Bölüm 10

4.9K 320 108
                                    

Bölüm @sweetcakeshazzy ye ithafen....

Hevesleri, beklentileri, erteledikleri, kursağında kalmış kelimeleri, kaçırılmış bakışları, gizledikleri, toprağın altına gizlenmiş sırları, bitmemiş cümleleri ve arda kalan susuşlar vardı sular altında kalmış nefessiz alışların. Baş kaldırı kısa süren bir erkan, siyasi kararları olmayan bir devlet kadar küçüktü hevesi. Bakışlar ve gün yüzüne çıkmayan duygular askıdan düşen parçalar gibi dolunayın çukurlarında yer değiştirdiğinde, gözler karanlığa kapanıverdi.

Masmavi gözlerin bulanık tutkusu kısa sürede yok olurken karanlık teslim almıştı pürüzsüz tenindeki dokunuşları. Harry en yüksek şiddette kendini bırakırken derin kuyulardaki mücevherin üzerine, o anın ardından bitivermişti herşey.

Mavi bakışların yoğunluğu kaybolurken Louis, eşinin karnına ve kollarına beyaz lekelerini saçmasının ardından yorgunlukla bayılıvermişti. Zevkten ağladığından, yanaklarında kalmış yaşlar akan su ile temizleniyordu. Harry dakikalardır yüksek bir şehvetin bilinçsizliğiyle kendini nirvanaya ulaştırıp hazinesini Louis'nin içine gömdüğünde, bilinçsizlik yok olmuştu. Harry, kocaman olmuş gözlerle beyaz fayanstan aşağıya süzülen bir meni parçasının kayışını izliyordu. Donakalmış, ani bir şok geçiriyor gibi göz bebekleri titriyordu.

Harry defalarca ağzını açıp kapatarak suyun sıcaklığının artık yeterince yüksek olmadığını söylemek istiyordu veyahut sadece kollarında uyuklayan bedeni sarsarak ne yaptıkları hakkında bir fikri olmadığıyla ilgili yalan söylemek, tüm suçu eşine atmak istiyordu.

Spark ve Haze sürüsünün kahrolası anlaşması yüzünden evlendikleri yetmiyormuş gibi, gelip geçici bir dolunay gününün getirdiği şehvet ve sahip olma hissinin kurbanı olarak sevişmişlerdi.

Harry defalarca göz kırarak göğsünün titrediğini, hala düşman alfasının derinliklerinde olan penisinin yeniden kabarıklaştığını hissetti. Karnı kasılmıştı, çünkü kendisi ve eşi sevişmişlerdi.

Şimdi sonsuza dek beraber olmak zorunda, hayvansal güdüyle eşini korumak mecburiyetindeydi. Onlar mühürlenmişti.

"Aman Tanrım." Harry mırıldanarak acı bir şekilde güldü. Küvetin dışına sarkan ayakları buz kesmişti sanki, yeşil gözler kapanıverdi. Alfa deli gibi gülüyordu. "Mühürlendim, mühürlendim, mühürlendim.."  Kendi kendine defalarca aynı şeyi söyleyerek bu duruma alışmak için, Louis'nin yüzüne baktı.

Pürüzsüz teninin üzerine yerleşmiş, sert öpücüklerden dolayı yara ve kızarık olmuş pembe dudakları aralıktı, nefesi yavaş ve huzurlu alıp veriyor gibiydi. Harry ikinci defa sırıtarak bu anın bir kabus gibi olmasını diliyordu. Başka bir alfa ile mühürlenmiş olamazdı. Hayvansal iç güdülerinin kurbanı olarak yaptığı bir hatayı kabullenmek, yaşadığı müddetçe Louis'yi koruma hissi ile dolup taşmak istemiyordu.

Harry şimdiden eşi için duygular beslemeye başladığını biliyordu.

Alfa-Alfa evliliklerinin hiçbirinde mühürlendikten sonra zorunlu aşk ortaya çıkmazdı. Çünkü iki kurdun alfa kademesinin aynı özellikleri taşıyor olmasının dışında, bu evlilikte arzu ve sevişme isteği asla olmuyordu. Harry birinden böyle birşey duymuştu çünkü, iki alfada birbirine sahip olmak istediğinden çift sahiplenilme arzusunu taşımıyordu. İkiside altta olmayı istemediğinden, böylelikle sevişmede olmuyordu.

CRAWS // LarryHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin