CRAWS // Larry

Bölüm 5

Geçen bölümdeki yorumlar beni çok mutlu etti, teşekkürler ^^ Okunma sayısı düşük bile olsa beğenen insanları görmek güzel ❤

------------

Gün doğumu güneşin parıltısını yansıtırken şerit çekilmiş bulutlara yansıdı renkler. Yağmur sesleri toprağa çarpıyor, doğanın kokusu rüzgarda yayılıyordu. Havanın karamsarlığı güneşin güzelliğini örtbas edemese bile yapraklardan süzülen her bir damla ağırlaştırıyordu günün yoğun fırtınasını.

Louis, göz bebeklerinin etrafı kıpkırmızı olmuş mavi gözlerini açık penceresine dikmiş, göz kırpmadan gözlerindeki ifadesizlik ile bakıyordu gün doğumunun o karartıcı güzelliğine. Solukları çok yavaştı, elindeki turuncunun tonuyla bezenmiş bu kokuyu iyice ezberlemek ister gibi burnuna doğru tutmuştu tişörtü. Harry'nin tişörtü.

Önceden mavi gözlü kurdun babası, Louis'yi ava gönderdiğinde veya kamplar için alfa çocukları zorladığı her seferinde düellolar olur, en iyi ve en güçlü alfa belirlenirdi. Bilek ve kurt dişlerinin keskin gücü, avlanma ve tüm duyuları açık tutma gibi birçok özellikte yarışırlardı. Louis her seferinde, her defasında istesede istemesede galibiyeti elinde tutardı. Sürünün gözünde muhtemel alfa adayıydı her zaman. Genç ve iradeli, zeki. Tek noksanı bulanık bakışlarıydı fakat Louis hiçbir zaman bu durumdan şikayet edecek bir olayla karşılaşmamıştı. Daha toydu ve mücadele nedir bilmezdi belki, ama Louis Harry'nin sandığından çok daha fazlasına sahipti.

Louis duyularını açık tutar, gücünü kullanabileceği sertliğini geçirebileceği herkese sataşmadan çekinmezdi önceden. Fakat her ne olduysa, Harry ile müdürlendikten kısa bir zaman sonra gün ve gün güçten kesildiğini hissediyordu.

Louis'nin pek fazla beta tanıdığı yoktu, Liam'ında herhangi bir eşi olmadığından, onunla bu konuyu konuşmamıştı ama mavi gözlü kurt kendini tam bir betaymış gibi hissediyordu. Duyulanlara göre ki, Louis bundan emin değildi, betalar mühürlendikten sonra çocuk doğurana kadar güçten düşerek eşlerine bağımlı hale geliyor, alfa eşlerine sanki korunmaya muhtaç izlenimi vererek dikkat çekiyorlardı. Louis bunun kendi üzerinde olup olmadığı hakkında endişelendi.

Çevresindeki hiç kimse alfa-alfa evliliği yapmamıştı. Kaldı ki Louis'nin beta kişiliği göstermesi çok garip olurdu. Louis tamamıyla bir alfa kurduydu. Bacağından yükselen bir dövmesi söz geçiren bir etkisi vardı ve bu dağılamazdı. Belki de, Louis özgüven eksikliği yaşıyordu sadece. Harry ve ailesi baskın karekterlerdi, Louis bunun hissiyatı ile içindeki kurdun onurunu zedelemiş olabilirdi.

Hepsi sadece bir ihtimalden ibaretti.

Ama hiçbir ihtimal gerçeğe bahane olarak sürülemezdi. Harry ne derse ve ne yaparsa haklıydı. Evet çok kaba ve acımasızdı, konuşması kalp kırıyordu ama her dediği doğruydu. Louis eşinin varlığını hissetmemiş, görmemiş veya onun adımlarını duymamıştı. Ve bir aptal gibi gerçekten kendisi ile sevişeceğini düşünmüştü. Ama böyle düşünmesi için sebepleri vardı, ama Harry'nin hepsine bir cevabı olduğuna emindi Louis. Kaba bir kurt ile konuşmaya çalışmak çok yorucu olurdu; Louis gökyüzüne diktiği gözleri ile başını iki yana salladı. Dikkatli davranmadığından Harry'nin bıraktığı iz sızlamıştı.

Louis, ağaçların sakladığı bu evdeki sıkıcı aurayı hissettiğinde, elindeki tişörtü başına geçirip sessiz adımlarla odadaki aynaya ilerleyip boynundaki ize baktı. Louis, daha önce kimseyle sevişmese bile, bu izin tutkuyla yapılmış bir seksten oluşunu düşündürtecek kadar morarmış ve sertti. Louis, bedeninde Harry'ye ait şeyler olmasından tiksindi, fakat aniden odaya giren Harry onun hissetiklerini tek bakışta anlamış gibi aynaya bakan çocuğu süzüyordu. Bugün avlanma günüydü.