Yemeğimi yedikten sonra kalktım ve ellerimi yıkayıp abdest aldım. Odama geçtim ve seccademi serdim. Düşüncelerime bir son verip niyet ettim ve namaz kıldım. Namazım bittikten sonra oturdum ve dua ettim en içten isteklerle. Daha sonra kalktım ve seccademi katlayıp annemin patlatmış olduğu mısır ile çay içen babamın yanına gittim. Yine haber izliyordu. Annem ise mutfakta yıkamış olduğu bulaşıkları yerleştirince yanımıza geldi ve oturdu. Biraz sohbet ettikten sonra saatin çok geç ve yarın sabah namazı için camiye gidecek olduğumun farkına varınca, odama gittim ve yatağıma uzandım. Uzun süre boyunca tavanı izledim. Yarın yapacaklarımı düşündüm. Daha sonra da helalim olmasını isteyerek, her saniye hayallerimi süsleyen güzeli...
~○~●~○~●~○~●~○~●~○~●~○~●~○~●~○~●~○~●~○~●~○~●~○~●~○~●
Sabah Uyandığımda güneş naz yapmakta idi. Kendini perdenin arkasından hem belli ediyor, hem geri çekiliyor idi. Kalktım ve abdest aldım. Anne ve babamın da kalkmış olduğunu görünce onlarla vedalaşarak evden çıktım.
Fakülteye vardıktan sonra camiye girdim ve sabah namazımı eda ettim. Daha sonra uzun bir süre Kuran okudum. Güneş naz yapmaktan vazgeçip, kendini gösterdiğinde fakültenin bahçesinde kenar köşede bulunan bir banka geçip oturdum. Niyetim onu beklemekti.
Saatime baktım ve tam kafamı kaldırıyordum ki, onu gördüm.
Nazlı yürüyüşü ile fakülteye doğru girdiğini gördüğümde, kafamı önüme doğru eğdim ve derin bir oh çektim.Onun bugün de sağ salim gelmiş olduğunu görmem, beni çok mutlu etmişti. Ayağa kalktım ve camiye doğru yavaş adımlar atmaya başladım. Camiye girdim ve orada bulunan cemaat ile uzun bir süre sohbet ettim. Bir amca, kendisinin ayakkabı almak istediğini, fakat parası yetmediğini belli etmemeye çalışarak konuyu izah ediyordu.
Ayağa kalktım ve herkese
"Allah'a emanet olun"
Dedikten sonra kapıya yöneldim ve eğilerek ayakkabılarımı giydim. Niyetim o amcaya en güzelinden bir çift ayakkabı almaktı. Arabam olmadığı için minibüse binerek yola çıktım.
Aklımda başka, gönlümde çok başka şeyler vardı.
Birkaç dakika sonra ani bir fren ve boğuk bir çığlık sesi duyuldu. Önümüzdeki araba bir bayana çarpmıştı. Hemen minibüsten indim ve kadının yanına koştum.
Birkaç kere kalp masajı yapıp hemen ambulansı aradım. Tam yakınlarına nasıl haber vereceğimi düşünürken, telefonu çaldı. Telefonu açtım ve sakin olmaya çalışarak:
"Alo, iyi günler"
"Yasin?"
Yok artık.! Karşımda beni sesimden tanıyan bir insan duruyordu.
"İsmimi nereden biliyorsunuz? "
Diye sordum. Karşımdaki ses susmuştu. Şu an bunun sırası olmadığını hatırlayarak:
"Neyse onu boşverin telefonunu aradığınız kişi bir kaza geçirdi. Şu an Küçükçekmece Devlet Hastanesi'ndeyiz. "
"Tamam, hemen geliyorum"
Deyince telefonu kapattım. İsmimi nereden bileceğini düşünürken ambulans geldi ve bende refakatçi olarak yanına bindim.
Hastaneye vardığımızda bayanı fazla kan kaybından hemen ameliyata aldılar ve bende ameliyathanenin kapısında gelecek olan kişiyi beklemeye koyuldum.
Geldiğinde nefes nefeseydi.
Benim de bir farkım yoktu. Çünkü bu, günlerdir takip ettiğim feraceli güzeliydi.Aramızda küçük bir konuşma geçti. Ve gözlerine bakamayarak sordum:
"Siz benim ismimi nereden biliyorsunuz?"
ARKADAŞLAR BU BÖLÜMÜ BEGENDIYSENIZ VOTE VE YORUM ATMAYI UNUTMAYIN :)
Not: YENİ BÖLÜM 15 VOTEDEN SONRA GELECEK :)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BEYAZ TAKKELİ PRENS #TAMAMLANDI
Espiritual#9 in Spirituel Ey benim hayallerimin beyaz takkeli prensi, sen benim gönlümün müezzini,en güzel hayalim, ney seslim. Ben kızmadım sana. Kaçışım sebeptir bir şeye evelallah. Sen bu kadar güzel sözlerin arasına saklamışsın beni ama, bir sorun var az...