Bölüm 6

3.3K 313 195
                                    

Yaptığınız yorumlar için çok teşekkür ederim ❤

Paçalarına kadar ıslanmış adam öfkeyle soluyarak siyah perçemlerinin arasından hırladı. Yoğun bir şekilde nefes alıp veriyor, yeşil gözlerini kısarak ağaçların arasından kaybolan koyu kahve kürkü olan hayvanı arıyordu. Hırlayarak toprağı eşeledi, gün iyi geçmiyordu. Kurt formunu korumakta zorlanırken yan tarafa doğru eğildi ve insan formunun verdiği çıplaklığı dert etmeden çalıların arasına bıraktığı kıyafetlerine ulaştı. Beyaz gömleği sırıksıklam oluvermişti. Burnunu çekerek öfkeyle homurdandı, tek dileği hasta olmamaktı.

"Dolunay bugün olduğundan mı bu kadar huzursuz görmüyorsun?" Arkasından yaklaşan ses yeşil gözlü kurdu gülümsetti. Ama çok kısa sürmüştü, ıslak oluşundan nefret ediyordu. Yağmurdan çamurdan ve herhangi bir esinti veya rüzgardan. Koyu gri bulutlar bile nefesinin kesilmesine, homurdanmasına sebep oluyordu.

"Hayır, yagmurdan nefret ediyorum. Dönüşmek benim için çok basit bir hareket fakat, alfa olduğum için daha mühürlenmediğimden duyularım çok hassas olacak." Harry homurdanarak dişlerini birbirine kenetledi ve küfretti. Bugün dolunay günüydü, her ay sevgilisi olan omegayla eşleşmek için hormonları çıldırsa bile, Harry kendi sürüsünün ve Spark'ın muhtemel alfasıydı. Bir omega ile mühürlenmek yalnızca onun onurunu kırmaz, ayrıca alfalıktan men ederdi. Harry'nin itibarı ve gururu öncelikliydi.

Alexander bariz bir şekilde surat asarak beyaz teninin üzerindeki soluk izlere baktı. Harry'yi seviyor olduğundan buna katlanmak bir eziyet değildi. Ama artık sevdiği kurtla eşleşmek, mühürlenmek istiyordu. Yoksa düşman sürünün alfası Harry'nin aklını karıştırabilirdi. Alexander kendi kendine omuz silkerek Harry'nin çıplak omzunu okşadı. Harry asla o mavi gözlü alfa bozuntusundan hoşlanmazdı. Harry, omega sevgilisini seviyordu.

"Dönüşemediğim ve sürüden atıldığım için özür dilerim, Harry. Senin için cok güçsüzüm ve muhtemelen sürüdeki hiçbir kurt beni senin eşin kabul etmeyecektir." Alexander biraz acındırarak ses tonunu titretti. Harry'nin omuzlarına düşen her bir damla göğsünden aşağıya kayıyor iken Harry, sevgilisinin tuzağına düşüyor gibiydi.

"Hayır bebeğim, sen en iyisisin. Kıskançlık etmiyorsun, alfa olmamana rağmen çok güçlüsün ve ben seni seviyorum. Eşim olman harika olurdu ama, gururumu zedelemek istemiyorum." Yeşil gözlü kurt, dediklerinin acımasızlığının farkında değilmiş gibi yaparak Alexander'ın aralık dudaklarına minik öpücükler bıraktı. Omega olanı seviyor muydu emin değildi, tek bildiği onunla yaşadığı tüm yıllar boyunca eş ilan edildikleri için sevgili olmaları zorunluymuş gibiydi. Fakat Alexander dönüşümünü tamamlayamadığından, sürüden atılmış tek başına bir kurttu. Harry'nin Alexander ile çıktığını Derek ve annesi biliyordu fakat, iş babasının kulağına giderse Harry bile sürüden atılabilirdi. Bu yüzden Louis ile evlo rolü yapmalılardı.

"Sana inanıyorum, şunu yapmayı durdur." Alexander gülerek Harry'nin karnına dirsek attı. Öpücükler durmuyordu ve mavi gözlü kurdun çıplak teni göz alıcıydı fakat rüzgar estiğinde Harry bugünün dolunay günü olduğunu kendine hatırlatmıştı. Eğer Alexander'a sahip olursa herşeyi elinden giderdi. Bu yüzden geri çekilerek tişörtünü yeniden giydi, sözde geyik avlamaya çıkmıştı ama bugün şans onun yanında değildi.

Harry, umutsuzca havaya bakarak somurttu. Fakat omega olan sevgilisine baktığında, onun kendisine olan bakışları Harry'yi ürkütmüştü. Alexander sinsice Harry'nin köprücük kemiklerine dudaklarını götürüp bedenini kokladı. Kaşları derin bir kızgınlıkla çatılmıştı. Mavi gözlü kurt neler olduğunu anlamıyordu.

"Harry, seni öldürmek istiyorum." Alexander, başını kaldırıp alfaya baktı ve kuru bir şekilde hıçkırdı. "Sen, lanet olası sen, çok farklı kokuyorsun." Omega olan alfaya bağırdı. Şimdi kaş çatan Harry'ydi ama ikiside çok sinirli görünüyordu. Alexander bunu çok umursuyormuş gibi görünüyordu.

"Tanrı şahidim olsun ki Louis ile mühürlendiysen seni öldürürüm, Harry. Neden onun gibi kokuyorsun." Alexander hırladı, gözleri korkunç derecede koyulaşmış yağmur hızlanarak yağdığından saçları birbirine dolanmıştı. Harry, o an sevgilisinin boğazına yapışmamak için kendinisini zor tuttu. Kurt iç güdüleri, baskın tarafı oynuyordu.

"Beni tehtid etmeye cürret etme!" Harry bağırmadı yada hırlamadı sadece alfa tonuyla konuştu. Keskin, boğuk ve tiksindirici bir tını gizliydi. Alexdaner o an ne yaptığını idrak etse bile çok geçti. Harry çok çabuk sinirlenir, diğerlerinin kendisine bağırmasından üstün görmesinden veya tehtid etmesinden nefret ederdi. Alexander özür dilemeye çalıştı ama Harry çoktan onun yakasından kavramıştı.

"Louis benim eşim, ona sahip olduysam bunda yanlış olan hiçbir şey yok onunla mühürlenebilirim. Fakat asıl yanlış olan benim gibi birinin senin gibi bir omegayla sevgili oluşu. Bir daha beni tehtid etmeye kalkarsan seni bu ağaca çivilerim Alexander." Harry hırladı ve yere tükürerek Alexander'ı sarsıntılı bir şekilde yere bıraktı. Çok acımasız ve kabaydı hatta nefret ediyor gibi davranıyordu ama Alexander onun bu hallerine alışkın olduğundan, Harry'nin tişörtünün ucunu kavrayıp hıçkırdı. Belli ki alfasını kaybetmek istemiyordu.

"Özür dilerim, alfa." Alexander başını eğdi ve yalandan hıçkırdı. Çok sahte görünüyordu bu yüzden Harry sadece güldü ve kendisini geriye çekti.

"Sen sürüme ait değilsin, o yüzden bende senin alfan değilim. Yalandan ağlamaların sinirlerimi bozuyor özür dileme." Harry söyledi ve hiçbir şey olmamış gibi sürü alanına doğru yürümeye başladı. Alexander çok küstah biriydi, bu yüzden bu tür kavgalar ikisi arasında çok fazla olurdu. Alexander onun arkasından bakarak sertçe soludu. Bu aşağılanma sinirini bozuyordu ama Harry böyle biriydi. Bir barut kadar patlayıcı, yeşil gözleri bunun yansımasıydı. Alexander iki güne barışacaklarını bildiğinden yine umursamadı ve ormanın içine doğru yürüdü.

Harry ise az önceki tartışmayı unutmuş gibi davranarak açıklığa doğru yürüdü. Eğer Alexander çoktan farklı bir kokuyu aldıysa, sürü hemen ondaki değişimi fark edebilirdi. Dünkü tişört değişimi işe yaramıştı, Harry bir defa daha kendisini içinden alkışladı. Tam bir alfaydı.

Aslında dün gece, Harry biraz uyuduktan sonra atıştırmak için kalkmış ve mutfaktaki hazır hetteoklardan pişirmişti. Louis'nin uyandığını hissettiğinde, ışıkları kapatarak bilerek sessiz kalmıştı. Louis eşinin tahminlerini kanıtlamak ister gibi Harry'yi farketmemişti. Harry ise onun bu kadar güçsüz oluşuna sinirlenerek- aslında sadece Louis'nin tadını merak ettiğinden bir ön sevişme yaşamışlardı. Harry bundan deli gibi memnundu, Louis'nin tadı harikaydı. Teni öpülesi ve dokunamk için arzu ile kavrulacağınız türdendi.

Harry sürü arazisine geldiğinde, savsak adımlar ile havayı kokladı, babasının aurası ortalıkta görünmüyordu. Bu yüzden sırıtarak etrafa bakındı, Louis'yi hissedemediğinden emin olduğunda tehtidlerinin işe yaramasından memnundu. Gülümsedi. Fakat gülümsemesi yarım kalmıştı. Aniden yanında beliren Zayn'e şaşkınca baktı. Zayn, birşeyleri belirlemeye çalışır gibi başını eğmiş Harry'ye bakıyordu.

"Yeni kurt ile mühürlendin mi?" Zayn yoğun sesi ile neredeyse herkese duyurduğunda, Harry sırıtarak arkasının sırtını patpatladı. Başını onaylar gibi yukarıda tutuyordu.

"Ve bilmiyor musun? Tadı bir enfesti dostum." Harry pürüzsüz teni emerken hissetiklerini hatırladığında inledi. Zayn ise onun bu hallerine gülüyordu.

Fakat Harry, Louis'ye sahip olmak için büyük bir arzunun fitilini ateşlediğinden haberi yoktu.

*

**************

Bölüm sonu-

CRAWS // LarryHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin