKKELİ PRENS #TAMAMLANDI
Spiritual#9 in Spirituel Ey benim hayallerimin beyaz takkeli prensi, sen benim gönlümün müezzini,en güzel hayalim, ney seslim. Ben kızmadım sana. Kaçışım sebeptir bir şeye evelallah. Sen bu kadar güzel sözlerin arasına saklamışsın beni ama, bir sorun var az...