Bölüm 1

4.6K 342 247
                                    

"Bu çok kötü değil, sende biliyorsun. Anlaşmanın sağlanması gerekiyordu." Liam, koltuğa yayılmış bir halde televizyona bakarken mutfaktaki çocuğa söylendi. Elleri yediği çiğ etten dolayı hala kanlı ve kıyafetleri dönüşümden dolayı tüy doluydu ama o hala televizyon izliyordu.

Louis kardeşinin yan tarafına oturdu. Elindeki kahvesinden buharlar çıkıyor, mavi gözleri bardağın içindeki fokurdanmayı izliyordu.


"Güçlü durumda olmak herkes için iyi belki, ama bazen bu gibi durumlar olduğunda düşünmeden edemiyorum. Keşke ben alfa adayı olmasaydım, keşke dönüşümümü tamamlayamadan ölseydim. Hayat daha acısız olmaz mıydı?" Louis mırıldanarak konuşuyordu ama kurt kulakları keskindi. Liam onun ne dediğini harfiyen duymuştu ama bu acımasız yoruma cevap vermedi. Louis her zaman tuhaftı, kurtlar için bile.


"Senin felsefi konuşmaların beni strese sokuyor Louis, sakin ol. Bende senin gibi bir aday olmak istediğimin düşünüyorum ama, doğuştan gelen bir dövmeye ve akılcı kararlar alma vasıflarına sahip değilim. Bazen, en iyisi olduğumuz gibi kalmaktır. İnan bana, hayatın en iyisi olacak." dediğinde yağlı elleriyle Louis'nin sırtını patpatladı. Abisi bunun farkında bile olmadan bir şeyler düşünüyordu.


"Haklı olabilirsin belkide, ama asla sevmediğin biriyle evlendirilmenin korkunçluğu aklına bile düşmez. Bu çok kötü, onu tanımıyorum, sevmemem yetmezmiş gibi aynı ırkın mensubu bile değiliz ve bunların hiçbiri bir ayrıntı değil gibi birbirimize bağlıyız. Tek iyi yanı bir düşman kolunun daha eksikliği ama ilk barış getiren Haze sürüsü olduğundan, Alfamız bile ben değil, o ıslak kurtçuk olacak. Bu haksızlık. Eğer böyle olacağını bilseydim barış teklifini kabul dahi etmezdim!" Louis hiddetlenerek hırladı. İnsan bedeninde olmasına rağmen bazen böyle kurt reaksiyonlarına maruz kalabiliyordu.


Liam sırıttı. "O ıslak kurtçuğun bir adı var Louis. Evli olduğun adamın ismini bile bilmiyorsun daha--- Harold Edward Styles. İnsan bedeninde gördün mü hiç sen onu? Eğer düşman olmasaydık, üzerine atlayabileceğim birçok an olurdu. Ama şimdi eniştem o gözle bakamam tabii ki, hemen kıskanma." Liam kıkırdayarak kendisine fırlatılan yastıklardan ve hırıldamalı tükürüklerden kaçınmaya çalıştı. Louis, kardeşine küfrederek hızlı hızlı soluyordu, gözleri öfkesinden dolayı gece mavisine dönmüştü.


"Bir daha saçma sapan konuşursan seni bu duvara monte ederim, Beta. Nerede duracağını bilmiyorsan öğren." Louis, Alfa sesiyle söyeldiğinde, ortamın kesici otoritesi göz korkutucuydu. Liam ondan aşağı bir kademede olduğundan, güçlükle yutkunarak başını eğdi. Louis sürünün gerçek alfası değildi, ama bir sürü alfası kadar otorite sahibiydi. Güçlü ve sertti; diğer tüm Spark sürüsünün kurtları gibi.


"Özür dilerim, Alfa. Bir daha asla yapmayacağım." İtaatkarlık tercih edilen bir durum değildi, Liam'da bunu seçmemişti ama bu durum olmak zorundaydı. Karşısındaki bir alfa adayıydı ve keskin, otorite sesini kullandığında boyun eğmek kaçınılmazdı.


Liam abisinin önünde eğildi ve utancından dudağını ısırdı. Kalbi aniden atmayı kesmiş gibi nefes nefese bırakmıştı kendisini, bir Alfa tarafından azarlanmamın utancını yaşıyordu. Öz abisi değildi belki Louis ama kardeşten hiçbir farkları yoktu. Fakat Liam bir Beta olarak doğmuştu ve Alfası ona kızdığında, kurt kademesinin verdiği tepkileri veriyordu.


Louis aniden ayağa kalktı, çoktan kardeşine olan sinirini yutmuştu. Evin içinde dolanıyor, cam kenarlarında fazla oyalanmadan dışarıya bakıyordu. Liam onun tanıdık birisinin kokusunu aldığını anlamıştı ama Louis'nin tepkisine bakılacak olursa, gelen kişi sevilmeyen biriydi.

CRAWS // LarryHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin